Oyun

13.9K 921 1.3K
                                    

Önceki bölümde Ekinin evindeki sahneleri tekrar okumanızı tavsiye derim.

Ekinin Ağzından... 1 GüN ÖnCe

Mutfakta kendime su doldurma işini çok uzatmaya başlamıştım. Serdar ve Çiğdem beni beklerken bir türlü içeri gitmek istemiyordum. Çiğdemle konuşmuştum. Gerçekten Serdarı geri istiyor gibiydi. Ona güvenmek istiyordum çünkü Serdarın mutlu olmasını istiyordum fakat Hilale söylediklerim aklıma gelirken içim sıkışıyordu. Ya gerçekten Serdarı kullanıp atarsa ve Serdar ona alışırsa? Elimdeki bardağı sıkıca kavradım.

Kafamı kapıdan çıkartarak Serdara baktım. Çoktan alışmıştı bile. Çiğdemden sonra hayatına kimseyi sokmamıştı... Hala daha onu bekliyordu. Hala daha seneler önceki kıza deliler gibi aşıktı. Mutfaktan çıkarak hızla banyoya yürüdüm. Camlı dolaptan ilaçlarımı çıkardım. Biraz uyumak istiyordum. Bu aralar iyi geliyordu uyumak, uyurken canım yanmıyordu, pişmanlığımı hissetmiyordum. Uyandıktan sonra da beynim uyuşmuş gibi oturuyordum zaten.

"Ekin iyi misin?" Serdar geldiğinde ilaçlardan iki tanesini ağzıma atarak hızla yanımda getirdiğim suyu kafama diktim ve ilaçlarını yerine koyarken konuştum.

"İyiyim yok bir şeyim." Olumlu mırıltılar çıkartarak banyodan uzaklaştığında tuttuğum nefesimi verdim ve kalçamı duvara yaslayarak gözlerimi kapattım. İlaçlar yavaşça etkisini gösteriyordu. Kafamı iki yana salladım ve bardağı da alarak Serdarların yanına döndüm. Kendimi koltuğa attığımda bakışlarım Serdarla Çiğdemin arasında gidip geldi. Gözleri parlıyordu. Benimde gözlerim Hilaleyken parlıyor muydu? Gözlerimi bilmiyordum ama kalbim yerinden çıkacak gibi oluyordu.

"İyi misin?" Çiğdem elini koluma koyarak konuştuğunda kafamı olumlu anlamda salladım.

"Hilal bütün gün beni kovaladı ona ne diyeceğim." Serdarın çaresizliğiyle yutkundum ve tam konuşacakken Çiğdemin sesini duydum.

"O cadıya bir şey demek zorunda değilsin." Kaşlarım çatılırken sesim beklediğimden de sert çıktı ve konuşmaya başladım.

"Hilale aramda bir sorun olabilir ama onunla ilgili asla böyle konuşamazsın." Serdarın sesini duydum.

"Hey hey sakin olun bakalım." Çiğdem burukça gülümsedi ve konuştu.

"Neyse bende Serdara mekanda nasıl baskın yediğimi anlatıyordum." Dişlerimi sıktım. Ben bir şekilde boka batmıştım ve artık uzun bir süre kendimi mutlu hissedebileceğimi düşünmüyordum. Benim yerime Serdarın mutlu olması için her şeyi yapmaya hazırdım. Kendimi kasarak gülümsedim ve konuştum.

"Anlat bakalım." Çiğdem heyecanla konuşmaya başladı.

"Uzun süredir bu anı bekliyordum aslında. Üçümüz hiçbir sıkıntı olmadan bir aradayız ve ben sevdiğim kişiyle iyi gibiyim." Hiçbir sıkıntı yok muydu gerçekten? Ben burda resmen ölüyordum. Canımın acısından geberirken hiçbir sıkıntı yok muydu? Serdarın yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu.

"Kardeşim ve sevgilim." Derin bir nefes alıp verdi.

"Daha ne isteyebilirim ki?" Burda kimsenin aklına Hilal gelmiyor muydu? Sinirlerimin yatışması için derin nefesler alırken beynimin yavaş yavaş uyuştuğunu hissedebiliyordum. İlaçları içmemin iyi bir karar olduğunu düşündüm. Çiğdemin sesini duydum fakat cevap vermek için beynimde kelimeleri bir araya getiremedim.

"Neyse olayı anlatmaya başlayayım." Sadece durdum ve dinleme başladım. Her ne kadar odaklanamasam da...

"Şimdi biz marinadaki kafenin yanında bulunan barın açılışına gittik ama o zamanlar kanımız hızlı aktığı için yasadışı şeyler taşıyorduk." Kaşlarını kaldırarak alayla konuşmasına devam etti.

Sınıf Tam Mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin