Kalbim küt küt atarken , kapının tekrar çalınması gözlerimi kocaman açmama neden oldu . Ne yapmalıydım ?
Daha az önce ondan uzak durmam gerektiğini düşünürken şimdi kapıyı açamazdım..
Kapı tekrar vurulurken "Su aç kapıyı !" Diye bağırdı , artık yabancılaşan sesiyle . Ses tonu kalındı ve bu onu olgunlaştırmıştı .
Olgun bir Ateş.. Kulağa komik geliyordu..
İçimden bir his beni , kapıyı açmam için zorlarken elim kapının koluna gitti . Sanki vücudum beynimden bağımsız , kalbime göre hareket ediyordu .
Bir kere konuşmaktan zarar gelmezdi . Zaten..Zaten çok özlemiştim...
Derin bir nefes alıp kapının kolunu indirdim ve açtım . Onu tekrar karşımda görmemle afalladım . Saçları ıslak gibiydi ve üst tarafı hâlâ çıplaktı . Bu , sahilden direk buraya geldiğini gösteriyordu ."Su.."
Yıllar sonra adımı onun ağzından duymak içimde bir yerlerde beni iyi hissettirmişti . Hatta mutlu olmuş gibiydim . Tek bir sözüyle..
"Neden geldi-" tuhaf bir ses tonuyla sözümü kesti "Çok özledim.." dedi fısıltıyla "Çok..."
Aniden yaptığı hareketle dudaklarımda dudaklarını hissettim . Bu hisle kaşlarımı çatıp gözlerimi kapattım . Yıllar sonra ilk kez..İlk kez öpüşüyorduk .
Sert , hızlı ve bir o kadar da aç bir şekilde dudaklarımı öperken eve girip ardından kapıyı kapattı ve sırtımı duvara yasladı . Sırtımın duvara sert bir şekilde çarpmasıyla yüzümü buruştururken ellerini kulaklarımın üstünden saçlarıma geçirdi . Ellerimi çıplak göğsüne koyarken hâlâ öpüşüne karşılık vermiyordum . Karşılık vermek istiyordum ama yapmamalıydım . Unutmamam gereken bir şey vardı ;
'Ateşe yaklaşırsan , yanarsın..'Nihayet-eğer biraz daha öpseydi kalbime yenilip karşılık verecektim- dudaklarımı sömürmeyi bıraktığında uzun süreli bir öpücük olduğu için ikimiz de nefes nefeseydik .
Alnını alnıma yaslayıp saçlarımı okşadı "Çok özledim Su.." derken sesinde çaresizliği görür gibi oldum ."Ateş yapm-" sözümü dudaklarımın üstüne kapanan dudakları keserken göğsündeki ellerimde onu ittirip dudaklarımızı ayırdım "Ateş yapma ." Dedim ben de çaresizce "Ateş ikimize de bunu yapma.."
Bu sözlerime karşılık hafif nemli olan saçlarını karıştırıp bir adım geri çekildi "Nasıl yapma ya nasıl yapma ? Yıllardır görmüyoruz birbirimizi , hiç mi özlemedin ?"
Onun hafif yüksek sesine karşılık fısıldayarak cevap verdim "Özledim.." diye mırıldandım , ve ardından sesimi hafif yükselttim "Özledim , ama-" diye söze başladığım sırada , sanki duymak istediği kelime sadece buymuş ve gerisi umrunda değilmiş gibi tekrar dudaklarıyla susturdu beni .
Bu kez öpüşüne kayıtsız kalamadım . Kalbim beynimi ele geçirdi ve karşılık vermeye başladım .
Ellerimi çıplak göğsünden alıp boynuna çıkardığımda beni kendine biraz daha yasladı ve öpüşünü hızlandırdı . Ben de ona ayak uydururken dudaklarımın moraracağına emindim .
Sonrasını düşünmeden hareket ediyordum . Pişman da değildim , orası ayrı..
Dudaklarımızı ayırıp yüzünü boynuma gömdüğünde bir elimi boynundan çekip nemli saçlarına daldırdım .
Boynumdaki hafif acıyla yüzümü buruştururken hafifçe Ateş'in saçını çektim uyarırcasına . Boynumun da morarmasını istemiyordum .
Uyarımı anlamış olacak ki boynumu sömürmeyi bırakıp gözlerime baktı "Çok.." dedi , geldiğinden beri kullandığı ama benim hâlâ çözemediğim ses tonuyla "Çok değişmişsin."Gözlerimle yüzünü incelerken ellerimi kirli sakallarında gezdirdim ve "Sen de.." diye mırıldandım .
Ellerini saçımdan alıp , beli açık tişörtümden açıkta kalan yere götürüp okşadığında huylansam da belli etmedim .
Almını alnıma yasladı "Neden gittin ?"
Gözlerimi kapattım ve aklıma gelen sahnelerin silinmesini bekledikten sonra cevapladım sorusunu "Her şeyden , herkesten biraz uzaklaşayım diye.."
Gözlerimi açtım ve bu kez ben ona sordum "Gecenin o saatinde neden denizdeydin ?"
Acıyla güldü ve gözlerini gözlerimden ayırıp cevapladı "İçimdeki ateş sönsün diye.."
Bu cevabı kalbimi acıtırken , cevap vermeden önce gözlerini kaçırması dikkatimden kaçmamıştı . İçindeki ateşin nedeninin ben olduğumu düşündükçe benim içimdeki ateşler harlanıyordu..
Gözlerini kapatıp burnunu burnuma sürterken "İçim ateş atıyor Su.." diye fısıldadı , nefesini yüzüme çarptırarak "Ama kimse söndürmüyor.."
Gözlerim yaşarırken zaten küt küt atan kalbime , bırak öküzü fil oturdu . Acı çekiyordu ve ben buna dayanamıyordum..
Ağzımı açıp bir şey söyleyeceğim sırada dudaklarını dudaklarıma bastırdı yine . Bu gece beni konuşturmayacaktı anlaşılan..
Bu kez yavaş ve yumuşak öpüyordu .
Yaklaşık birkaç dakika süren öpüşmemizin ilerisinde Ateş'in eli giydiğim tişörtün eteklerini kavradığında gözümün önüne gelen sahneyle kaşlarımı çattım . Aklıma o gün gelmişti..Bundan tam yedi yıl öncesi...
Tişörtümü kafamdan sıyırıp atacağı sırada ellerimi ellerinin üstüne koyup onu durdurdum ve dudaklarımızı ayırdım "Ateş dur.."
Gözlerindeki sorgulayıcı ifade ile karışık hayal kırıklığı gördüğümde açıklama yapma gereğinde bulundum "Aklıma.." diye başladığım cümlenin devamını getirmeme bu kez göz yaşlarım izin vermedi.. Göz yaşlarım bir bir yanağıma süzülürken Ateş tişörtümün eteklerini bıraktı ve kollarını belime doladı . Ben de kollarımı boynuna dolayıp ona sarılırken hıçkırarak ağlamamak için kendimi sıkıyordum .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞLE OYNAMA
Teen Fiction| İlk yangın çıktığında insanlar üzerine koşturmuş derler. Dans eden ateşin güzelliğine aldanıp kül olmuşlar.. | • • • "Su.." dedi uyarır bir ses tonunda "Ateşle oynama..Yanarsın." Meydan okumak mı? En sevdiğimden! Onun bu meydan okuyuşuna karş...