Sa biçız :d
Yine ben geldim :D Burayı okumadan gecmeyin lütfen :D
Bugün 2 tane yeni bölüm yüklüyorum cünkü yarın cok yoğun olduğum icin yeni bölümü yazamayabilirim.
Eğer vaktim olursa yazmaya calısıcam. Belki yarın aksam gelebilir ama gelemeyedebilir :d
Neyse oy ve yorumlarınızı bekliyorum :d
Sizi seviyorum :*
Ha bu arada unutmadan söyliyim bu bölümü
@darkness_anqel 'a ithaf ediyorum :)
*+*-*+*-*+*
"Beni William'a götür."
Josh gözlerini kocaman acarak üstüme doğru yürümeye basladı.
"Ne?" diye bağırdı.
İrkilerek bir adım geri gittim. Josh tıpkı patlamaya hazır bir volkan gibiydi.
"Beni William'a götür. Aileni al ve git burdan" dediğimde kahkaha attı.
Bu hic iyi değildi.
"Sen ne dediğinin farkında mısın?" diye sordu.
Deri bir nefes aldım ve cevap verdim.
"Evet, farkındayım. Beni William'a götür ve aileni burdan uzaklastır."
Josh kaslarını cattı ve gözlerimin icine baktı.
"William'ın sana neler yapabileceğinden haberin var mı senin? Sadece seni istediğini mi sanıyorsun? Seni babanı cağırmak icin kullanmak istiyor. Sen bir yemsin!" diye bağırdı.
Babamı mı? Bütün bunlar babam icin miydi?
"Babamı mı?"
Kendi kendime fısıldamıstım.
"Evet baban icin. Sana zarar verip babanın acı cekmesini istiyor."
Josh beni cenemden tutarak ona bakmaya zorladı.
"Burda kalamayız" dedim Josh'a bakarak.
"Baska nereye gidebiliriz ki?"
Yatağa tekrar oturduğumda Josh'da yanıma oturdu.
"Londra'ya gidebiliriz" dediğimde güldü.
"William ordaki evini biliyor"
"Bizde o zaman Shelby'e gideriz. O benim en iyi arkadasım orda kalmama izin verir. "
Josh kafasını olumsuz anlamda salladı.
"Seni yalnız bırakamam"
"Sende gel. Shelby yalnız yasıyor, yeterince oda var. " dediğimde Josh ellerini kafasına koydu.
Josh genellikle düsünürken böyle yapıyordu. Neredeyse her hareketinin anlamını biliyordum. Mesela eğer Josh carpık bir sekilde gülmüyorsa hemen ordan uzaklasın yoksa sonucları cok kötü olabilir.
"Hadi ama Josh! William ve onun adamları burdayken daha kötü olucak. Hem ayrıca benim okula gitmem gerekiyor neredeyse okul kapanmak üzere ve ben devamsızlıktan kalabilirim"
Josh ellerinin arasından bana baktı ve derin bir nefes aldı.
"Haklı olabilirsin. William burdayken sürekli saklanman gerekiyor. Eğer William'ın haberi olmadan gidebilirsek güvende olursun. "
Josh daha cok kendi kendine konusuyor gibiydi.
"Onlara ne diyeceksin? Öylece ortalıktan kaybolursan anlayabilirler" dediğimde Josh kendini yatağa attı.
"Onlara seni aradığımı söyleyeceğim. Simdi üzerini giyin"
Josh söyleyene kadar bornozla onun karsısında olduğumun farkında bile değildim.
Josh'un getirdiği posetlere baktım ve icinden bir tane pantalon ve tisort aldım. Josh ayakkabılarımı binada unuttuğumu hatırlamıs ve bana spor ayakkabıda almıstı. Banyoya gidip üzerimi giyindim ve saclarımı kuruttum.
Ayakkabıları ayağıma gecirdim ve yatağa oturdum.
"Hazır mısın?" diye sordu ve yatakta doğruldu.
Onu kafamla onayladım ve telefonumu cebime koydum.
Josh ayağa kalktı ve elini kalmam icin uzattı.
Josh'un elini tutup ayağa kalktığımda birden etraf karanlık oldu.
"Josh?"
Ben karanlıktan korkardım.
*-*+*-*+*
Dı End.
Bu bölüm biraz daha uzun oldu galiba emin değilim.
Neyse umarım beğenmissinizdir :d
Oy ve yorum pls
Sizi seviyorum :*
»mrspsychopath .x
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmpossible
Подростковая литератураAşkın zayıflık olduğunu düşünen insanlar, asla aşık olmayacaklarını da düşünürler. Onlara göre aşk imkansızdır. Ama şunu bilmiyorlar; imkansız diye bir şey yoktur. © Tüm hakları saklıdır.