XXIX. Bölüm: Süveyda

164 10 8
                                    

Duman - Dibine Kadar
Imagine Dragons - Next To Me
〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰
Süveyda, kalbin ortasındaki gizli günahların saklı olduğu -sanılan- siyah birikinti, benek, karanlık
〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰

Duman - Dibine KadarImagine Dragons - Next To Me〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰Süveyda, kalbin ortasındaki gizli günahların saklı olduğu -sanılan- siyah birikinti, benek, karanlık〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰〰

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kimi zaman eskilere dalar, geçmişe gider ve o anları tekrar tekrar aklımda canlandırırdım. Derdim kendime, mutlu muydun? Aşık mıydın?

İşte o anlar da, içimde öyle bir duygu yoğunluğu olurdu ki "Evet!" derdim, "Aşıktım ve mutluydum." Fakat şu ana  döndüğümde aynı soruları sorsanız yalnızca tebessüm eder geçerim. Ne evet derim ne hayır, çünkü geçmiş yalnızca -dı ve -mış'lardan ibaret bir daha var olmayacak anılar silsilesidir.

İşte şu an o zamanlardan birindeydim. Tebessüm edip geçecek kıvamda fakat ona bile tenezzül edemeyecek kadar her şeyin farkındaydım.

Bir elimde telefon karşımdaki adama bakmaktayken gülümsedim. "Tamam Yaman, geliyorum."

Elimdeki telefonu kapatıp hırkamın cebine koyduktan sonra 'yabancının' omuzlarına elimi koyup ittirdim ve arkamı dönüp yürümeye başladım.

Nedenini bilmiyorum fakat ona, adıyla seslenmeye dilim varmıyordu.

"Hatu-"

"Sakın bana öyle seslenme!" derken olduğum yerde durma gereği bile görmeden yürümeye devam ediyordum. Şuna bak sen! Yüzsüz, bir de bana eskisi gibi seslenecek, s*ktir olup gitsin p*ç herif.

"Ne zamandan beri biliyorsun?" dedi olduğu yerden seslenirken.

Durdum ve ona dönerken konuştum.
"Doğru soru, ne kadarını biliyorsun, olacaktı."

Dudaklarını aralamış konuşacakken devam ettim. "Bak sana ne diyeceğim, şimdi seni hiç yormadan şu konuya bir açıklık getirmek istiyorum. Ben hiçbir zaman bir hipnozun etkisi altına girmedim ya da bu lanet olasıca oyunlara aldanmadım. Yalnızca öyleymiş gibi davrandım. En başından beri senin bu aptalca planından haberdardım. Hayatıma soktuğun insanlardan, olacaklardan ve diğer her şeyden. Seni aptal! Sen bana oyun oynarken aslında bunlara izin veren de bendim, yani hayatım, aslında ben senin oyunlarının değil, sen benim oyunum kurbanı oldun. Bu yeterli oldu mu?"

Arkamı dönüp yoluma devam edecekken konuşmaya başladı. "Yalan söylüyorsun."

Ah, hadi ama! Daha sevgilimin yanına gideceğim, senin boş laflarını dinlemek istemiyorum.

Güldüm. Hatta kahkaha attım. Kafamı olumsuz anlamda iki yana sallarken. "Cık cık cık." Yüzümü ona dönüp devam ettim. "Beni o kadar sene hiç mi tanımadın? Oradan bakınca aptal birine mi benziyorum?"

KELEBEK'İN SENFONİSİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin