ATEŞLE OYNAMA

Bölüm 9 - "Senden nefret ediyorum.."

"...evet çocuklar , proje ödevlerinizi ikişerli gruplar halinde yapacaksınız . Ben grupları seçtim . Panoya astım , oradan bakabilirsiniz . Bitirmek için bir haftanız var ." Deyip sınıftan çıkan hocaya ters ters baktım . Ne projesi ya ?
Sıramdan kalkıp panoya doğru ilerledim . Gözlerimle kendi ismimi bulduğumda , ismimin yanında 'Özgür Egemen' yazıyordu . Özgür , mavi gözlü sarı saçlı ve oldukça yakışıklı bir çocuktu . Derslerinde başarılı olup olmadığını bilmiyordum ama iyi çocuk olduğunu tahmin ediyordum..En azından dıştan öyle gözüküyordu .

"Sanırım projeyi birlikte yapacağız , ha ?"

Arkamdan gelen sese döndüğümde Özgür'ü gördüm . Gülümsüyordu .
Ben de ona karşılık gülümsedim .
"Evet . Öyle görünüyor ." Dedim . "Fiziğin nasıl ?" Soruma karşılık , dar tişörtünün altından belli olan baklavalarını gösterdi ve gülerek "Sence ?" Dedi . Sesli bir şekilde güldüm . Espritüel bir yapıya sahip olduğu aşikârdı ve bu hoşuma gitmişti .
"Hayır o anlamda demedim . Ders olarak fiziğin nasıl ?" Diye sorduğumda düşünüyormuş gibi yapıp "Hımm.. Fizik ne demekti ya ?" Dedi ve güldü . Ben de sesli bir şekilde güldüm. Gerçekten komik ve tatlı bir çocuktu . Güldüğünde gözlerinin içi parıldıyordu .
"Neyse . İstersen öğle arasında kütüphanede buluşup çalışabiliriz ?" Dediğinde derslerinin iyi olduğunu anladım . Az önce şakasına öyle söylemişti . Gülümseyip "Olur ." Dediğimde o da gülümseyip sınıftan çıktı .
Gözüm tekrar panoya kaydığında istemsizce Ateş'in ismini aradım . Hande ile eşleşmişti .
Ah hocam ! Beni delirtmek için çaba mı gösteriyorsun ?

Öğle arası olduğunu belirten zil sesi duyulduğunda Ateş hızlıca sıradan kalkıp gitti . Arkasından gözlerimi devirip Eylül ve Mert'in sırasının önüne gittim "Gençler , korkarım bu öğleyi bensiz geçirmek zorunda kalacaksınız ." Dedim , sanki bir ölüm haberi verirmiş gibi . Ama yüz ifadelerine bakacak olursak hiç de umurlarında değil gibiydi . "Ne oldu lan size ?" Dedim tek kaşımı havaya kaldırarak . Ama cevap vermeyip , üstüne bir de sıradan kalkıp gittiler . Ne olmuştu bunlara böyle ? Neden trip atıyorlardı bana ? Ah hangi biri ile uğraşsın bu kız ?! Acıyın şu garibana biraz !
Sinirle sıramdan kalkıp kütüphaneye gittim . Öğle arası olduğu için kimse yoktu . Özgür daha gelmediği için rafların arasından fizik kitaplarını aramaya koyuldum .
Nihayet birkaç kitap bulduğumda tam bir masaya oturacakken , en üst rafta bir fizik kitabı daha gördüm . Diğer kitapları bir masaya bırakıp o rafa yöneldim . Ama boyum birazcık (!) kısa olduğu için ne kadar zıplasam da yetişemiyordum .
Tam son kez tüm gücümü toplayıp zıplayacağım sırada arkamdan bir el o kitabı aldığında korkuyla arkama döndüm . Gördüğüm kişi ile yüzümdeki korku yerini gülümsemeye bıraktı .
"Bundan sonra her gece yatmadan önce süt içeceğim ." Dediğimde Özgür sesli bir şekilde gülüp kitabı elime verdi ve diğer kitapları koyduğum sıraya ilerledi .
Arkasından baktım..Bildiğim kadarıyla okulun basketbol takımındaydı . Bu yüzden haliyle boyu da bayağı uzundu .
Düşüncelerim Özgür'ün sözleri ile bölündü "Beni kesmen bittiyse gel de çalışmaya başlayalım ." Dedi gülerek . Onu kestiğimi şakaya vurmuş da olsa anlamıştı ve bu benim birazcık utanmama neden olmuştu . Tamam o anlamda bakmamıştım , bunu o da biliyordu ama yine de bir değişik olmuştum .
Hızlıca masaya doğru gittim ve yanına oturdum . Oturduğum gibi kitabı açıp ders anlatmaya başladı .

