XXV. Bölüm: İntihar

187 13 17
                                    

Şebnem Ferah - Yağmurlar
〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰

7 Ocak 2016 (3. Göz)

Sahilde balıkçı teknelerinin oraya yürümekte olan genç kadın nereye gittiğini biliyordu.

Balıkçı teknelerinin oraya ufak bir göz attığında aradığı kişiyi, her zaman ki yerinde, bulmayı umuyordu. İşte, oradaydı yine. Balık ağını büyük bir profesyonellikle açarken hep taktığı siyah beresi ve sarı yağmurluğuyla çizmesi vardı üzerinde.

Adımları yavaşlayıp durduğunda tam da teknenin önüne gelmişti.

Genç kadın gülümsedi. "Günaydın, Halil Amca."

Balıkçı kafasını kaldırıp genç kadının yüzüne baktı ve yüzünde bir gülümseme peydahlandı. Bu genç kadını torunları kadar çok severdi.

"Günaydın, güzel kızım. Gel buraya." dedi balıkçı.

Genç kadın tutunma gereği duymadan tekneye bindi.

"Bir sorun mu var? Yüzün, avlanmaya çıkmış ama avlanamadan dönmüş gibi." diye sordu balıkçı.

"Ben gidiyorum, Halil Amca. Duramıyorum buralarda. Biraz kafamı toparlamam lazım."

Balıkçı kafasını ağır bir biçimde salladığında elindeki balık ağını gösterip konuştu. "Ağın düğümü nasıl çözülür bilir misin?"

Genç kadın başını olumsuzca iki yana salladı ve merakla bekledi bunun nereye varacağını.

"Önceki halini hatırlayarak." dedi balıkçı. "Bu ağdan kaçarak onu eski haline döndüremezsin. Yine sen bilirsin ama, geçmişinden kaçma güzel kızım. Sonra ileride karşına çıkarsa o ağa takılıp düşersin, sen de kaybolursun, düğüm olursun orada."

Genç kadın denize dikti gözlerini. "Biliyorum amca ama gitmem lazım. Emin ol orada daha çabuk iyileşeceğim. Çok düşündüm zaten." Bakışlarını balıkçıya çevirdi. "Merak etme. Ben o ağı çözeceğim, hem de olabilecek en çabuk şekilde."

Genç kadın gülümsedi.

Balıkçı da gülümsedi. "Ha, şöyle! Bak gülmek ne de yakıştı yüzüne." Ardından ağı çözmeye devam ederken konuştu. "Gitme olayına da gelirsek sen bilirsin kızım. Çoktan kararını vermişsin zaten. Seni tanımışsam eğer, kararından da dönmeyeceğini bilirim."

"Her şey için çok teşekkür ederim. Torunlarına selam söyle." dedi genç kadın yüzünde, anıların kaçarken ardında bıraktığı bir tebessümle.

"Eğer bir gün olur da dönersen uğra. Eh tabi, o zamana benim ömrüm yeter mi bilmem. Yolun açık olsun, kızım." dedi balıkçı ve genç kadın giderken ardından baktı yalnızca.

***

"Alo." dedi genç kadının annesi hattın öbür ucundan.

Genç kadın annesinin sesini duyunca duraksadı ve lanet etti kendine. Veda etmek bu kadar mı zordu gerçekten? Sesinde kokusunu duymak?

"Alo, kızım orada mısın?"

Genç kadın, annesinin sesiyle kendine geldi. "Buradayım annem. Sesin gelmedi de." diye yanıtladı genç kadın boğazını temizledikten hemen sonra. "N'apıyorsun?"

"İyiyim. Dışarıda yemek yiyoruz teyzenlerle. Siz n'apıyorsunuz?"

"İyiyiz ikimizde. Yaman'ın ufak bir işi vardı, çıktı o. Ben de sahilde hava alıyorum biraz." dedi genç kadın ve derin bir nefes alıp verdi.

KELEBEK'İN SENFONİSİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin