Titanic.

678 27 2
                                        

Sa psikopat okuyucularim :D

Üzülerek söylüyorum ki finale cok az olmasa da az bir bolum kaldi. - Yazar burda salya sümük ağlıyor ve daha sonra ne kadar iğrenclestigini fark edip susuyor-

Merak etmeyin daha bitmedi ama. Final bolumunden once bir veda bolumu yazicam o zaman finalin gelicegini anlarsiniz size finali ne zaman yapacagimi soylememeyi dusunuyorum. -amac ibnelik olsun gsbusbsjsk-

Hadi size ipucu veriyim final bayramdan önce olucak veda bolumunden 1 gun sonra gelicek.

2.kitap konusunda kararsizim ama galiba olmayacak tadinda birakmak istiyorum. Ama soyle bisey dusundum, ayakli bela ve tatli beladaki gibi 2. kitabi Josh'un agzindan anlatabilirim.

Hem boylece sizde Josh'un duygularini ogrenmis olursunuz.

Bana lutfen fikrinizi soyleyin.

Yorum ve oylarinizi bekliyorum.

Sizi seviyorum.

*********

"O zaman bende sizin okula gelirim" dediğinde kendimi tutamadım ve güldüm ama hemen ciddilestim.

Suan ciddi bir tartısma yapıyoruz, değil mi? Bir dakika! Bu bizim Josh'la ilk tartısmamızdı. Yani sevgili olarak yaptığımız ilk tartısmaydı.

"Sacmalama!"

Sert sesim karsısında Josh'un kasları catılmıstı.

"Neden?" diye sordu safca.

Bazen Josh'un gercekten gerizekalı olduğunu düsünüyorum. Belki o farkında değil ama 22 yasında. Hangi insanı 22 yasında liseye alırlar ki? Cevap veriyorum, hickimseyi.

Gözlerimi devirip sıkıntılı bir nefes verdim. Belki de ona tek tek anlatmalıydım.

"Josh sen kac yasındasın?" diye sordum bıkkın bir sesle.

"22" dedi kısaca.

"Peki sen hic 22 yasında Liseye giden birini gördün mü?" diye sorduğumda Josh gözlerini devirdi ve sıkıntılı bir nefes verdi. Tıpkı benim yaptığım gibi.

"Rachel zaten sana okulunuza kayıt yaptıracağımı söylemedim, sizin okula geliceğimi söyledim. Yani derslerinize girmiceğim. Okulda filan gezerim." dediğinde anladığımı göstermek icin kafa salladım.

Josh'un söylediği sey mantıklıydı, bir o kadar da tehlikeli. Tehlikeliydi cünkü Nick yanıma yaklasmaya calısacaktı ve Josh bunu gördüğünde sinirlenip onu dövücekti. Yani bu su demek oluyor; Josh'u bizim okula gelmemesi icin ikna etmeliydim.

"Josh bunu hic gerek yok. Yani sonucta ben ona diceğimi dedim. Artık benimle uğrasacağını sanmıyorum." dedim ama Josh pek ikna olmus görünmüyordu.

"Yarın seninle okula geliyorum Rachel. Konu kapandı." dedi sert sesiyle.

Oflayarak kafamı salladığımda oflamam haricinde baska bir ses daha cıkmıstı. Tabi ki karnım guruldamıstı ve fazla sesliydi. Josh'un duymaması icin dua ederken Josh birden kahkaha attı. Bu da duyduğunu kanıtlıyordu. Büyük rezillik.

"Birileri fazla acıkmıs olmalı" dedi Josh elini karnıma koyarak.

Josh böyle yaptığında tuhaf hissetmistim. Yani kendimi hamile gibi hissetmistim ve bu hem tuhaf hemde güzel hissettirmisti. Aslında bu gayet hos bir düsünceydi. Yani Josh ve benim bir bebeğimizin olması belki birgün o da olurdu ama su an olmayacağı kesin. Sonucta daha 19 yasındayım.

Josh da bu yaptığının tuhaf olduğunu anladığında elini cekti ama hala gülüyordu.

"Gülmesene" dedim gülerek ve Josh'un omzuna vurdum. Bu yaptığım tuhaftı biliyorum. Birine gülerek 'gülmesene' diye kızmak gercekten komik.

İmpossibleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin