Media - Ares ve Mira'nın söylediği şarkı...
Alex & Sierra - Little Do You Know〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰
"Yarış şimdi başlıyor...""Yarış şimdi başlıyor..."sesin geldiği yöne çevirdim bakışlarımı;
Ares...
Gri gözleriyle bir süre bakıştıktan sonra elektrik çarpmış gibi irkildim ve transtan çıkıp kendime geldim.
"BU NASIL Bİ' ŞEY YA?! RESMEN ADAM EVE ATEŞ ETTİ VE BİLİN BAKALIM BU NE İÇİNDİ? SAÇMA BİR KAĞIDI ATIP GİTMEK? YARIŞIN BAŞLADIĞINI HABER VERMEK? SİZ NE RUH HASTASI İNSANLARSINIZ! RESMEN ADAM ATEŞ EDİP GİTTİ. SİZ NE MANYAK İNSANLARLA UĞRAŞIYORSUNUZ? NE TÜR İŞLERİN PEŞİNDESİNİZ? YA DA BOŞVER, BENİM BURADA NE İŞİM VAR?! Salak Mira ne işin var senin burada? Daha yeni tanıştığın biriyle neden gidersin ki? Aptalsın sen kızım, aptal! Valla bak, kesin ap..." herkesin beni şaşkın gözlerle izlediğini gördüğümde kendi kendime konuştuğumu anladım. Beni kesin şizofren sanıyorlardı şu an; çünkü yüzüme cidden, sakalım varmış gibi bakıyorlardı ve bu beni ürkütmedi değil.
"Bu kız normal mi? İçine bir şey kaçmış olmasın, bak Ziya al bu kızı nerede bulduysan oraya götür, korkmaya başladım." dedi Ulaş'ın yanındaki kız.
"Sen ve korkmak? Afra emin misin? Gel bakayım bir ateşin falan var mı?" deyip yanına gidecekken ayakta, elleri cebinde, camdan dışarı bakan sarı saçlı çocuğun konuşmasıyla durdu.
"Buradan gitmeliyiz." ve başka birşey söylemedi. Ares onu onaylayarak ayağı kalktı ve ellerini cebine soktu.
"Arda haklı. Gitmeliyiz. Hem de hemen. Yanınıza birkaç parça bir şey alın, sonra arabalara binip kamp mekanına gideceğiz. 10 dakika içinde herkes aşağıda olsun." deyip arkasını dönmüş gidiyordu ki, durdu ve dönüp bana bakarak devam etti.
"O da bizimle gelecek." ve gitti. Herkes hızlı adımlarla evde kaybolurken ben de oracıkta kalakaldım. Ne olduğunu hala anlamamıştım. Ben de mi gidecekmişim? Ne? Nereye?
Olayı idrak ettiğimde merdivenlerden inen Romina'ya çevirdim bakışlarımı. Sırtında bordo bir sırt çantasıyla indiğinde yanıma geldi ve beni koridora çevirerek ilerletti, böylece sormak istediğim tüm sorularımı kibarca ağzıma tıkmış oldu. Koridorun sonunda durunca burada ne yaptığımızı anlamamıştım fakat sonra Romina yerde duran kilim tarzı bir halıyı kaldırdı...
O şey bir kapı mı?
Ben ağzım açık bir şekilde hala yerde duran kapıyla bakışırken Romina kapının üzerindeki anahtarı çevirdi ve kapıyı açtı.
"Hadi, Mira! Acele et. Bizimkiler bekletilmekten pek haz etmezler." yaşadığım şoku atlatıp başımla onayladıktan sonra merdivenlerden aşağı indim. Arkamdan gelen adım seslerini duyabiliyordum. Sonunda merdivenler bitince derin bir nefes aldım ve sağ tarafa baktım. Oha!
Karşımda duran birbirinden güzel, ben çok pahalıyım ve sen beni hayatın boyunca çalışsan bile 'nah' alırsın diye bağıran spor arabalara bakarken şaşkınlıktan gözlerim sonuna kadar açılmıştı. Çare zengin koca...
Ben ve Romina hariç herkes arabadalardı. İlk araçta arkada oturan adının Afra olduğunu öğrendiğim kız ve Ulaş; önünde ise Arda ve bir diğer kız vardı. Romina ikinci araca doğru ilerlerken ben de arkasından ilerledim ve aracın içini daha net gördüm. Önde Ziya ve Ares vardı ama arkası boştu. Romina arka kapıyı açtığında bu araca bineceğimizi anlamıştım. Hemen yanına yaklaştım ve onun ardından ben de araca bindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEBEK'İN SENFONİSİ (Tamamlandı)
Tiểu Thuyết Chung"Kaç yaşında olursan ol, uyuyunca geçer sanacaksın ama şunu bil ki kaç yaşında olursan ol, uyuyunca geçmeyecek..." • "Öldürüyorsun beni." dedi alnı alnımda, nefesi dudaklarımdaydı. "Öleceksin." dedim grimsi gözlerine bakarken. "Seni seviyorum ama se...