📚📚📚📚📚📚📚📚📚📚

"...işte böyle..Anladın mı ?"
Uzun bir süredir bana ders anlatmaya çalışan Özgür'ün bana sorduğu soruyla duraksadım ve boş boş yüzüne baktım . Tam saçma sapan bir şeyler söyleyip anladığımı ona inandırmaya çalışmak için ağzımı açtığımda tekrar geri kapadım . Söyleyecek bir şey bulamamıştım . Çünkü anlamamıştım..
Bu halime önce gözlerini devirip biraz sonra dayanamayıp kahkaha attı "Su , iki saattir sana dersi baştan sonra anlatıyorum . Hiçbir şey mi anlamadın ?" Diye sorduğunda kaşlarımı kaldırıp "Şeyi anladım mesela.." dedim düşünüyormuş gibi yaparak . Ama yine söyleyecek bir şey bulamadığımda omuzlarımı aşağı indirip sesli bir şekilde ofladım . Bu halime yine kahkaha atan Özgür'e kaşlarımı çatıp ters ters baktım . Bakışlarımı gördüğünde zar zor kahkahasını susturup kolundaki saate baktı "Neyse birazdan ders başlayacak . Şimdi gidelim yarın yine geliriz ." Dediğinde kafamı sallayıp ayağa kalktım ve sınıftan çıktık .
Koridorda yürürken Özgür'ün yaptığı tatlı esprilerle gülerek sınıfa girdiğimizde Ateş'in gözlerini üzerimde hissettim . Kaşlarını çatmış Özgür ve bana bakıyordu . Biraz sinirli gibiydi . "Ders fizik " dedi Özgür sırama gitmeden önce "Biraz dinlemeye çalış ve yarın beni yorma ." Dediğinde sesli bir şekilde gülüp sıralarımıza gittik . Sırama oturduğumda Eylül ve Mert'in henüz gelmediğini gördüm . Bana neden öyle davrandıklarını da henüz çözememiştim ama yakında öğrenirdim nasıl olsa..
Ateş'in sinirli bir şekilde bana baktığını hissediyordum . Neden sinirlenmişti ? Yoksa beni kıskanmış mıydı ? Neden kıskansındı ki ? Sonuçta insan sevdiği kişiyi kıskanırdı ve ben , onun beni sevdiğini düşünmüyordum .
Ateş'in olduğu taraftan 'çat !' Diye bir şeyin kırılma sesi geldiğinde kafamı o tarafa çevirdim . Ateş , elindeki kurşun kalemi kırmıştı . Sinirli bir şekilde elindeki kırılmış kaleme bakarken gerçekten sinirli olduğunu anlamıştım . Ama neden sinirlendiğini anlayamamıştım . Acaba gerçekten benim yüzümden miydi ? Sonuçta Özgür ile sınıfa girdiğimizde bize sinirli bir şekilde bakıyordu..
Ya da benim yüzümden değildi . Belki de sadece Özgür'den hoşlanmadığı için bize öyle bakmıştı..
Kafamdaki salak düşünceleri kovup önüme döndüm ve fizik öğretmenini beklemeye başladım .

Son dersin sonların doğru sıkılıp öğretmenden tuvalete gitmek için izin aldıktan sonra derste olduğumuz için boş olan tuvalete girip sabah dağınık topuz yaptığım saçımı bozdum . Tekrar saçımı topuz yapacakken Ateş'in sesi ile sesin geldiği yöne döndüm
"Ondan uzak dur ."
Söyledikleriyle kaşlarımı çattım . Kimden bahsediyordu ? Ayrıca burası kızlar tuvaletiydi.. "Burası kızlar tuvaleti hatırlatırım ." Dedim tek kaşımı kaldırarak . O ise ifadesizce bana doğru birkaç adım atıp aramızdaki mesafeyi kapattı "Sence umrumda mı ?" Bu söylediği şeyle sapık olduğunu tekrar kanıtlamıştı .
Cevap vermeme fırsat bırakmadan tekrar konuştu "Ondan uzak duracaksın !" Sesini hafif yükseltmişti ve bu benim sinirimi bozmuştu . Ayrıca hâlâ kimden bahsettiğini anlamamıştım "Kimden bahsettiğini anlamıyorum ." Dedim hafif bir sinirle . Böyle bana emir vermesi hoşuna gitmiyordu . O benim neyimdi ki ? Zaten ona spor odasında olanlardan dolayı sinirliydim "Özgür.." dedi . "O iyi biri değil ." Dediğinde sinirle güldüm . Bu en nefret ettiğim şeydi , sinirden gülmek..
"Ne o ? Yoksa kıskandın mı ?" Dedim kaşlarımı kaldırarak . Ondan intikam alacağımı söylemiştim ve onu kendi sözleriyle vurarak intikamımı almış sayılırdım ama bu yetmezdi . Onu sadece kendi sözleriyle değil de kendi 'yaptıklarıyla' vuracaktım..
Tek kaşını kaldırarak "Ne alakası var ? Ben , o iyi biri olmadığı için söylüyorum ." Dediğinde güldüm . Ona daha da yaklaşıp boyu benden uzun olduğu için kafamı hafif kaldırdım "Hani bana , artık seni sevdiğimi itiraf etmem gerektiğini söylemiştin ya.." dedim gözlerimi dudaklarına indirirken . Bunu ilk kez ondan önce ben yapmıştım . Ama bilerek yapmıştım . İntikam almak için..
Yüzümü yüzüne yaklaştırmadan önce son bir kez gözlerine baktım . Şaşkın olduğu belli oluyordu . Ardından tekrar gözlerimi dudaklarına indirdim ve dudaklarımızı birleştirdim..
Yumuşacık dudakları sanki içimi gıdıklıyordu..Kalbim ağzımda , küt küt atıyordu..
Dudaklarımızı ben birleştirmiştim ve o da haliyle şaşırmıştı . Benden böyle bir şey beklemiyordu tabii . Sadece o mu birilerini ansızın öpebilirdi ? Benim yaşadıklarımı anlaması gerekiyordu..
ikimizde hiç hareket etmeden öylece duruyorduk..
Kapalı gözlerimden bir damla yaş aktığında hafifçe geri çekilip dudaklarımızı ayırdım ve gözlerimi gözlerine sabitledim .
"Senden nefret ediyorum.." diye fısıldayıp omzuna çarparak tuvaletten çıktığımda gözyaşlarımı serbest bıraktım..
Ondan nefret etmek istesem de edemiyordum..Çünkü onu seviyordum...

💏💏💏💏💏💏💏💏💏💏