Bölüm 54 - Al dudağımdan kiss

99 4 0
                                    

{Bölüm şarkısı Melis Kar - Al dudağımdan kiss. Kesinlikle dinlemeden okumayın. İyi okumalar, umarım beğenirsiniz sizi seviyorum♥️}

Ateş'ten...

"Çak kibriti yansın evimiz, aşktan alev alsın tenimiz. Tutuşsun artık dillerimiz, yaza kalmadan evleniriz!" 

Kulağımın dibinde çınlayan şarkı ike gözleri aralarken kaşlarımı çattım "Sikeyim. Ne oluyor?"

Uykum olduğu için gözüme gelen güneş ışığı ile gözlerimi kıstım ve yatakta dikleştim. Mal mal etrafıma bakınırken şarkının sözlerini dinlendim.

"Oooff tenine doysam mis. Beni yorma, boşa konuşma, al dudağımdan kiss, muah!"

Şarkının sözleri sırıtmama neden olurken kapının ardından Su'yun gülüş sesleri duyuldu. Onun gülüşüyle gülerken yataktan kalkıp muhtemelen Su'yun komodinin üstüne bıraktığı telefonu aldım ve şarkının ismine baktım. Melis Kar - Al dudağımdan kiss. Vay canına, çok yaratıcı.

Şarkıyı kapatmadan telefonu elime aldım ve odanın girişinde duran Su'yun yanına gittim

"Sen böyle şarkılar mı dinliyorsun?" Diye sorduğumda kollarını boynuma yerleştirdi ve muzurca sırıttı "Bilmem.." Dedi, omuz silkerken "Sözleri hoşuma gitti."

Kahkaha attım ve onu belinden tutup kendime çektim. Bu kız az değildi. Dolaylı yoldan öp beni diyordu. Biliyorum, çok zekiyim. Tamam, alkışlamayın.

Sırıtırken "Alayım mı dudağından bir kiss?" Diye sorduğumda bu kez o kahkaha attı. Beyaz dişleri inci gibi parıldarken dudaklarımda oluşan hafif tebessüme engel olamadım. Bu kız bana ne yapıyordu? Güldüğünde gülüyordum, üzüldüğünde üzülüyordum. Hatta o ağladığında ben de ağlıyordum. Biz diğer çiftler gibi değildik. Birbirimizi tamamlamıyorduk. Biz, birbirimizin aynısı oluyorduk. Birimiz yarımsa, diğeri de öyleydi. Biri tamsa öteki de öyle. Biz daha çok iki yarımdık aslında. Ve yarımlar birbirini tamamlamazdı. Asla ama asla. Yarımlar hep yarım olarak kalırdı. Belki biz birbirimizi tamamlamıyorduk ama aynı kaderi paylaşıyorduk. Birlikte yarım kalıyor, birlikte tamamlanamıyorduk. Bu bizim hikayemizdi. Diğerleri gibi değildi. Ne rutin, ne sıradan. Değildi işte. Baştan 1-0 yenik başlayan türdendi bizimkisi. Gerçi, umrumuzda mıydı? Tartışılır.

"Hadi al dudağımdan bir kiss."

Gülüp dudaklarına küçük çaplı bir öpücük bıraktım ve geri çekildim "Ben açım."

Gözlerini devirdi "Bok ye."

Kaşlarımı çattım "Açım ben kızım, aç. Yemek hazırla bana."

Yine gözlerini devirdi "Ben de açım. Sen hazırla."

Bu kez ben gözlerimi devirdim "Ben yemek yapmayı bilmiyorum. Sen hazırla."

Sırıttı "Önce sen."

Omuzlarımı silktim "Hayır, se-" derken durdum ve tek kaşımı kaldırdım "Sen bana neler söyletiyorsun öyle?"

Şirince sırıtıp alt dudağını sarkıttı "Ben bir şey yapmadım ki."

Gözlerimi kıstım "Tamam git yemek hazırla. Açım."

Sinirle ayağını yere vurdu "Of Ateş! Anca tıkın zaten sen."

Ona baygınca baktım "Açım aç! Yemek yap bana kadın."

"Konuşma benle, küstüm sana."

Benden ayrılıp sinirli sinirli salona girdiğinde arkasından şaşkınca baktım. Küstüm mü demişti o? Hadi ama. Ben açtım ve aç ayı oynamazdı!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 02, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ATEŞLE OYNAMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin