Sınıf Tam Mı?

Ekin Kaya Benim Olacak

Kapıdan çıktıktan sonra ağır gelen düşüncelerimle birlikte yandaki koltuğa çöktüm.

"Serdara söyle istese de istemesede bu çocuk onun ve o bu çocuğa sahip çıkacak." Kıza sinirli bakışlarımı attım ve bütün sinirimi ondan çıkarmak için ağızımı açtım. Ekine, anneme, Çetine bağıramadığım kadar ona bağırmak kızı burda parçalamak istiyordum.

"Bana bak Kezban mısın? Kamilemisin bilmiyorum ama senin ağzını ikiye ayırır içine sıçarım o da yetmez diker logar kapağına sıkıştırım. Sanki ben senin ne bok olduğunu anlamadım. Kim bilir kaç kişinin altından geçmişsindir sen ne malum bu çocuğun Ekinden olduğu?" Kız sinirlenmişti ama daha çok kafası karışmış gibi bakıyordu.

"Ekin?" Oha Ekinle de mi yattın?

"Lan orospu Ekinle de mi yattın?" Kız sinirle bir adım bana doğru ilerledi.

"Hayır be ne malum bu çocuğun Ekinden olduğu dedin." Ha evet demiş olabilirim.

"Öf dilim şey etmiş. Sen benim hatamla kendi orospuluğunu örtemezsin bir kere." Kız sinirle güldü.

"Bu çocuk Ekiden!" Ne!

"Ay Serdardan benim de aklımı karıştırdın." Ay ne seviyesiz saçma bir konuşma bu ya.

"Bu çocuk Serdardan kabul etsen de etmesende bu böyle. Ben Serdara aşığım ve onun çocuğunu aldırmakta istemiyorum." Ah Serdar ah. O kasıldığın kötü çocuk havalarında bir kızın hayatını daha mahvettin ama kim nerden  bilebilirdi senin kızlar tuvaletine giren tavandaki boku inceleyen biri olduğunu.

"Hele bir çocuk doğsun görürüz onu." Kız benden korkmadığını belli etmek istercesine üstüme yürüdü. 

"Göreceksin. Bu çocuk Serdardan." Bokuma Serdardan orospuya bak gız.

"Siktir git burdan." Kıza resmen tıslamıştım. Kızsa bana sinirle baktıktan sonra arkasını dönüp uzaklaştı. Bense tekrar koltuğa çöktüm ve Serdarı beklemeye başladım. 

"Hilal ilk defa bir çocuğun doğumunu gördüm. Sen çıkan kanı görseydin hayatta kalamazdın. Gerçi iki kere bayıldım ama doğuran kadının tokatlarıyla ayıldım. Eeee Kezban hamile değilmiş dimi?" Beklenti dolu bakışlarının arasında üzgünce ona baktım.

"Serdar kız hamileymiş." Serdarın omuzları düştü. Şoke olmuş bir şekilde kaldı.

"O zaman çocuğu aldırtması gerekecek." Sertçe yutkundum ve oturduğum yerden kalktım. Tam karşısına geçip olayı açıklamaya koyuldum.

"Serdar çocuk üç aylık yani aldırılamaz. Ayrıca kız da aldırmak istemiyor zaten." Son kısımı sinirle söyledim.

"Yani kız hamile?" Sanki ilk defa duyuyormuşçasına sordu. Onu şaşkınca onaylarken kendi kendine konuşmaya başladı.

"Hamile, hamile, hamile, hamile, kamile hamile, hamile, hamile, hamile, kamile hamile..."  Serdar durmadan aynı şeyleri sayıklarken omuzlarından tuttum ve onu sarsmaya başladım.

"Serdar evet hamile. Kamile hamile ama dur bir. Serdar!" Serdar aniden yere yığıldığında ağzımdan küçük çapta bir çığlık koptu.

"Hamile, hamile, hamile, hamile, kamile hamile, hamile, hamile, hamile, kamile hamile..." Serdarı arkamda bırakarak hızla bekleme odasından ayrılıp koridora doğru koştum.  

"Yardım edermisiniz?" Ne kadar da kibardım dimi?

"Buyrun nasıl yardımcı olabilirim?" Arkamdan yaklaşan hemşireyle ilk önce korktum sonrasındaysa hızlıca ona doğru döndüm.