"Ne?!" Ani gelen tepkisiyle birlikte yüzümü buruşturdum ve telefonu kulağımdan birazda olsa uzaklaştırdım.
"Bu saatte duşta mı?" Gözlerimi devirip telefonu kulağıma geri yaklaştırdım.
"Lafın gelişi söyledim neden aramıştınız?" Karşıdan homurdanma benzeri bir ses geldi ve ardından konuştu.
"Yani Ekinin yeni sevgilisisin?" Soru sorarcasına söylediği şeyle birlikte bıkkınlıkla abartılı bir nefes aldım ve cevaplamaya koyuldum.
"Evet sende eski sevgilisisin." Onun gibi soru sormadan net bir cevap vermem şaşırtmış olacakki afallayarak konuştu.
"Evet şey yani Ekin benden sana söz etti mi?"
"Evet. Hayatından nasıl insanlar geçtiğini konuşmuştuk." Karşı taraftan burun çekme sesi geldi. Ne hakla ağlıyordu?
"Ne yapıyor şu an?" Serdarı yakalamaya çalışan Ekine baktım.
"Serdarla birlikteler." Tekrar afallamış sesini duydum.
"Serdarla mı? Barıştılar mı?" Sinir bozucu olduğunu bildiğim ses tonumu kullandım.
"Senin yüzünden küsmüşlerdi ama benim sayemde barıştılar. Şimdi izin verirsen erkek arkadaşımın yanına gitmem gerekiyor." Karşı taraftan ağlamaya benzer ses geldiğinde içimde gram acıma duygusu yoktu.
"Ha bu arada Ekine attığın mesajları kesersen çok sevinirim. Yani ikimizde çok rahatsız oluyoruz. Ekine ben söyledim engelleme diye. Seninde duygularını düşündüm ama sencede biraz abartmadın mı?" Başka bir burun çekme sesi.
"Ben çok özür dilerim. Sadece Ekin okuyor sanıyordum." Derin bir nefes aldım.
"Hayır sadece Ekin değil bende okuyorum."
"Yani mesajları sana gösteriyor mu?"
"Göstermesine gerek yok telefonun şifresi var." Yalan değil mesajları göstermesede vardı.
"Sana şifresini mi verdi?" Ani çıkışından sonra kendi kendine fısıldadı.
"Bana vermemişti." Dudaklarıma sinsi bir gülümseme yerleştirdim.
"Ekin sana güvenme konusunda sıkıntıları olduğunu söylemişti. Şanslıyımki bana koşulsuz güveniyor. Gerçi bende güvenini kıracak bir şey yapmadım." Ses gelmediğinde ofladım.
"Hadi artık ben kapatıyorum seninde bir daha bizi rahatsız etmeyeceğini düşünüyorum." Telefonu kapattığımda kafamı kaldırıp Serdarı yakalamış boğan Ekinle o tarafa doğru koşmaya başladım.
"Ekin dur!" Ekin gözü dönmüş bir şekilde Serdarı boğazlarken Serdar mal gibi gülümsüyordu.
"Ekin." Ekin bana döndü ve ellerini çekip nefes nefese konuştu.
"Ölmüyor bu." Serdar yattığı yerden ayaklanıp boğazını sıvazladı ve konuştu.
"Ne kadarda nefesimi kesen bir erkek." Ekin ona doğru bir adım attığına onu durdurdum ve Serdarla arasına girerek ikisininde çardaklardan birsine sürükledim.
"Geçin karşıma." İkiside lafımı ikiletmeden karşıma otursalarda meraklı gözüküyorlardı. Oturduklarında itişip homurdanma benzeri sesler çıkardıklarında boğazımı temizledim.
"Seni Çiğdem aradı." Ekine doğru konuştuğumda ikisininde yüzü asıldı fakat bir tepki vermediler. Ekinin telefonunu masaya bıraktım ve mesajları okumaya başladım.
"Ekin seninle konuşmamam gereken bir şey var. Cevap verir misin? Biliyorum üstünden onca yıl geçti ama seni unutamıyorum.Sana yazmamak için kendimi durduramıyorum.Seni onca yıl sonra hala seviyorum ve bunu söylemekten çekinmiyorum. Lütfen cevap ver.Ekin sana gerçekten çok ihtiyacım var.Lütfen aç şu telefonu.Yeni bir başlangıç yapmaya ihtiyacım var. Seninle!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sınıf Tam Mı?
HumorMizah#1 04/03/18 "Tamız hocam." Buğra arka sıradan anırdığında kafamı hızla hırkamdan kaldırdım. "Aaaaa ilk okul günü hatta ilk saati uyunmaz ama." Bartu geçen seneki gibi arkamda oturmuştu. "Sus sıçarım." "Hocam ödev vardı." Gamzenin sesiyle he...