İmpossible

You're mine.

Sa psikopatlar :d

Yeni bölümü yine birazdan gelicek ins :D

Lütfen oy verin ve yorum yapın gercekten ihtiyacım var :d

Sizi seviyorum psikopatlar hsisjd

**************

18- You're mine.

"O zaman bende geliyorum hatta benim barıma gidiyoruz. O elbiseyle seni yalnız bırakamam. Hadi gel benim arabamla gidelim." dediğinde itiraz etmedim. Nasıl olsa bosuna konusmus oluyorum. Beni dinlemeyeceğini biliyorum.

Zaten fazla yorulmustum benimde isime gelirdi.

Josh cok güzel üstü acık spor bir arabanın önünde durdu ve kapıyı actı.

Hadi ama bu onun arabası mı?

Normalde cok fazla araba meraklısı biri değilimdir ama bu araba cok güzeldi.

Bir insan arabaya aşık olabilir mi bilmiyorum ama galiba aşık oldum.

"Hadi ama bu bebek senin mi ?" diye heyecanla sorduğumda güldü.

"Evet benim. Hadi bin." dediğinde gözlerimi kocaman acmıstım.

"İcine mi?" diye aptalca bir soru sorduğumda Josh gözlerini devirdi.

"İstersen arabanın arkasından kosarak da gelebilirsin. Keyfin bilir. " dedi. Kapımı tutmayı bıraktı ve söför koltuğuna gecti.

Ön koltuğa gectim kolumu arabanin kapısına koydum.

Josh arabayı evime doğru sürmeye basladığında tuhaf bir özelliğim olan arabayı karıstırmaya basladım.

Babam bu huyumdan nefret ederdi cünkü esyaların yerini değistirdiğimden esyalarını bulamıyormus.

Torpidoyu actığımda Josh ne yaptığıma baktı ama fazla umursamadı ve önüne döndü. Torpidodan cıkan günes gözlüğünu aldım ve hemen taktım. Josh bana gülerek bakıyordu.

"Bos bir yola gec ve hızlan" dediğimde bana tuhaf bir sekilde baktı.

"Ne?" diye sordu.

"Sadece dediğimi yap" dediğimfe kafasını salladı ve bos bir yola girerek hızlandı.

Gülerek sacımdaki tokayı cıkardım ve saclarımı serbest bıraktım.

"Bakalım bu bebek ne kadar fazla ses cıkarıyor" dedim ve radyoyu actım.

Radyoda Fall Out Boy- Alone Together calıyordu ve bu sarkıyı seviyordum.

Araba da ayağa kalktığımda Josh kaslarını catarak bana baktı.

"Ne yapıyorsun sen? " diye sorduğunda kollarımı iki yana doğru actım.

"Biraz daha hızlan!" diye bağırdığımda Josh önce kararsız kaldı ama sonra gülerek daha da hızlandı.

Rüzgar saclarımın arasından gecerek savrulurken Josh da arada sırada bana bakıyordu. Etrafımızda araba var mı diye baktığımda yolda kimsenin olmamasının verdiği mutlulukla radyonun sesini daha cok actım ve cığlık attım.

Josh da benden cesaret aldı ve daha hızlanarak benimle beraber cığlık attı. Su an cok eğleniyordum ve ölmeden önce yapılıcaklar listemdeki maddelerden birini yapmıs bulunuyordum ve bu beni daha da mutlu ediyordu.

Josh radyoyu kapattığında ona baktım.

"Hadi artık otur anayola geciyoruz" dediğinde istemesemde koltuğa yeniden oturdum.

Etrafıma baktığımda daha deminki bos yolun aksine etrafımda bir sürü araba vardı.

Josh'a baktığımda yola odaklanmıstı. Arabanın icindde sıkıcı bir sessizlik olmustu ve bu sessizlikten sıkılmıstım.

Elimi radyoya götürdüğümde Josh elime vurarak radyoyu acmama engel oldu.

"Merak etme bu sefer ayağa kalkıp cığlık atmayı düsünmüyorum" dedim gülerek ve tekrardan radyoyu actım.

Radyoyu actığımda Avril Lavigne- Hot calıyordu.

Tamda yerinde bir sarkı calmıstı(!)

Ama bu sarkıyı cok seviyordum ve söylemek istiyordum. Aslında cok güzel bir sesim yok ama idare ederdi.

Sarkıyı söylemeye baslayacağımda hic beklenmedik bir sekilde Josh söylemeye basladı.

I wanna lock you up in my closet, when no one's around.

I wanna put your in my pocket, because you're allowed.

I wanna drive you into the corner, and kiss you without a sound.

I wanna stay this way forever, I'll say it aloud.

Now you're in and you can't get out.

Josh sarkıyı hem bana hemde yola bakarak söylemisti ve sesi muhtesemdi.

Sarkının nakarat kısmı geldiğinde bende eslik etmeye basladım.

You make me so hot.

Make me wanna drop.

You're so ridiculous.

I can barely stop.

I can hardly breathe.

You make me wanna scream.

You're so fabalous.

You're so good to me baby, baby.

Josh kücük bir kahkaha attı ve söylemeyi bıraktı ama ben hala söylüyordum.

I can make you feel all better just take it in.

And I can show you all the places, you've never been.

And I can make you say everything, that you never said.

And I will let you do anything, again and again.

Now you're in and can't get out.

Sarkıyı iğrenc sesime rağmen bağırarak sarkı söylemistim.

Josh benim bu halime kahkaha atıyordu. Tekrar beraber nakaratı söylediğimizde kırmızı ısıkta durmustuk.

Avril'in mükemmel sesi arabayı doldurduğunda ona tekrardan eslik ettim.

Kiss me gently.

Always I know.

Hold me love me.

Don't ever go.

"Hic gitmeyeceğim" dediğinde ona döndüm. Bana doğru yaklasmıstı.

"Hic gitmeyeceğim cünkü sen benimsin." dedi gözlerime bakarak.

"Zaten gidemem cünkü..."

*************

Dı End.

Hehehehehe biliyorum cok kötüyüm cünkü böyle bir yerde bıraktım :d

Neyse lutfen oy verin ve yorum yapin cunku bu bolumu uzun yazmaya calistim :d

Sizi seviyorum psikopatlar gsusndd