Sınıf Tam Mı?

Yeme Beni Yaprağım

loveblackandwhite  Bu bölüm seninin için minnoş okur.
"Bartu ya kendimi cidden çok kötü hissediyorum. Sanırım regl olacağım." Bartu gözlerini kocaman açtı.

"Allah korusun tövbe de ya." Ay minnoşum beni de düşünürmüş.

"Evet çok ağrım oluyor ama olmak zorundayım."

"Bana ne senin ağrından. Geçen sene kafama sıra fırlatmıştın ondan diyorum." Ay allahın öküzü amık veledi ya.

"Üf bir siktir git o kadar da sinirli olmuyorum." Sıramda önüme döndüm.

"Sen mi adetken sinirli olmuyorsun yeme beni." Ata da olaya dahil oldu.

"Çocuklar ne konuşuyorsunuz siz?" Doğan hocanın sorusuna tam cevap verecekken Ata konuştu.

"Hocam Hilale göre adetken kendisi hiç sinirli olmuyormuş." Utançla hocaya baktım.

"Yani kusura bakma Hilalcim ama geçen sene seni malum döneminde sözlüye kaldırdığımda çığlık atıp ağlamıştın." Yapmıştım öyle bir şey.

"Müftü hoca da tuvalete gitmesine izin vermeyince adamın üstüne yürümüştü." Evet yani onuda yapmıştım. Sarpın eklentisi yüzünden sandalyemde biraz daha aşağı kaydım.

"Aslı hocaya kitap fırlattığını hatırlıyormusunuz?" Tamam tamam kitapta fırlattım ama-

"Cihan hocayı ısırmaya çalıştığı günü hayatta unutamam." Öf peki çok sinirliydim. Sınıftaki herkes bana sinirlisin işte kabul et bakışlarını atarken kendimi nasıl görünmez yaparım diye düşünmeye başladım.

"Tamam biraz sinirli olabilirim." Tüm sınıf hep bir ağızdan konuştu.

"BİRAZ MI?"

Kızlara üstünden bir ay geçmiş olmasına rağmen hala sinirliydim. Bir ay boyunca elime o kadar çok fırsat geçmişti ki. Şu an sevgili bile olabilirdik. Bu sevgi de  diğerleri gibi geçmeyecekti emindim. Yani emin hissediyordum.

"Deniz beni Ekinin doğum günü partisine davet etti." Ece gülümseyerek konuştu.

"İyi ne mutlu sana." Tepkimle yüzü düştü.

"Tek başıma gitmek istemiyorum. Deniz aranızdan birisinin benimle gelmesinin sorun olmadığını söyledi."

"İyi al Naz'ı git."

"İşi var."

"Melis?"

"İstemiyor." Yani bu da sen gel demek oluyordu. Ama bende Hilalsem sana bu ay boyunca yaşadıklarımı ödetirdim. Anlamamış gibi davranıp  kantideki sandalyemde geriye doğru yaslandım.  Geçen bir kızın koluna hızlıca yapıştım.

"Ne yapıyorsun be?"

"Sus şimdi dinle beni. Ekin Kayanın doğum günü partisine gitmek istermisin?" Ece hızla olaya dahil oldu.

"Deli misin Hilal ne yapıyorsun?" Kızda koştu.

"Evet çok isterim."

"Yok parti falan git işine." Ecenin sinirle verdiği cevapla kız yanımızdan hızla uzaklaştı.Ece sinrile nefes aldı ve söze başladı.

"Bak biz kızlarla düşündük. Yani sevdiğin birisinle konuşamamak çok kötü bir şey. Bu yüzden istediğin gibi Ekinle konuşabilirsin ama bu sefer gerçekten senin iyiliğini düşündüğümüz için Ekinin hoşlanmadığı birkaç şey var. Onları yaparsan senden iyisi olmaz." Kaşlarımı kaldırdım.

"Nasıl benden iyisi olmaz?"

"Yani Ekin sana aşık olmaz sende ondan soğumadan istediğin kadar vakit geçirebilirsin." Ama ben bana aşık olmasını istiyordum. Aynı şey Baranda da olmuştu ama bu sefer cidden farklıydı.