Bölüm 33 - 'İntikam soğuk içilen bir içecektir!'

94 2 0
                                    

"Ya Ateş yanlış anlamasın diye söyledim diyorum !" Diye ciyaklarken Ateş'in beni vücudu ile arasına sıkıştırdığı duvardan ayrılmaya çalışıyordum . Fakat Ateş Bey(!) hiç beni bırakacağa benzemiyordu . Ne vardı yani , o yaşlı teyzeye Ateş'in beni taciz ettiğini söylediysem ?
O ponçik mi ponçik teyzenin , sokağa çıkıp 'Ateş Güney bir tacizci!' diye bağrınacak hali yoktu ya..

"Resmen asansörde yiyişiyorduk ! Neyin yanlış anlamasından bahsediyorsun ?"

Söylediği şeyle gözlerimi kocaman açtım . Ne yiyişmesi ya ? Altı üstü öpüşüyor, birbirimizi tahrik ediyor ve.. Sanırım , bu yaptıklarımıza yiyişmek deniyordu . Ama-

Haksızsın Su . Bu yüzden şimdi sesini kes ve tam karşında duran afeti öp .

İçine Ateş kaçmış olan iç sesime karşılık , içine Ateş kaçmamış olan iç sesim konuştu

Evet , haksız olabilir ama kendini bir şekilde haklı çıkaracak ! Hadi kızım Su , sana güveniyorum .

Şu , içine Ateş kaçmamış olan iç sesime öpücük atıp diğer iç sesime orta parmağımı gösterdiğimi hayal ettim . Evet , sadece hayal ettim çünkü şu an bu hareketi yapsaydım Ateş ağzıma sıçardı . Açık ve net.
Ateş'e odaklanıp kendimi haklı çıkaracak bir şey söyleyecektim ki , o konuştu "Şimdi.." dedi , sırıtarak "Beni öperek bu yaptığını telafi edeceksin ."
Buna karşılık yapmacık bir kahkaha attım ve alayla "Başka ?" diye sordum . Fakat benim alayla söylediğim şeyi , o ciddiye aldı ve düşünüyormuş gibi yaptı "Çok istiyorsan benimle sevişerek de telafi edebilirsin ." dediğinde güldüm ve 'almıyım cnm saol' dercesine dudaklarına uzandım . Beni belimden tutup kendine çektikten sonra öpüşüme yumuşak bir şekilde karşılık vermeye başladı . Evet , güya kendimi haklı çıkaracaktım.Tamam çok sövmeyin!
Nefessiz kaldığımı hissedip dudaklarımızı ayırdığımda alnını alnıma yasladı .

"Odana git ve şu lanet eşyalarını al . Sonra eve gidip kahvaltı edelim çünkü açlıktan karnımda iguanalar tepişiyor . Sonra da kaldığımız yerden devam ederiz artık.." dediğinde omzuna bir yumruk indirdim ve yanından ayrılıp odama gitmeden önce ona son bir hakaret daha ettim "Orangutan !"

Birkaç parça eşyamı bir poşete koyup odamdan çıktım ve biraz önce yanından ayrıldığım Ateş'in yanına gittim . Az önce onu bıraktığım yerde , holde , telefonla konuşuyordu .
Aklıma gelen birazcık(!) , çok azıcık(!) fesat fikirle sırıtıp Ateş'in yanına gittim . O , hararetli bir şekilde telefonla konuşurken kıyafetlerimi koyduğum poşeti usulca yere bıraktım ve tam karşısına geçtim . Telefona ne kadar dalmışsa beni fark etmemişti ve karşısındaki kişiye şirketle alakalı olduğunu anlayabildiğim bir şeyler söylüyordu . Sırıtmamı gizlemeye çalışarak kulağına yasladığı telefonu tutan elinin aksine boşta duran elini tutup ellerimizi kenetledim . Bu hareketimle karşısındakine söylediği cümlesini yarıda bıraktı ve gözlerini bana çevirdi . Kaşlarını çatarak bana bakarken sırıttım . Bununla birlikte bakışlarını başka bir yöne çevirip konuşmasına devam etti "Şirketin satış dosyalarını incelemek istiyorum . Odama bırakın." Gibi bir şeyler söylemeye devam ederken parmak ucuma yükselip dudaklarımı tam dudaklarının kenarına bastırdım . Bu hareketimle birden sustuğunda güldüm ve dudaklarımı bastırdığım yerden çektim . Ateş tam gözlerimin içine bakarken karşısındaki ona bir şey söylemiş olacak ki , boğazını temizledi ve "Dinliyorum.." dedi , gözlerini benden ayırmadan .
İntikam soğuk yenen bir yemektir!
Iyy ! Ben soğuk yemek yemem ! Şöyle olsun , intikam soğuk içilen bir içecektir.. Biliyorum , çok zekiyim !
İşaret parmağımı Ateş'in koluna sürterek yanından arkasına yürüdüm . Tam arkasına geldiğimdeyse , parmak uçlarıma yükselip apartmana girişte onun bana yaptığı gibi ensesine bir öpücük bıraktım . Ardından bir tane daha ve bir tane daha..

ATEŞLE OYNAMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin