13

5.3K 220 1
                                    

Jung, gözlerini yavaşça açarak kolundaki saat baktı. Saat yedi buçuktu ve mesai saati dokuzda başlıyordu. Yorgun ve dalgındı. Elini başına getirerek tavana baktı. Neden böyleydi ki? Daha önce hiç böyle değil. Hem de hiç...

Ama nedenini biliyordu Jung. O, çevirmen kız yüzündendi. Eğer çevirmen ile o gün, o ara sokakta karşılaşmamış olsaydı, daha doğrusu onu avı zannedip, vampir halinde yaklaşmamış olsaydı, şimdi kendisini bu kadar yorgun, aç ve halsiz hissetmezdi. Ama Jung, bunların dışında kendisinde hiç olmayan bir duygu hissediyordu. Ve bu duyguyu genelde avlarında hissederken, şimdi kendisinde hissediyordu... Ve bu his kendisini yiyip, bitiriyordu. Bu histen kurtulmalıydı. Hem de biran önce, yoksa bu duygu onu yok edecekti.

...

Yağmur, gözlerini yavaşça açarak tavana baktı. Üstünde hâlâ işyerindeki yılbaşı partisinden kalma yorgunluk vardı. Ve bu yorgunluk bütün vücudu kaplamıştı. Yağmur gözlerini tekrar kapatarak, evindeki sessizliği dinledi. Huzur vericiydi. Onca iş yoğunluğundan sonra, bu sessizliği haketmişti. Yorganı kafasına çekti ve gözlerini tekrar kapatarak, derin bir uykuya daldı.

Patronumun Vampir Oğlu [Düzenleniyor]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin