23. Bölüm

690 47 30
                                    

İren'den

"Okul üniformaları alınması gerek. 3 ay bitti, yarın okula başlıyoruz." Alen derin bir nefes aldı.

"Alen depresyona girmeyi falan düşünme," dedim.

"Ne depresyonu lan? Sadece bu işe canım fazla sıkılıyor. Kurtuluşumuz olsa keşke," başını arkaya yaslayıp gözlerini kapadı, "ama yok." Küçüklüğünden beri değişmedi bu, hep aynı. Anaokulunu da sevmedi, ilkokulu da, ortaokulu ve liseyi hiç sevmedi zaten.

"Var. Açıktan okumak," Uras, Alen'in omzuna vurup; "ama o zaman da sen çalışmazsın."

"Ona ailem izin vermez zaten," ayağa kalktım.

"Sana bisküvili pasta yapayım da moralin yerine gelsin," o da ayağa kalktı.

"Canım hiç bir şey istemiyor. Yemeğe de kaldırmayın beni," dedi ve yukarı çıktı.

"Her sene mi aynı?" Yerime oturdum.

"Evet. İlk hafta yemek yemiyor, odasından çıkmıyor. Sonra zamanla alışıyor,"

"Ben yanına gideyim," Uras kalkınca Levent de kalktı.

"Bizde gelelim lan," hepsi ayağa kalkıp yukarı çıktı. Ay! Canlarım benim. Telefonum titredi, kilidi açıp baktım. Ali mesaj atmış.

"A ; İren ne yapıyorsun?

Oturuyorum, Ali. Sen?

Ben..
Ben, sizin kapının önündeyim.
Gelir misin 2 dakika?

Bizim ev mi?
Geliyorum." Ayağa kalktım ve telefonumu cebime koyup kapıya gittim. Terliklerimi giyip evden çıktım. Kimse yok. Telefonumu çıkarıp Ali'ye mesaj attım.

"Neredesin?

Burada." Bahçeden çıktım, etrafa baktım. Gerçekten kimse yok. Bir anda biri ağzıma bir şey kapadı, lan bu koku!

Ferit'den

İren kollarıma bayılıp kaldığında ofladım. Kardeşime bu şaka yapılmaz ki ya. Tamam kendisi cani, ama neden biz ona canilik yapalım ya? İren'in gözlerini bağladı, Taylan. Kayra da ellerini ve ayaklarını bağladı. Bagaja koyduk.

"Sizi öldürücem. Kardeşim bunları haketmiyor lan," Rüzgâr'ı takmadım ve sürücü koltuğuna geçtim. Kayra, Taylan, Levent de bindi. Diğerleri de Ali'nin ve Aiden'ın arabasına bölüştüler. Hızlı bir şekilde depoya sürdüm. 2 gündür bu şakayı planlıyoruz. 2 gün niye diye sorarsanız, Ali'yi ve Rüzgâr'ı ikna etmek çok zordu. Hele Arel'i ikna edene kadar canım çıktı. Ne güzel haberi olmayacaktı, ama karı ağızlı Alen hemen öttü. Adam, askerden kaçıp yanımıza gelip bizi öldüreceğini söyledi. Bende yapmayacağım dedim, ama tabii ki yalan. Alen'i yatağına bağladık ama sıradan bir bağlamak değil, parmağını bile kıpırdatamaz. Önce yatağa parmaklarını bile tek tek bantladık, sonra ellerini ve ayaklarını iple bağladık, zincire bağlayıp son kez asma kilit taktık. Evet bunu ben yaptırdım.

Depoya geldiğimde arabayı öylesine park edip indim ve bagajdaki kardeşimi aldım. Aiden deponun kapısını açtı, içeri girip koridorun bittiği yerden sağa döndüm, o koridorun sonundaki odanın kapısını İlker açtı. İren'i sedyeye yatırdım ve hemen odadan çıktım. Bilgisayar odasına girdim.

İnternette bir ara bi' şaka çok popülerdi. Sarhoş adama, kaza yaptın ve senelerdir uyuyorsun demişlerdi. Hastane odasına benzer bir odadalardı onlar da. İren onu ilk izlediğinde ne salak adam bu ya! Nasıl inanıyor ki? Ben olsam inanmam. Kurgu olduğu belli! Demişti. Baksın bakalım anlaşılıyor mu?

Bordo Ev -Orijinal-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin