Kahpe

27.9K 1.7K 962
                                    

"Sizce mi Rıza Hocam ya?" Rıza Hoca Serdarla Teyzesinin arasındaki konuşmadan şok olmuş bir şekilde cevapladı.

"Serdar valla ders çalışacaktık." Serdar sinirle ayağa kalktığında Rıza hoca bir adım geriledi.

"Hangi konu hocam?" Ekinin yanımdan konuştuğunu duydum.

"Onuncu sınıf Üreme konusu." Ekine hızla dönüp dürttüğümde aynı anda gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıyordum. Serdarsa aynı sinirle Ekine döndü.

"Ya kaçıncı ünite?" Ekin düşünceli bir şekilde cevapladı.

"Üçüncü ya da ikinci olması lazım." Ekine gözlerimi büyüterek baktığımda omuzlarını silkti.

"Ne hatırlamıyormuş çocuk. Zaten kolay konu ya Rıza hoca bir gecede anlatır. Dimi hocam?" Rıza Hoca Ekine seninle sonra görüşücez der gibi bakarken Serdar konuştu.

"Teyze konuşmuştuk bu konuları. Hani sen evde kalacaktın?" Serdarın Teyzesi saçlarını geriye atarken konuştu.

"Evde kaldım zaten hem hayat yalnız çekilmiyor be Serdar. Hem biz ciddi düşünüyoruz." Son sözlerle Rıza hocanın söyledikleri aklıma gelince istemedende olsa kıkırdamıştım. Serdarsa ilerleyerek Teyzesinin kolundan tuttu ve çekiştirmeye başladı.

"Ya Teyze ne ciddi düşünmesi yeme beni Allah aşkına." Serdar Teyzesini resmen sürüklerken Rıza hocada peşinden koşuyordu.

"Serdar oğlum valla Ders çalışacaktık." Uzaklaştıklarında Ekinle ikimiz resmen kahkahalarla gülmeye başlamıştık.

"Senin sözünü çalmış Rıza hoca." Sonunda gülmeyi kestiğimde Ekinde sakinleşti ve bize uzaylıymışız gibi bakan Melise aldırmadan konuştu.

"Biz gerçekten ders çalışıyorduk ama." Yüzümü buruşturdum. Ne yazıkki ders çalışıyorduk. İçeceğim geldiğinde hala başımıza gelen tesadüfü konuşuyordukki içeriye Bartunun girmesiyle Ekinin yanımda kasıldığını hissettim. Sahi fotoğrafı gördüğü halde neden bana bir şey demiyordu? Ya da gizli numaranın dediği gibi fotoğrafı cidden görmüş müydü?

"Selam." Bartu karşımıza oturduğunda ister istemez benimde yüzüm düşmüştü. Gerçekten gizli numaralardan birisi olabilir miydi?

"Selam." Masadan ona tek cevap verenin Melis olduğunu fark ettiğimde toparlandım ve yargısız infazıma ara vererek konuştum.

"Hoş geldin Bartuş." Bartu yüzünü buruşturarak arkasına yaslandı.

"Sana kaç kere dedim söyleme şunu. Ağzından kartuş der gibi çıkıyor." Sırıttım ama zoraki bir şekildeydi. İçeceğimi hızla yarıladım ve kalkmak için hamle yaptığımda Bartu da benimle birlikte ayaklandı.

"Nereye?" Kaşlarımı çatarak gülümsedim.

"Tuvalete?" Normalde hesabı ödemeye gidiyordum fakat bir anda Bartu sorunca tuvalet demiştim. Yalanımın belli olmaması içinde tuvalete doğru yürüdüm ve içeri girdiğimde telefonumu açarak Snapchat'e girdim. Kendimi zaman geçsin diye filitreler uygulayarak köpekten tutun ata kadar her şekilde sokarken bir anda kapı açıldı ve Bartu içeri girdi.

"Hilal seninle önemli bir şey konuşmam gerek." Kafamı olumlu anlamda sallayarak hızla telefonu kitleyip cebime attım.

"Tabii konuşabilirsin ama kızlar tuvaletindeyiz." Bartu dediğimi mantıklı buldu ve buna da mantıklı bir çözüm bularak yandaki 'Temizlik var!' yazısını kapıya koydu ve nedenini anlamadığım bir şekilde bir tur kitledi.

"Hilal lafı dolandırmayacağım."

"İyi olur." Kalçamı arkamdaki musluğa yasladım ve konuşmasını beklerken kollarımı göğsümde birleştirdim.

Sınıf Tam Mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin