HEHEHEHE YİNE BEN GELDİM .s
BİR GÜNDE 2 BÖLÜM KOYDUM KIYMETİMİ BİLİN -,-
ASLINDA BUGÜN DEĞİL YARIN PAYLASICAKTIM AMA BUGÜN COK MUTLUYUM :D
OY VE YORUMDA VERİRSENİZ HİC FENA OLMAZ YANİ :D
HEPİNİZİ SEVİYORUM GHGVjBG
TAMAM SUSTUM -,-
İYİ OKUMALAR :D
*****************
10.Bölüm-Don't be afraif of me!
"Yoksa ne yaparsın? O kücük arkadasın Alex'e mi söylersin?" dediğin de hala elimi sıkıyordu.
Hatta daha fazla sıktığını bile söyleyebilirim. Hala elimi sıkıyordu ve eğer biraz daha sıkarsa cidden cığlık atıcaktım.
"Josh! Canımı yakıyorsun! Bırak su elimi!" diye bağırdım.
"Lanet olsun!" diye bağırdı ve beni.yere itti.
Beni itmesiye masaya tutunmaya calıstım ama yapabildiğim tek sey masanın üzerindekileri devirmek olmustu.
Bacağım cok acımıstı. Ellerimle bileklerimi ovduğumda yerdep birkac adım sürüklenerek geri gittim. Suan cok korkuyordum.
Ne olduysa birden olmustu. Daha demin yanımda uyuyan masum Josh gitmis yerine sanki icine seytan kacmıs Josh gelmisti.
Josh'a baktığımda cebinden beyaz bir kutu cıkardı. İlac kutusu olduğu belliydi. İcinden tane hap aldı ve ağzına attı. Bana doğru bakıp yaklasmaya basladığında kücük bir ciğlık attım ve geriye doğru gitmeye basladım. Ayağa kalkmayı basardığımda ayağımı umursamadan merdivenlere kostum. Arkamdan ayak sesleri gelince daha da hızlandım.
"Rachel! Dur! diye bağırdığında banyoya girdim ve kapıyı kilitledim. Kapı yumruklanmaya baslayınca bir kez daha cığlık attım. Gözyaslarımı durduramıyordum.
"Rachel! Kapıyı ac! Özür dilerim!" diye bağırdığında kapının arkasına oturdum ve ellerimle kulaklarımı kapattım. Onun sesini duymak istemiyordum.
Bileklerime baktığımda morarmaya basladığını gördüm.
"Git burdan! Defol evimden!" diye avazım cıktığı kadar bağırdım. Boğazım o kadar acımıstı ki.
"Rachel!" diye bağırdı bu sefer. Tanrım resmen evi yıkmak istiyormus gibi bağırıyordu.
Ellerimle kulaklarımı daha sıkı kapattım. Onun lanet sesini duymak istemiyordum. En azından su an duymak istemiyorum.
Kapıyı yumruklamaya basladığında kapıyı kıracağını anladım ve kapının önünden kalktım. Duvarın kösesine oturdum ve bacaklarımı göğsüme kadar cektim.
"Rachel! Ac su kapıyı yoksa kırıcam!" diye bağırdı.
Kapıya sertce vurduğunda cığlık attık. Ağlamamı durduramıyordum.
"Ne olur bana dokunma! Git evimden! Bana dokunma!" diye bağırdım.
Kapının yere düsme sesiyle daha cok ağlamaya basladım.
Dısarıdan nasıl göründüğüme dair bir fikrim yoktu. Suan deli gibi ağlıyor ve ona yalvarıyordum. Dısardan bir deli gibi göründüğüme eminim.
Josh hemen yanıma geldi ve bana sarılmaya calıstı ama onu engellemeye calıstım.
Tabi ne kadar basarılı oldum orası tartısılır!
"Rachel rahat dur! Senden özür diledim. Bilerek böyle yapmadım!" diye bağırdığında daha cok korkmustum o yüzden daha fazla ağlamaya basladım.
Hangi ara bu kadar sulu göz oldum.ben ya?
Daha sesli ağlamaya basladığımda o da korktuğumu anladı ve sinirle ayağa kalktı.
Ellerini sacından gecirdiğinde birseyler mırıldandı ama ne dedi anlamadım.
"Sikeyim! Benden korkma!" diye bağırdı. Hala gözyaslarımı durduramıyordum.
"Ağlama! Ne olur ağlama! Benden.korkma! Siktir!" diye bağırdı ve aynaya yumruk attı.
Ayna parcaları yere düserken ayna parcalarının üzerinde kanda vardı.
Yere damlayan kanları görünce kanların damladığı yere baktım. Josh'un eli bir sürü cizikle kaplıydı ve hepsinin derin olduğuna eminim. Yoksa bu kadar kan akacağını sanmam. Belki de dikis atılması gerekiyodur.
İste ben bu kadar tuhaf biriyim. Daha demin onu evimden kovarken simdi ise onun icin endiseleniyorum.
"Elin kanıyor" dediğimde önce eline sonra bana baktı.
"Sence umrumda mı?" dedi.
Yüzü beyazlamıstı sanki... endiselenmis gibi. Ne icin endiselendi? Benim icin mi? Ah! Tabii ki hayır! Ne sacmalıyorum ben?
Artık ağlamadığım icin ayağa kalktım ve Josh'un yanına gittim. Aramızda en fazla 1 metre vardı.
Josh'un gözleri kapalıydı. Josh'un yanına gittiğimde kanayan elini tuttum. Baya derin bir yaraydı.
Hangi akılla aynaya yumruk atıyorsa!
Gözlerini actığında sasırmis duruyordu.
"Eline pansuman yapmamız gerekiyor. Belkide dikis atılmalı." dediğimde elini elimden cekti.
"Umrumda değil! Asıl sen koluna bak resmen morarmıs. İncinmis ayağinı ve kafanı umursamayarak senin kolunu sıktım ve yere ittim. Ben tam bir bok kafalıyım!" diye bağırdı.
Tekrardan duvara yumruk atmaya calıstığında onu durdurdum. Eğer elini oraya vurarsa ya eli kırılıcaktı yada kan kaybından ölücekti. Evimde ölmesini istemiyorum!
"Yeter! Simdi git burdan! Beni de rahatsız etme bi daha!" dedim ve elimle kapıyı gösterdim.
"Defol!" diye bağırdım bu sefer.
Bana sinirle baktı ama sonra hızla dısarı cıktı. Asağıdan kapının sertce kapanma sesiyle derin bir nefes aldım.
Gitmisti.
*****************
DI END.
Biraz kısa bir bölüm oldu ama olsun bi günde 2 bölüm koydum :D Diğer bölüm yarın gelir :D
oy ve yorum verirseniz iyi olur :D
Sizi seviyorum gahasnzjx
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmpossible
Teen FictionAşkın zayıflık olduğunu düşünen insanlar, asla aşık olmayacaklarını da düşünürler. Onlara göre aşk imkansızdır. Ama şunu bilmiyorlar; imkansız diye bir şey yoktur. © Tüm hakları saklıdır.