"Demek annen geldi sandınız ha ?"
Deyip Ateş ve benim oturduğumuz koltuğun karşısındaki koltuğa iyice yayılarak kahkaha attı Mert . Ve yanında oturan Eylül de aynı şekilde..
Ateş ve ben aynı anda gözlerimizi devirdik "Tamam ! Kesin de neden geldiğinizi söyleyin !" Diye bağırdığımda , susmazlarsa onlara neler yapabileceğim akıllarına gelmiş olacak ki , anında gülmeyi bıraktılar .
"Eylül bana , senin piercing taktırdığını söyledi . Ben de bi gelip bakayım dedim ." Diyen Mert'e karşılık kafamı olumlu anlamda salladım "Yakışmış mı ?" Dedim sırıtarak . O da bana karşılık sırıtarak "Yakışmış tabi . Benim kankama her şey yakışı-" Mert'in sözü Ateş'in sesli bir şekilde boğazını temizleyip yalancı birkaç öksürüğü ile kesildi . Mert Ateş'e ne olduğunu anlamadığım bakışlar atıp sustuğunda kaşlarımı çattım . Beni Mert'ten mi kıskanıyordu ? Hadi canım !
Sessizlik olduğunda Eylül sırıtarak Ateş ve bana baktı "Sahi , siz evde ne yapıyordunuz ? Öyle baş başa falan ?"
Gözlerimi kocaman açıp kaşlarımı kaldırdım ve kolunu omzuma atmış sırıtarak bana bakan Ateş'e baktım . Gözlerini benden alıp Eylül'e çevirdi "Öpüşüyordu-" diyen Ateş'in , telaşla sözünü kestim "Biz mi ? Biz şey..Şey..Çamaşırları yıkıyorduk !"
Diye telaşla bağırdığımda üçü de kahkaha atmaya başladı . Onlara gözlerimi kısarak bakıp kollarımı göğsümde birleştirdim .
Rezillik !!💏💏💏💏💏💏💏💏💏💏
Hoca sınav kağıtlarını dağıtırken çantamdan kalemimi çıkardım "Başlayabilirsiniz , başarılar ."
Hoca öğretmenler masasına oturup sınıfı izlemeye başladığında ilk soruyu okudum . Ancak hiçbir şey anlamamıştım . Kaşlarımı çatıp ilk soruyu boş bırakarak ikinci soruya geçtim . Soruyu okuyup yine hiçbir şey anlayamadığımda yanaklarımı şişirdim . Şu aralar dersleri gerçekten çok boşlamıştım . Bir ara oturup adam akıllı çalışmam gerekiyordu .
Gözüm yanımda oturan Ateş'e kaydığında istemsizce ağzımdan "Oha ." Diye bir fısıltı kaçtı . Sıranın altından telefonunu açmış cevapları internetten bakıyordu . Gözlerimi kocaman açıp cevapları takır takır yazan Ateş'e kaşlarımı çatarak baktım "İnsan kopya verir ." Diye fısıldayıp elini kağıdının üstünden çekip kağıdı kendime yaklaştırdım ve şimdiye kadar cevapladığı bütün soruları kendi kağıdıma geçirmeye başladım .
Son iki sorunun boş olduğunu görünce Ateş'e kağıdını uzattığımda , ben sondan üçüncü sorunun cevabını yazarken Ateş konuştu "Birkaç soruyu farklı yaz . Yanlış çıkarsa kopya çektiğimiz belli olmasın ." Diye fısıldayıp sol elindeki telefondan baktığı sondan ikinci soruyu kağıdına geçiren Ateş'e tek kaşımı kaldırarak baktım "Yok ya ! Sen farklı yaz banane ." Diye fısıldayıp onun kağıdındaki soruyu kağıdıma geçirmeye başladığım sırada Ateş tek kaşını kaldırıp kağıdını , sıranın üstünde benim göremeyeceğim bir yere çektiğinde kaşlarımı çattım "N'apıyorsun ya ?" Diye sorduğumda omuzlarını silkip yüzünü yüzüme yaklaştırdı "Madem kopyayı benden çekiyorsun , o zaman benim dediklerimi yapmak zorundasın güzelim ." Dediğinde kalbim ağzımda atmaya başlamıştı bile . Sınav esnasında bile bu kadar yakın olmamız doğru değildi .
Kaşlarımı çatıp "Tamam be !" Diye fısıldadım ve kağıdıma dönüp kalan iki soruyu kafama göre salladım .
Sinir şey !Sondan ikinci dersin bittiğini belirten zil sesi duyulduğunda hoca sınav kağıtlarını toplayıp sınıftan çıktı . Hemen ardından Eylül ve Mert bize döndü "Gençler hadi kantine gidelim ." Diyen Eylül'e karşılık Ateş'e baktım , ne düşündüğünü sorarcasına . Kafasını onaylar anlamda salladığında "Tamam ." Deyip ayağa kalkan Ateş'in yanına gittim . Eylül ve Mert de arkamızdan ayağa kalktığında hep birlikte sınıftan çıkıp kantine ilerlemeye başladık .
Kantine geldiğimizde Eylül ve ben bir masaya otururken Mert ve Ateş hepimize içecek almaya gittiler .
Eylül , kollarını masanın üstüne dayayıp , sandalyesinde bana doğru eğildi ve "Anlat bakıyım , dün sizin evde baş başa n'apıyordunuz ?" Diye sorduğunda gözlerimi kocaman açıp kaşlarımı kaldırdım "Sanane ya ?!"
Eylül kaşlarını çatıp bana doğru biraz daha yaklaştı ve tehditkâr bir tavırla "Ya şimdi bana anlatırsın , ya da bu konuyu Ateş'le konuşurum ." Dediğinde kaşlarımı çattım ve omzuna yumruk attım "Tehditçi sürtük !" Diye fısıldadığımda sırıttı . Gözlerimi devirip Ateş'lerin olduğu tarafa baktım . Kantinde sıra bekliyorlardı .
"Şey yapıyorduk.." diye saçmalayıp zaman kazanmaya çalışacağım sırada Eylül gözlerini kısarak "Boşuna zaman kazanmaya çalışma ." Dedi "Ateş ve Mert gelene kadar söylemeni tavsiye ederim . Aksi takdirde Ateş'e soracağıma emin olabilirsi-" bir anda gelen cesaretle gözlerimi sıkıca yumup Eylül'ün sözünü kestim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞLE OYNAMA
Teen Fiction| İlk yangın çıktığında insanlar üzerine koşturmuş derler. Dans eden ateşin güzelliğine aldanıp kül olmuşlar.. | • • • "Su.." dedi uyarır bir ses tonunda "Ateşle oynama..Yanarsın." Meydan okumak mı? En sevdiğimden! Onun bu meydan okuyuşuna karş...