sa :d
-Yeni bölüm yarin gelicek ins :d
-Yorum & oy beklerun -,-
**************
"Rachel hemen o alıs veris merkezinden cık!"
Josh'un sesi o kadar endiseli geliyordu bi an ona birsey olduğu icin korkmustum.
"Ne? Josh sen neden bahsediyorsun?" diye anlayamayarak sordum.
"Rachel orda cık hemen!" diye bağırdı.
"Neden? Ayrıca alıs veris merkezinde olduğumu nerden biliyorsun?"
"Rachel! Beni dinle ve cık o alıs veris merkezinden?!" diye bağırdığında sinirlenmistim.
"Neden?" diye bağırdım aynı sekilde.
"Cünkü babam pesinde Rachel!" diye bağırdı.
Tanrım! William burda mıydı?
"Aman Tanrım!" diye fısıldadım.
"Rachel! Cık su alıs veris merkezinden! Babam oraya geliyor!" diye bağırdı Josh.
"T-tamam." dedim ve telefonu kapattım.
Hemen Ed'i alıp burdan cıkmam gerekiyordu.
Ed'in yanına hızla kostuğumda Ed yanındaki kızla konusmayı bırakıp bana endiseyle baktı.
"Ed burdan cıkmamız lazım! Hemen!" dediğimde kaslarını cattı.
"Alıs veris yapmaktan bu kadar nefret ettiğini bilmiyordum" dediğinde gözlerimi devirdim.
"William buraya geliyor!" dediğimde gözleri irilesti.
"Siktir!" diye bağırdı ve beni kolumdan tuttuğu gibi kapıya doğru sürükledi.
Ed beni kolumdan cekerek alıs veris merkezinden cıkarmaya calısırken ayağımı burktum ve yere düstün.
Lanet olsun! Gercekten belaları cekiyorum!
"Hadi Rachel! Burdan gitmeliyiz!"
Ed beni kolumdan tutarak ayağı kaldırmaya calısırken ayağımın acısı ile inleyerek tekrar yere oturdum.
"Ed kör müsün? Ayağımı burktum. Yürüyemiyorum."
Ed oflayarak yere eğildi ve beni kucağına aldı ve kosmaya basladı.
Daha doğrusu kosmaya calıstı. Sonucta kucağında ben vardım. Hep erkeklerin kadınları böyle kucağına aldıklarında nasıl dayandıklarını merak ederdim. Sonucta cok olmasam da ağırdım. Ben daha 5 kiloyu bile zor tasıyordum.
Ed kosarken nefes nefese kalmıstı ve kucağında ben olduğumu düsünürsek kollarıda ağrımıs olmalıydı.
Ed bir taksinin önünde durduğunda kucağından indim ve taksiye bindim. Ed de benim yanıma hemen gecti ve elindeki posetleri ön koltuğa koydu.
"Ayağın iyi mi?"
Ed ayağıma dokunduğunda taksinin icinde ufak bir cığlık attım. Söylemeliyim ki taksicinin bakısları hic hos değildi.
"Hala acıyor!" dediğimde bana gülümsedi.
"Bunu cığlık atmandan anladım."
Onu umursamadım ve gözlerimi kapattım. Eve gelene kadar biraz dinlensem iyi olacaktı.
Ed'in kolumu sertce dürtmesiyle uyanmıstım. Bir gün normal uyanamayacak mıyım ben?
Ed eve geldiğimizi söyledi ve taksiden cıktı. Su an ona dik dik bakıyordum ama o hala beni anlamamıstı.
"Gelmeyi düsünüyor musun?" diye sorduğunda gözlerimi devirdim.
"Hayır Ed. Burası cok güzelmis burda yasamaya karar verdim. Ed mal mısın? Ayağım hala acıyor." dediğimde Ed önce posetleri koluna taktı daha sonra da beni kucağına aldı.
Eve geldiğimizde Ed elleri dolu olduğu icin ayağıyla kapıya tekme atma atmaya basladı.
Babam kapıyı actığında Ed'in kucağında olduğum icin sasırmıstı.
"İyi misin?" diye sordu babam telasla.
"İyiyim birseyim yok" dedim ve Ed'in kucağından atlayarak koltuğa gectim.
Aslında bacağım acımıyordu sadece eve kadar yürümeye üsenmistim. Evet biliyorum bu kötü birsey.
İkisi de bana tuhaf tuhaf bakıyordu. Ama Ed tuhaf, sinirli ve sasırmıs bir sekilde bakıyordu.
"Ayağın acımıyor mu?" diye sordu Ed.
"Hayır sadece yürümeye üsendim." dedim ve posetlerimi alarak odama cıktım.
Ed'in birazdan odama geliceğini biliyordum.
Ve evet! Tahmin ettiğim gibi Ed odama gelmisti.
"Babana anlatıcak mısın?" diye sordu Ed.
Kafamı olumsuz anlamda salladığımda Ed kaslarını cattı.
"Neden?"
"Cünkü bunu babama anlatırsam dısarı cıkmama izin vermez. Onu tanıyorum. Bunu yapar."
"Neyi yaparmısım?"
Babam birden iceri girmisti.
"Hic birsey." dedim hemen.
"Tamam. Hadi hazırlanın birazdan Toby'nin evine gideriz" dediğinde yemek daha yeni aklıma gelmisti.
"Tamam"
Ed ve babam odadan cıktığında posetteki elbisemi aldım.
Posetin icinde kaldığından elbise biraz burusmustu ama bu benim icin sorun değildi.
Üzerimi cıkardıktan sonra elbiseyi üzerime gecirdim ve saclarımı actım. Alt tarafı bir yemek olduğu icin makyaj yapma gereği duymamıstım. Ayakkabılarımı ayağıma gecirip asağı indiğimde Ed ve babamın coktan hazır olduğunu gördüm.
"Hazırsan gidelim?" dediğinde onu kafamla onayladım ve evden cıktık.
Babam söför koltuğuna gectiğinde Ed de ön koltuğa oturdu.
Ed genelde benim yanıma oturduğu icin sasırmıstım. Demek ki ayağım yüzünden bana sinirliydi.
Birsey demeden arka koltuğa oturduğumda babam da arabayı sürmeye basladı.
Elimdeki telefonum titresmeye basladığında ekrana baktım. Bu sabah arayan numara arıyordu. Demek ki bu Josh'du.
Bence bu günlük aksiyon yeterdi. O yüzden telefonu tamamen kapattım. Gözlerimi kapatarak kafamı koltuğa yasladım ve kendimi sarkının ritmine bıraktım.
Tek istediğim su yemeğin bir an önce bitmesiydi.
************
Dı End.
Öncelikle kısa olduğunu ve 2 gündür bölüm gelmediğini biliyorum ama islerim vardı özür dilerim.
Ama bugün karne günü hediyesi olarak yeni bölüm koydum.
İnsallah karneleriniz iyidir.
Her neyse bu kadar resmi konusmiyim :d
Oy ve yorum pls
sizi seviyorum
-mrspsychopath

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmpossible
Novela JuvenilAşkın zayıflık olduğunu düşünen insanlar, asla aşık olmayacaklarını da düşünürler. Onlara göre aşk imkansızdır. Ama şunu bilmiyorlar; imkansız diye bir şey yoktur. © Tüm hakları saklıdır.