Sınıf Tam Mı?

Yak Onu

İddiayı kaybedemezdim. İsteyeceğim şey belli bile olmasada kaybedemezdim işte. İnada bindirdim ben bu işi.

"Ekin ayağım." Sıkıca kapattığım gözerlerimi açtığımda onunda açmış olduğunu gördüm.

"Şu an seni öpsem ve hiç olmamış gibi davransak?" Azdın mı amk!

"Ekin olmaz ayağım çok ağrıyor." Gerçektende ağrıyordu. Üstümden sesizce kalktı. Olayın şokunu atlatarak doğruldum. Ben yerde öylece otururken elinde bir buz torbasıyla yanıma yaklaştı ve yere yanıma oturarak ayağımın üstüne tuttu. 

"Ne gerek vardı tüpe tekme atmana?" Bende bilmiyorum neden tüpe tekme atmıştım ki?

"Sana mı atsaydım tekme. Gerçi o zaman ayağım kırılırdı." Sırıttığında bende gülümsedim.

"Fizikten hiçbir şey anlamadım ben ya." Ben söylenirken elindeki buzu diğer eline aldı ve ayağımın başka yanına kaydırdı.

"Ekin." Başını kaldırarak bana baktı.

"Efendim?" Gülümsedim.

"Sınavda sıçıcam." O da gülümsedi.

"Biliyorum." Yüzümü astım.

"İnsan yaparsın aslansın falan der ya." Gülümsemesi genişledi.

"Aslansın sen ama yapamazsın koçum." Ofladım. O benim sözümdü. Aslanıda koçumuda ben söylerdim.

"Beni sinir etmeye başladın Ekin Kaya." Buzu yana bırakarak yüzünü yüzüme yaklaştırdı.

"Sende beni sinir ediyorsun ama ben bunu sana söylemiyorum." 

"Ya Ekin olur mu öyle şey söyle seni sinir ettiğim zamanlar. Söyle ki daha çok sinir edeyim. İşin zevki orda zaten." Ciddileştiğinde yutkundum. Ben yanlış bir şey mi söyledim?

"Hilal benim evimde benimle yalnızsın. Bu ne demek biliyor musun?" Yutkundum.

"Evet." Kaşlarını kaldırdı.

"Ya ne demek?" 

"Seni istesem şurda 42 yerinden bıçaklayıp intihar süsü verebilirim demek." Kafasını yavaşça iki yana salladı.

"Hayır. Kendimi tutamayıp seni öpebilirim demek." Öp. Öpte...

"O daha kötü." Ay ben onu sesli mi söyledim.

"Emin ol daha iyi." Bunları söyledikten sonra ayağa kalkarak salona geçti. Ne yani küstü mü şimdi bu bana? Ayağa kalktım ve zonklayan ayağımın izin verdiği hızda salona girdim. 

"Ekin küstün mü bana?" Ciddiyetle bana doğru döndü.

"Hayır Hilal neden küseyim ki?" Omuzlarımı silktim.

"Yani küsmen saçma olurdu zaten." Sinirle attığı kahkahadan kırdığım potu anladım. Küsmüştü.

"Hilal seni öpemediğim için sinirli değilim sadece bana biraz olsun güvenmeni istiyorum." Nerden çıkmıştı bu?

"Ama güvenmiyorum." Yanına doğru yaklaştım.

"Güvenemiyorum Ekin. Sen bana nasıl güvenmediysen bende güvenmiyorum işte." Koltuğa çöktüğünde topallayarak karşısına geçtim ve bende yere çöktüm. Dizlerinin üstüne koyduğu ellerini kavradığımda hava gerçektende sıcaklaşmaya başlamıştı.

"Ama sen bu güveni kazanabilirsin. Zaman alır uğraştırır ama-" Hızla sözümü kesti.

"Ama eskisi gibi asla olmaz. Artık ne yaparsam yapayım bana tam anlamında güvenmezsin." Ellerini çekeceği sırada daha sıkı kavradım.