Note.

922 26 4
                                    

Sa Biçızlar :d

alın okuyun :d

oy ve yorumlarınızı beklerun :D

Sizi seviyorum

***********

Bugünlerde fazla sok yasıyordum ve bu hic güzel birsey değildi. Hersey yetmezmis gibi birde Jackson babamın ortağının cocuğu cıkmıstı. Bu demek oluyorki Jacksonla bundan sonra daha cok karsılasıcaktık.

"Rachel bu oğlum Jackson. Jackson bu da Chris'in kızı Rachel."

Jackson'un babası Toby bizi tanıstırırken Jackson, yüzündeki pic gülüsüyle elini uzattı.

Önce elini sıkmak konusunda karasız kalsamda babasına ayıp olmasın diye sahte bir gülümsemeyle elini sıktım.

"Tanıstığıma memnun oldum Rachel." dediğimde derin bir nefes aldım ve sahte gülümsememi bozmadım.

"Bende." diye kısa bir cevap verdim.

"Neyse babana lütfen beni yemek isi icin aramasını söyler misin?" dediğinde ona anlamamıs bir sekilde baktım.

"Ne yemeği?" diye sorduğumda Jackson araya girdi.

"Babam ve baban ortaklıklarını kutlamak icin yemek düzenliyorlar. Eğer isin yoksa sende gel"

Ona cenesini kapatması icin baksamda babası bu fikri cok sevmis görünüyordu.

"Bence sende gelmesin Rachel. Hem birbirinizi daha iyi tanımıs olursunuz ha?" dediğin de gülümsedim.

"Tabi, neden olmasın?" dediğimde adam resmen sevincten ucacaktı. Yanındaki kadın -galiba Jackson'un annesi- ise sadece tebessüm etmisti.

"Sonra görüsürüz, rachel" dedi ve arabalarına bindiler.

Kapıyı kapatıp arkamı döndüğümde Ed kaslarını catmıstı.

"O cocuğun bakıslarını hic sevmedim. Sanki seni yiyecek gibi bakıyor" dedi.

"Evet, bende." dedim ve daha fazla konusmamak icin yukarı cıktım.

Hala ıslak kıyafetlerle olduğumdan yere su damlıyordu ve eğer biraz daha böyle durursam hasta olucaktım.

Üzerime Ed'in tisortlerinden birini gecirdim ve altıma kısa bir sort giydim.

Daha fazla hasta olmayı göze alamayacağım icin saclarımı kuruttum ve dağınık bir topuz yaptım.

Asağıya indiğimde babam coktan gelmisti.

Aksam yemek yedikten sonra herkes odalarına cekinmisti.

Babam yemek olayından bahsedip gitmek istemediğimi söylediğimde beni dinlememisti ve Jackson'un babasına geleceğimi söyledi.

Bazen babamın bu huyundan nefret ediyordum. Beni hic dinlemiyor bile.

Yemekten sonra odama gittiğimde icerisi cok sıcaktı.

Odam 3. katta olduğu icin buraya hırsızın giremeyeceğini düsündüm ve camı actım.

Eğer gelen kisi örümcek adam değilse buraya cıkması imkansızdı.

Altımdaki sortu cıkarttım ve Ed'in tisörtü ile yatağa girdim.

Burada daha cok kalıcağım icin Ed'e kıyafet alsam hic fena olmazdı. Ed'in kıyafetlerini ondan cok ben giyiyordum. Ed su an icin bundan sikayetci değildi ama artık giyecek kıyafeti kalmayınca sikayet ederdi.

En iyisi yarın Ed ile beraber alıs verise cıkmaktı. Zaten bugün dısarı cıkamamıstık.

Yanımda duran lambayı söndürdüm. kafamı yastığa koydum ve gözlerime kapatarak koyunları saymaya basladım.

****

123,124,125,126...

Lanet olsun! Bir türlü uyuyamıyordum. Aklıma sürekli su William denen adam geliyordu. Ayrıca koyunları saymak hic de ise yaramıyordu. Bir süre sonra o koyunlar benim bedenime dönüsüyordu ve arkamda kendi kafamda olusturduğum görünüsü ile William beni kovalıyordu.

Ve bilirsiniz, bu uyku getirmekten cok uykumu kacırıyordu.

Yatakta dönüp durmaktan sıkıldığımda derin bir nefes verdim ve yatakta doğruldum.

Uykum gelmiyordu.

Komodinin üzerindeki telefonu elime aldım ve saate baktım. Saat 3:20'ydi ve ben hala uyumamıstım.

Belkide Ed'in yanına gitmeliydim. Eskiden uyuyamadığımda bana sarkı söylerdi. Onun sesi muhtesemdi. Tamam Josh'un sesi kadar değildi ama olsun onunkisi de iyiydi.

Beni düsüncelerimden uzaklastıran sey penceremden odama atılan seyin cıkardığı sesti.

Ayağa kalkıp neyin ses cıkardığına baktığımda bir tas olduğuni gördüm. Atılan tasa baktığımda üzerinde bir not vardı.

Tanrım hangi manyak bu saatte odamdan iceri bir tasla not yollar ki? Tas devrinde miyiz? Hem birisinin kafasını yarabilirdi.

Tası kimin attığına bakmak icin pencereye gittiğimde ağacın kenarında biri vardı ama yüzü gözükmüyordu.

"Kim var orda?!" diye bağırdığımda adam arkasına döndü ve gitmeye basladı.

"Hey! Sende kimsin?" diye bağırdığımda coktan gitmisti.

Pencereyi kapattım ve odada ileri geri gitmeye basladım.

O adamın kim olduğunu bilmiyordum ama manyak olduğu kesindi.

Elimdeki tasa sarılı nota baktığımda acıp acmama konusunda kararsızdım.

Ne zaman birseyi merak etsem o sey benim icin hic iyi olmuyordu ama yinede notu okumaya karar verdim.

Niye mi? İste bunlar hep yataktan düsmemin etkileri. Ah! Tabi kafamı uyurken duvara vurmayı unutmamalıyız.

Notu sarılı olan kağıttan cıkarttım ve okumaya basladım.

" Cok yakında seninle görüsücez kücük kız. O anı sabırsızla bekliyorum. Annene benziyorsun, onun gibi güzelsin. Yazık olacak..."

Korkmalı mıydım?

***********

Dı End.

Biraz basım ağrıyordu elimden geldiğince güzel yazmaya calıstım.
Umarım beğenmissinizdir

Lütfen oy verin ve yorum yapın :d

Hepiniz seviliyorsunuz <3

İmpossibleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin