Really?

810 26 3
                                        

Sa :d Yine ben geldiim hehehe -,-

İyi okumalar psikopatlar :d

Yorum ve oy pls

*************

Yüzüme damlayan birseyler gözlerimi yavasca açtım. Gözlerimi acmamla gözüme yağmur damlasının damlaması bir olmustu.

Lanet olsun! Neden bu kadar sanssızım?

Biraz doğrulmaya calıstığımda bir kol buna engel olmustu.

Hayır bu sefer Josh'un kolu değildi. Bu kol Jackson'undu. Jackson'la günesin doğusunu izledikten sonra uyumus olmalıydık.

"Jackson uyan yağmur yağıyor." dediğimde huysuzlanmaya basladı.

"Jess git basımdan!"

Onun bu haline gülmemek icin zor duruyordum.

"Jackson uyan artık yokda birazdan sırılsıklam olacağız" dediğimde tek gözünü acarak ne demek istediğime baktı. Gözünü acar acmaz onunda gözüne yağmur damlasının gelmesi bir olmustu.

Tamam bu iyi birsey, demek ki sadece bana olmuyormus.

Ya da o da benim gibi sansız biriydi.

Eliyle gözünü silerken bana baktı.

"Neler oluyor?" diye sordu yeni uyandığını belli eden boğuk bir sesle.

"Uyuya kalmısız. Hadi kalkalım biraz daha beklersek ıslanacağız"

Hamakta doğrulmaya calıstık ama bir türlü kalkamadık.

Hadi ama herkes hamakta yatarken kalkmanın zor olduğunu bilir yani bu bizim sakarlığımızla alakalı olan birsey değil.

Hamaktan kalkmayı 5. denememizde basarmıstık. O zamana kadar yağmur biraz daha hızlanmıstı ve biz cok olmasa da ıslanmıstık.

Jacksonla iceri girdiğimizde Maria ve Toby oturma odasında birseyler okuyorlardı.

Bu gercekten güzel birseydi. Bizim ailemizde hicbir zaman böyle birsey olmazdı. Annem ve ben sürekli kitaplar okuyup dururduk ama babam kitap okumayı sevmezdi. Hatta gazete bile okumazdı. Birkac kez babamı kitap okumasını söylesemde beni dinlememisti.

Jacksonla oturma odasına girdiğimizde Toby elindeki gazeteyi katladı ve yanındaki masaya koydu. Maria hala bizi fark etmemis kitabını okuyordu.

"Rachel, senin gittiğini sanıyordum. Jackson ve seni göremeyince beraber bir yerlere gittiğinizi düsündük. Nerdeydiniz? " diye sordu Toby. Maria geldiğimiz fark ettiğinde kitabını okumayı bırakmıs gülümseyerek okuma gözlüklerinin üstünden bana bakıyordu.

"Sey bizi uyku tutmayınca Rachel'la beraber hamakta oturduk. Sonra da uyuya kalmısız" diye acıkladı Jackson.

"Ya demek uyku tutmadı?" dedi Maria. Sesindeki imayı anlasamda umursamadım.

"Babam ve Ed nerde acaba?"

"Sizin gittiğinizi düsündüler ve kahvaltıdan sonra gittiler" dedi Toby.

Kahvaltıdan sonra mı? Tanrım saat kac?

"Saat kaç?" diye sordum Jackson'a dönerek.

Jackson esofman altının cebinden telefonunu cıkartarak saate baktı.

"Saat 3" dedi.

Tanrım saat 3'e kadar uyudum mu?

"Sey ben gitsem iyi olucak"

"Kahvaltı yapmadan mı gideceksin? Hizmetciler birseyler hazılayabilirler istersen? " diye sordu Maria.

"Hayır hic gerek yok, tesekkürler" dedim ve dün gece yattığım odaya gittim. Kıyafetlerimi giyinip telefonumu da aldıktan sonra asağıya indim.

Jackson kaslarını catmıs babasının dediklerine tek tek kafasını sallıyordu. Bir an kenarda durup onları dinlemeyi düsünsemde bunun terbiyesizlik olduğunu düsünüp vazgecnistim.

Tabiki saka yapıyorum tam onları dinleyeceğim sırada ayağımı vurmustum ve inlemistim. Lanet olası sakarlığım!

"Rachel iyi misin?" diye sordu Jackson.

Merdivenfe dikilmeyi bıraktım ve dün giydiğim elbisenin eteğini düzelttim.

"Sey, evet. Yani galiba" dedim ve onların yanına gittim. Bu sefer düsmeden gidebilmistim.

"Gidelim mi?" diye sorduğumda Jackson beni basıyla onayladı.

"Jackson dediğimi unutma!" dedi Toby.

Jackson cevap vermedi ve evden cıktı. Onlara gülümseyip hersey icin tesekkür ettikten sonra bende evden cıktım.

Jackson arabanın önünde durmus beni bekliyordu. Arabayı bindiğimde Jackson arabaya bindi ve sürmeye basladı.

Yolculuk boyunca hic konusmamıstık.

Starbucks'un önünden gecerken Jackson'a baktım. Sadece yola bakıyordu.

"Burda inebilir miyim?" dediğimde kaslarını cattı.

"Neden?"

"kahve almak istiyorum" dediğimde arabayı durdurdu.

"Tamam kahve al ve tekrar arabaya gel seni bırakırım" dediğinde kaslarımı cattım.

"Yalnız basıma kahve icmek istiyorum. Sen gidebilirsin" dedim ve arabadan cıktım.

Starbucks'a girdikten sonra bos bir masaya gittim ve oturdum.

Jackson'un arabası 5 dakika bekledikten sonra gitmisti.

Kahvemi icerken Starbucks'un kapısı sertce acıldı. Bu irkmeme neden olmustu ve kahvenin birazı elime dökülmüstü.

Kahveyi masaya bıraktım. Peceteye uzanırken elim sertce bir el tarafından tutuldu.

Elin sahibine baktığımda sertce yutkundum. Gercekten mi?

Sansıma sıçıyım!

************

Dı End.

Acaba gelen kim? hsnsjdnx

Neyse okudunuz bari oy verin bide yorum yapın bari :d

Sizi seviyorum psikopatlar gsndsmjd

İmpossibleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin