Okulun bittiğini belirten zil sesi tüm okula yayılırken basketbol sahasının kapısını açtım . Okul bitmişti ama ne yazık ki benim cezam bitememişti . İçeri girip çantamı sahanın hemen yanında duran tribünlerdeki bir sandalyeye rastgele bıraktım . Çantamı koyduğum sandalyenin yanındaki sandalyeye oturduğumda Ateş de yanıma oturdu .
Belimi ovuşturarak "Sabahtan beri şu kitaplar şaftımı kaydırdı ya.." diye isyan ettiğimde Ateş kafasını bana çevirip sırıttı "Dur güzelim isyan etmek için erken..Daha basketbol sahasını temizleyeceksin ."
Ona gözlerimi kısarak bakıp omzuna vurdum "Pis orangutan !"
Biraz sinlendikten sonra ayağa kalkıp araç-gereç odasına girdim ve temizlik malzemelerini alıp sahaya getirdim .
Süpürgeyi alıp yerleri süpürmeye başladığımda , kafamı aşağı eğdiğim için saçlarım önüme düşüyordu ve beni rahatsız ediyordu . Bu yüzden cebimden tokamı çıkarıp saçlarımı topuz yaptım ve işime geri döndüm .
Biraz sonra kafamı kaldırıp Ateş'e baktım . Sırıtıyordu pislik !
Göz göze geldiğimizde ayağa kalktı ve yanıma , yani sahanın ortasına geldiğinde gözlerimi kocaman açtım "Ya sen n'apıyorsun !? Yeni sildim oraları basma ! Hem gitsene sen !" Diye çıkıştığımda kahkaha attı . Buna karşılık gözlerimi devirdim ve yerleri süpürmeye devam ettim . Yerleri süpürürken , süpürgem Ateş'in ayağına çarptığında sinirle kafamı kaldırıp Ateş'e döndüm "Bak hâlâ duruyor !" Deyip ona doğru bir adım attığımda gülüp koşarak basketbol toplarının olduğu tarafa doğru gitti . Arkasından cık cıklayıp kafamı iki yana salladım ve işime geri döndüm .
Birkaç dakika sonra kulağıma top sektirme sesleri geldi ve hemen ardından kafamda bir acı hissettiğimde elimdeki süpürge yere düştü . Kafamdaki acıyla inleyip elimi kafama götürdüm . Gözlerimi kapatıp yere oturduğumda sessizce kafamdaki acının geçmesini bekledim..
Kafamdaki acı hafiflediğinde gözlerimi açıp karşımda , elinde basketbol topuyla bana bakan Ateş'i gördüğümde kaşlarım çatıldı .
Resmen kafama basketbol topu atmıştı "N'apıyorsun ya ?!"
Bana umursamazca bakıp potaya döndü ve elindeki topu potaya fırlatırken "Pardon ya . Yanlışlıkla oldu ." Dediği sırada top potaya girmişti .
Bu senaryo bana bir yerlerden tanıdık geliyordu..Tabii ya ! Kütüphanede ben de ona aynısını yapmıştım . Aklı sıra öcünü alıyordu işte..
Sinirle ayağa kalkıp yanına doğru yürüdüm . Hayatımızı birbirimizden intikam alarak geçiremezdik . Bu konuyu onunla konuşmalıydım..
Yanına geldiğimde beni umursamayıp topu yerde sektirmeye başladığında kaşlarımı çatıp beni dinlemesi için topu elinden almaya çalıştım . Ama tam alacakken topu eline alıp potaya attığında top potaya girmişti .
Ateş'e arkamı dönmüş , hayretle potaya bakarken aniden sırtımın duvarla buluşmasıyla tekrar kaşlarımı çattım . Kafamı hafif kaldırıp karşımda , beni duvar ile arasına almış Ateş'e sorarcasına bakarken elini kafamda , az önce topu attığı yere koydu "Çok acıdı mı ?"
Bu tatlı davranışına karşılık az önceki her şeyi unutup gülümsedim . Ardından kafamı iki yana salladım ve ellerimi boynuna çıkardım . Buna karşılık o da gülümseyip ellerini belime koydu .
Biraz öylece bakıştıktan sonra bir anda kaşlarını çattı "Farkında mısın bugün hiç öpüşmedik ." Dediğinde utanıp kafamı önüme eğdim . Bu kelimeyi kullanması bile utanmama yetiyordu .
Çenemden tutup kafamı kaldırdı ve gözlerini gözlerime sabitledi "Hadi ama.." dedi isyan edercesine "Utanma da , öp şu yakışıklı , zengin , kaslı delikanlıyı.." deyip sırıttığında soğukça güldüm "Seni öpmemi mi istiyorsun ?" Dediğinde kafasını onaylar anlamda sallarken çoktan dudakları dudaklarıma kaymıştı bile .
"Çok beklersin ." Deyip omzuna çarparak yanından geçtim . Az önce potaya attığı topu alıp potanın karşısına geçtim ve topu potaya fırlattım . Top , potanın demirinin etrafında yaklaşık bir tur atıp son anda delikten girdiğinde yerimde zıplayıp Ateş'e döndüm . Tek kaşımı kaldırmış , zaferle sırıtırken Ateş de tek kaşını kaldırıp yanıma geldi . Alaycıl bakışlarla "Hadi bir iddiaya girelim.." Dedi "Senin iki basketine karşılık , benim dört basketim ."
Kaşlarımı çatıp düşündüm . Ben iki basket atarsam kazanacaktım , o ise dört basket atarsa kazanacaktı..Bu durumda ben kârlı oluyordum . Kafamı onaylar anlamda salladığımda kollarını göğsünde birleştirdi ve tekrar alaycıl bir şekilde konuşmaya başladı "Yenersem , beni öpersin ." Dediğinde , bir anlığına iddiaya girmemeyi düşünsem de sonra bu düşünceden vazgeçtim . Sonuçta kazanmak için iki tane basket atmam yeterliydi..
"Yenersem , bir gün boyunca istediğim her şeyi eksiksiz yaparsın ." Dediğimde sırıttı ve kafasını onaylar biçimde salladı .
Cool bir şekilde -artık ne kadar cool olabildiyse- arkamı dönüp az önce kafama attığı topa doğru yürüdüm ve topu elime aldım .
Ateş'in karşısına geçtiğimde "Hadi başla ." Dedi , ifasesizce . Gözlerimi devirip biraz geriye doğru yürüdüm ve topu sektirmeye başladım . Potaya ulaşmam için Ateş'i geçmem gerekiyordu .
Besmele çekip topu sektirerek Ateş'e doğru yürüdüm .
Yanından biraz zorlanarak da olsa sıyrıldığımda potaya yaklaşıp topu fırlattığımda , potanın deliğinden geçtiğinde Ateş'e döndüm . Sırıtarak ona baktığımda o da bana alaycıl bakışlarını yollayıp topu aldı ve sektirmeye başladı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞLE OYNAMA
Fiksi Remaja| İlk yangın çıktığında insanlar üzerine koşturmuş derler. Dans eden ateşin güzelliğine aldanıp kül olmuşlar.. | • • • "Su.." dedi uyarır bir ses tonunda "Ateşle oynama..Yanarsın." Meydan okumak mı? En sevdiğimden! Onun bu meydan okuyuşuna karş...