Üç Kalp

29.7K 1.9K 775
                                    


"Serdar ne yaptın oğlum?" Yaren hanım yanıma yaklaşırken Serdar kusmuk yığınının içine oturdu. O kusmanın etkisiyle mayışmışken bende üzerime kusmuş olmasının verdiği şokla kalakalmıştım.

"Hilalciğim sen onun kusuruna bakma gel ben sana giyecek bir şeyler vereyim." Beni üst kata çıkardıktan sonra üstüme giyecek bir şeyler havlu verdikten sonra kirlilerimi septe koymamı Gülsümün onları yıkayacağını söyleyerek çıktı. Hızlı bir duştan sonra üstüme Serdarın tişörtünü ve Yaren hanımın olduğunu düşündüğüm taytı giydim. Kadının taytının bana küçük gelmesi normal miydi? Aklımı kurcalayan şeylerle birlikte taytı yukarı çekmeye çalışıyordum. Tişört aynı Serdar gibi kokuyordu ve sanırım Yaren hanım oğlunun hayatına girmemi istiyordu. Yani kesin bir kanıtım yoktu fakat tavırları sanki Ekini değilde Serdarı bu işin içinden çekip çıkarmamı istiyor gibiydi. Sanki Serdarın hayatında onu Çiğdemden kurtaracak birisine ihtiyacı var da bunun ben olmam gerektiği sonucuna varmış gibiydi. Ona bu konuda kızmıyordum. Ben olsam bende başkasının oğlu yerine benim oğlumu kurtarmamı isterdim. 

Yavaşça tuvaletten çıktım ve merdivenden inecekken duyduğum sesle duraksadım.

"Ah oğlum keşke kızın üstüne kusmasadın." Yaren hanımın isyankar sesi solumda ışığı yanan odadan geliyordu.

"Daha iyimisin?" Yaren hanımın sorusuyla  Serdarın yorgun ve kısık sesini duydum.

"Evet son kez kusunca ayıldım ama biraz başım dönüyor o kadar."

"Ne vardı bu kadar içecek?" Daha iyi duymak için aralık kapıya yaklaştım.

"Çiğdemi aradım." Ne! Neden o kızı aramıştı ki?

"Ay yeter Serdar. Nedir benim bu kızdan çektiğim!" Evet be yürü be Yaren resi. Yaren hanımın tepkisine sevinirken dayandığım kapı açılınca içeri uçtum. Adımlarımı toplayarak bozuntuya vermeden konuştum.

"Neymiş benden çektiğiniz."Yaren hanım gülümsedi.

"Ay senden bahsetmiyorduk Hilalciğim. Nasıl oldu mu üstündekiler." Kafamı olumlu anlamda salldım.

"Evet çok teşekkür ederim."Serdar asık suratıyla elindeki sodayı içmeye devam etti.

"Şey biz Serdarla biraz özel konuşabilir miyiz?" Yaren hanım önce Serdara sonra da bana baktıktan sorna gülümsedi.

"Tabii ben gençleri yalnız bırakayım." Kapıdan çıktıktan sonra ardından kapattığında Serdara döndüm.

"Aşağıda olanlar yüzünden özür dilerim." Gözlerim yatağa kayarken konuştum.

"Önemli değil falan dememi bekleme önemli ama daha önemli bir işim var." Serdar merakla kaşlarını çatarken iki kişilik yatağına yöneldim ve başucuna geçerek yastığının altına baktım. 

"Hilal ne yapıyorsun." Serdarın eğlenen sesini duydum fakat umursamadan diğerine uzandım ve altını açtım. Yaren hanım haklıydı. Serdar da Ekin kadar kırılmıştı. İkisinide kırıp giden Çiğden olabilirdi bende ikisini tekrar parçalarından birleştiren kişi olabilirdim. Onları ufalanmış parçalarından tekrar bir araya getirebilirdim. Gönül isterdi ikisinde kendimle yapıştırmak fakat onaları birbirlerine tekrar yapıştıracaktım. Onların parçalarını birbirlerine yapıştıracaktımki bir daha ayrı düştüklerinde pazarda annesini kaybetmiş çocuklara dönmesinler. Biliyorum zor olacak, parçalar canımı yakacak, ellerimi kanatacak. Eskisi gibi de olmayacak, bulamadığım parçalar eksik kalacak. Bir yanları hep eksik olacak. Sonundaysa eğer Ekinde hazır olursa onunla yeni bir yola başlayacağım. Çiğdem gibi olmadığımı göstereceğim. Çiğdemi onları ayırıp giden kız beniyse onları tekrar birleştirerek daha güçlü hale getiren kız olarak hatırlayacaklardı. Serdara döndüm.

Sınıf Tam Mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin