Sa :d
Ben geldiiiim :D hehe -,-
Cok guzel bir haberim var psikopatlar 1K olduuuk! ve bu benim icin cok guzel birsey. Gercekten hikayenin bu kadar okunacağını tahmin etmiyordum. Sizi seviyorum <3
nyse okuyun siz :d
Yorum&oy pls
***********
Ne hissedeceğimi bilmiyordum. Duygularım karmakarısıktı. Gülsem mi, ağlasam mı, korksam mı yoksa sasırsam mı bilemedim.
İste hep bunla uyurken kafamı duvara vurmamdan. Kafamı duvara vura vura beyin hücrelerim öldü.
Bence en iyisi tepkisiz kalmaktı. O yüzden kağıdı cöpe attım ve yatağıma yattım. Birden uykum gelmisti.
Hayır anlamıyorum uykumun gelmesi icin illa bir olay yasamam veya sok olmam filan mı gerekiyor?
Sacma.
Gözlerim kapattım ve uyumaya calıstım.
******
Sabah üzerime birinin atlamasıyla inledim.
"Eğer bir sübyancıysan evimden gitmek icin 5 saniyen var. " dediğimde üzerimdeki kisi kafama vurdu.
Su kafama vurmayın ya! Zaten duvara vura vura beynimdeki hücre sayısı azalmıstı!
"Bazen kafanın icinde bir beyin olmadığını düsünüyorum" dediğinde sesin sahibini tanıdığım icin gözlerimi devirdim.
Evet, gözlerim kapalıyken gözlerimi devirebiliyorum. Nasıl olduğunu sormayın cünkü o bana özel birsey.
"Ed in üzerimden!" dedim ve yorganı kafama cektim.
Tabi ki Ed de yorganı üzerimden cekmisti.
"Hayır uykucu. Unuttun mu bugün gezicektik?" dediğinde yavasca göz kapaklarımı actım ve üzerinde Ed olmasına rağmen esnedim.
"Tamam, sen git. Ben geliyorum 20 dakika sonra" dedim.
Tabi ki onun yanına gitmicektim. Ed odadan cıkar cıkmaz yatağımla iliskime geri dönücektim.
"Karsında cocuk yok! Hadi kalk!" dedi ve beni kolumdan tutarak ayağa kaldırdı.
Oflayarak yataktan kalktığımda Ed'in yüzünde zafer gülümsemesi olmustu.
Elimi yüzümü yıkayıp odaya girdiğimde Ed hala odamdaydı.
"Artık kalktığıma göre gidebilirsin Ed" dediğimde Ed bana doğru döndü.
"Hayır, hadi hazırlan. Biliyorsun ki aksama babanın biricik(!) ortağıyla yemeği var. Galiba yemeğe onların evine gidiyoruz ve benim kıyafete ihtiyacım var. Birileri kıyafetlerimi giyip duruyor cünkü " dediğinde ofladım.
"O yemeğe gitmek istemiyorum"
"Evet bende. Neden bilmiyorum ama o adamı gözüm hic tutmadı." dedi Ed.
Onu kafamla onayladım ve derin bir nefes aldım.
Dolabımın önüne gectim ve icinden Amerikan bayrağı baskılı bir tisört ve kot sort cıkardım. Dolaptan cıkardıklarımı üzerime gecirdim ve ayağıma da vanslarımı giydim. Bugün makyaj yapmak istemiyordum.
"Ben hazırım, hadi cıkalım" dediğimde Ed yatağımın üzerinden kalktı.
Beraber asağı indiğimizde babam asağıda kahvaltı yapıyordu.
"Biz cıkıyoruz!" dediğimdr babam kahvaltı yapmayı bıraktı.
"Kahvaltı yapmayacak mısın?"
"Hayır ac değilim" dediğimde kafasıyla onayladı ve kahvaltısını yapmaya devam etti.
Ed ile beraber taksiye bindiğimizde söför bize tuhaf tuhaf bakıyordu.
Ed kolunu omzuma attığında bende kafamı göğsüne koydum.
Söför aynadan sürekli bakıyordu ve bu cok rahatsız ediciydi. Yerimde rahatsızca kıpırdandığımda Ed bana baktı.
"Bir sorun mu var?" diye sorduğunda kafamı hayır anlamında salladım.
Taksici ücreti söylediğinde alıs veris merkezine geldiğimizi anladım. Ed taksiciye para verdiğinde adam son kez bana baktı ve o sararmıs disleriyle bana sırıttı. İĞRENÇ!
Yüzümü burusturdum ve taksiden hızlıca indim. O takside biraz daha duramazdım.
Ed kolunu omzuma atıp tekrar beni kendine cektiğinde ona gülümsedim.
Bir erkek mağazasına girdiğimizde aklıma Josh gelmisti.
Beni o gün bara gittikten sonra bir daha hic aramamıstı. Bara gittiğimiz gün eve nasıl geldiğimi de hatırlamıyordum. En son hatırladığım sey Josh'la icki yarısı yaptığımızdı. Büyük ihtimal sarhos olmustum ve Josh da beni eve bırakmıstı.
Kolumdan birinin dürtmesiyle kendime geldim. Ed elindeki posetlerle birlikte bana bakıyordu.
"Hey! İyi misin? Sana seslendim ama transa gecmis gibi beni duymuyordun"
"Evet iyiyim, sadece dalmısım. Aldın mı?" dediğimde kafasıyla onayladı.
"Evet. Hadi simdi sana da bir elbise alıp gidelim surdan" dedi ve mağazadan cıktı.
Sessizce onu takip etmeye basladım ve mağazaya girdim.
Mağazaya girdiğimde ilk dikkatimi ceken sey mankenin üzerindeki elbise olmustu. Beyaz renkliydi. Boğazına kadar kapalı olsada göğüs kısmında kücük bir dekolte vardı ve bence yemek icin uygundu.
Bedenini bulup kabine gectiğimde aklıma yine Josh gelmisti.
Lanet olsun! Herseyde aklıma Josh geliyor!
Kabin yine dardı ve ben giyinirken zorlanmıstım. Bence bu kabinleri biraz daha genis yapmalılar.
Elbiseyi binbir güclükle üzerime giydiğimde derin bir nefes verdim.
Elbise üzerimde cok güzel olmuştu. Josh burada olsaydı kesinlikle bu elbiseyi almama izin vermezdi.
Elbise üzerimden çıkartıp sabah giydiğim kıyafetlerimi giydim. Bu elbiseyi sevmistim ve bu elbiseyi alıcaktım.
Kabinden çıktığımda Ed puf koltuklardan birinde oturmus bir kızla konusuyordu. Onu rahatsız etmemeye karar verdim ve kasaya doğru gittim. Elbiseyi aldıktan sonra telefonumdan Arctic monkeys'in sesi gelmeye baslamıstı. Elbise posetini koluma taktım ve cantamdan telefonumu cıkarmaya calıstım. Telefonu cantamdan cıkarttığımda ekranda bilmediğim bir numara vardı.
"Alo?"
"Rachel-"
Duyduğum sesle telefonu yüzüne kapatmam bir olmustu.
Telefondan tekrardan Arctic Monkeys'in sesi gelirken bu sefer acmadan direk kapattım. Telefon ben ne kadar kapatsamda tekrardan calıyordu ve bu rahatsız etmeye baslamıstı.
Telefon tekrardan calmaya basladığında derin bir nefes aldım ve telefonu actım.
"Josh seninle konus-"
Cümlemi bitirmeden Josh'un endiseli sesi kulağımda yankılanmıstı.
"Rachel hemen o alıs veris merkezinden cık!"
************
Dı End.
-Bugün belki bir tane daha bölüm gelebilir :d ama gelmeyedebilir :d
- Bu arada tekrar söyliyim 1K olduuuuk :D
-Hikayemi okuyan, oy veren ve yorum yapan herkese tesekkürler. Siz hayatımda tanıdığım en iyi okuyucularsınız.
-Sizi seviyorum kücük psikopatlarım <3
-Oy ve yorumlarınızı bekliyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmpossible
Teen FictionAşkın zayıflık olduğunu düşünen insanlar, asla aşık olmayacaklarını da düşünürler. Onlara göre aşk imkansızdır. Ama şunu bilmiyorlar; imkansız diye bir şey yoktur. © Tüm hakları saklıdır.