I'm sorry.

798 27 4
                                        

Sa :d

neyse uzatmiyorum burayı :D Siz en iyi okuyucularsınız sizi cok ama cok seviyorum.

iyi okumalar :d

*************

Yatakta bir o yana bir bu yana dönüp duruyordum. Yatak oldukca rahattı ama ben bir türlü uyuyamıyordum.

Ayrıca cok susamıstım. Bu evde hersey vardı ama kimsenin aklına yatağın kenarına su koymak aklına gelmemis galiba.

Simdi kim merdivenlerden inecekte, mutfağa gidecek?

Ah! Doğru ya tabi ki BEN.

Yataktan yavas hareketlerle kalkarak koridora gectim. Koridor oldukca karanlık ve bostu. Bu nedenden dolayı 2 kez duvara carpmıstım. Bu ev 4 kisi icin fazla büyük değil mi?

Merdivenlerden bir sürüngen misali yavasca inerken her zamanki gibi son basamakta ayağıma takılmıstım ve yere düsmüstüm. Simdi Josh burda olsaydı beni tutar ve bana sakar olduğumu söylerdi.

Ama Josh burda değil ve bir daha da olmayacak.

Kapa ceneni ic ses! Bir insanın ic sesi kendi tarafında olması gerekmez mi? Neden bilmiyorum ama benim ic sesim bana düsman.

Yerden homurdanarak kalktım. 10 dakikalık bir uğras sonucunda sonunda mutfağı bulmustum.

Ama bir sorunum daha vardı.

Bardak nerde?

Dolapların hepsini acmıstım hatta cekmecelere bile bakmıstım ama yoktu. Acaba sürahiyi kafama mı diksem?

Gözlerimi kapattım ve tezgaha yaslandım. Tıkırtılar duymaya basladığımda gözlerimi actım ve karsımda bir adet yarı cıplak uykulu bi Jacksonla karsılastım. Korkarak geri gittiğimde arkamda tezgah olduğu icin belimi carpmıstım.

"Aman Tanrım! Jackson beni korkuttun!" dediğimde sakarlığıma güldü.

"Üzgünüm" dedi ensesini kasıyarak. Yine yapmıstı. Tanıstığımız ilk günde ensesini kasımıstı hala seksiydi.

"Burda ne yapıyorsun?" diye sordum.

"Asağıdan sesler gelince bir bakayım dedim. Sen ne yapıyorsun bu saatte?"

"Ben su icmeye kalkmıstım ama bardak bulamadım" dediğimde güldü ve kaslarını kaldırdı.

Komik birsey mi söylemistim?

"Burda bardak var" dedi ve tezgahın üzerindeki bardağı gösterdi.

Hadi ama! O kadar baktım orda bardak filan yoktu.

"Büyücü müsün?" diye sordum kaslarımı catarak.

"Hayır, neden?"

"Oraya kac kez baktım orda bardak olmadığına eminim" dediğimde fazla sesli olmayan bir kahkaha attı.

Bardağı alıp su koyarak bana verdiğinde ona tesekkür ettim ve suyu ictim.

"Bu saatte sadece su icin kalkmadın değil mi?" diye sorduğunda bardağı tezgaha koydum.

"Kalkmama gerek kalmadı, zaten uyumadım" dediğimde kaslarını cattı.

"Neden?"

"Uyku tutmadı." diye kısaca cevapladım.

"Peki. Sey... iyi geceler o zaman" dedi ve mutfak kapısına doğru yürümeye basladı.

Ondan özür dilemeliydim.

"Jackson?" dediğimde hemen bana baktı.

"Evet?"

"Sey... ben özür dilerim" dediğimde kaslarını cattı.

"Ne icin?"

"Josh meselesi yüzünden. Yani biliyorsun seni benim yüzümden dövdü ve ben gercekten kendimi cok kötü hissediyorum. Özür dilerim" dediğimde yanıma geldi ve kafamı kaldırarak ona bakmamı sağladı.

"Hic biri senin sucun değil. Kendini kötü hissetmeni gerektirecek birsey yok. " dedi ve gülümsedi.

Gülümsemesine karsılık verdim ve ona sarıldım. Önce sasırsada sonra sarılmama karsılık verdi.

Ayrıldığımızda gülümsüyordu.

"Uykun yoksa kahve icelim istersen?" dediğinde kafamı onu onaylamak icin salladım.

"Tamam sen bahcedeki hamağa git ben getiririm"

İtiraz etmeden hemen bahceye cıktım. Hamağa gidip üzerime battaniyeyi cektim ve Jackson'u bekledim.

Kısa bir süre sonra Jackson elinde 2 kupayla gelmisti.

Jacksonla bütün gece konusmustuk. Jackson gercekten iyi biriydi. Ayrıca komikti de. Bütün gece bana Jess ile olan anılarını anlattı. Bende ona annemle beraber yaptığımız seyleri anlatmıstım.

Beraber günesin doğumunu izlemistik.

Belkide gercekten insanları yanlıs tanıyordum.

**********

Dı End.

Biliyorum iğrenc bir bölüm oldu ama idare edin.

Neyse siz yinede oy verin ve yorum yapın habhshdhs

İmpossibleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin