Dad!

551 28 9
                                    

Psikopat okucularim merhabalar shnjdnnd

Neyse bu bölümün sarkısı Taylor Swift-Back to December

Neden bilmiyorum ama bu sarkida hep agliyorum ve bence bu bolum icin fazla uygun bir sarki. Taylor sevmeseniz bile bir dinleyin derim.

Neyse yorum ve oy pls pls hsmsjms

sizi seviyorum

*************

"Jackson ne olur götür beni burdan"

Jackson kelimelerimin arasından anladığı kadarıyla beni yavasca arabaya bindirdi. Kapıyı kapattığında kafamı cama yaslayarak rahat bir ağlama pozisyonu elde ettim. Arabada ağlamak benim favorimdi. Neredeyse hep arabalarda ağlıyordum.

Jackson konusmak istemediğimi anlamıs olacak ki konusmuyordu ve bu benim icin iyi birseydi. Ağlarken konustuğumda genelde sacmalıyordum veya söylemek istemediğim seyler söylüyordum.

Arabadaki tek ses alcak sesle calan Taylor Swift- Back to December ve benim hıckırık seslerimdi.  Taylor'un sesi bile bana huzur vermiyordu. Bu demek oluyor ki, su an hayattan umudumu kesmis bir sekildeydim. Taylor'un sarkıları her zaman beni mutlu ederdi. O zaman su an neden mutlu değilim?

Bu sarkı beni hüzünlendirmisti. Gercekten suan delicesine ağlamak istiyordum ama sadece istemekle yetiniyordum.

Jackson karanlık ormanlık bir yola girdiğinde gözyaslarımı sildim ve ona baktım. Artık ağlamıyodum ama yanaklarım ıslaktı. Belkide ağlıyordum ama hissetmiyordum.

"Jackson nereye gidiyoruz?" dediğimde Jackson kaslarını cattı. Sinirli gibi gözüküyordu ama bu cok sacma olurdu cünkü sinirlenicek birsey olmamıstı. Yani eğer her zamanki gibi sesli düsünerek birseyler söylemediysem sinirlenmesi icin hicbir sebep yoktu. Belkide ailesiyle alakalı birseydi. Bilirsiniz onun ailesi tuhaftı. Bazen cok iyiyken bazen sinirli ve otoriter olabiliyorlardı. Değisken ruh halleri vardı. Tıpkı Josh gibi. Onunda sağı solu belli olmuyordu. Daha gecen gün beni sevdiğini söylerken beni sırf bir yanlıs anlasılma yüzünden terk etmisti ve tam bir sürtük olan Nora ile hemen aynı gün icinde cıkmaya baslamıstı. Belkide beni kıskandırmak icin yapmıs olabilirdi. Ah! kimi kandırıyorum? O partideyken onu öptü ve bu hicte ufak bir kıskandırma öpücüğü değildi. O öpücükte sehvet ve arzu da vardı. Belkide aşkda vardı.

İkisinin öpüstüğüne inanamıyorum. Josh onun ne kadar sürtük olduğunu anlayamıyor mu? Belki de Nora Josh'un yeni faydalı arkadasıdır. Bu gercekten iğrencti. Düsüncesi bile midemi bulandırıyordu. Kim böyle birsey yapar ki?

"Kapa ceneni!" diye düsüncelerimi sert bir sesle böldü Jackson.

Tamam birseyler olmustu ve Jackson sinirlenmisti. Peki kime? Bana mı? Hic sanmıyorum. Sonucta hic birsey yapmadım. Yada yaptım mı? Ah! Neler olduğunu bile bilmiyorum. Kafam gercekten cok karısık.

"Ne?" diye ağzımdan istem dısı bir soru cıktığında kapıları kilitledi ve direksiyonu sertce tuttu.

Tamam simdi korkuyordum. Su an ormanlık bir alanda sinirli bir Jackson'la beraber yalnızdım ama Jackson bana birsey yapmazdı. Değil mi?

"Jackson neler oluyor?" diye sorduğumda Jackson sabır dilenir gibi yukarı baktı ve hemen arabayı sürmeye devam etti.

"Rachel sana son kez söylüyorum. Kapa.Su.Lanet.Ceneni." diye tek tek söylediğinde kafamı koltuğun bas kısmına yasladım.

"Beni böyle hicbir yere götüremezsin!" diye bağırdığımda Jackson carpık gülümsemeyle baktı.

"Bana seni götürmemi söyledin. Nereye götüreceğimi söylemedin" diyip kahkaha attığında onun bir psikopat olduğunu anlamıstım.

İmpossibleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin