5

9K 332 10
                                    

Jung, telefonunun aniden çalınmasıyla kalkmıştı. Bu gün onun için diğer günlerden farkı olmayan bir gündü ve bu gün de yine babasının istediği işleri yapması gerekiyordu. Daha doğrusu kendisini evlatlık olarak yanına alan babasının işlerini... Gerçek ailesi, onu çok küçükken bırakmıştı ve bir kez bile onu ne aramaya ne de almaya gelmişlerdi. Bu yüzden Jung, gerçek ailesi kim olursa olsun onları asla affetmeyecekti. Kendisi yalnız bırakıp giden bir aile, bir anne ve baba. Oğulları her türlü zorlukla, acıyla ve kötülükle boğuşurken onlar kendi hayatlarından herşey normalmiş gibi devam ediyorlardı. Ama sonra kendisi evlatlık olarak yanına aldığı babası Kim Han ile tanışınca hayatı değişti. Artık eski günlerindeki gibi acı çekmiyordu ve hayatı ise muhteşemdi. Her istediğini elde edebiliyordu. Yaşadığı hayat için kendisini evlatlık edinen babasına minnettardı ama yine de bir yerlerinde birşeyler eksikti. Bu eksikliğin ne olduğunu kendisi de bilmiyordu. Ama bu  onun için önemli değildi. İşe gitmesi gerekiyordu. Bu yüzden derin bir iç çekerek yatağından kalktı ve banyoya gitti. Soğuk bir duş alarak kendine geldi. Tekrar odasına giderek giyindi ve mutfağa giderek kendisine kahve yaptı. Aslında kahvaltıda yapmalıydı. Dolapta bir sürü içilmesi gereken kanlar vardı ama istemiyordu. Bu yüzden sadece sıcak kahvesini içti ve evden ayrıldı.

....

Jung, ofisinde evraklarla boğuşurken, kapısının çalındığı fark etmemişti. Başını evraklardan kaldırdı ve sakin bir sesle kapıdan bekleyeni içeri girmesini söyledi. İçeri siyah saçlı, kısa ve bebek yüzlü bir kız girmişti. Elini yanağının üzerine koyup kıza baktı. Elinde bir sürü evrak vardı. Yine babası ona bir sürü iş vermişti. Gözlerini devirdi ve  tekrardan kıza baktı. Kız sakin görüyordu. Parmağıyla kıza evrakları masaya koyması için masayı işaret etti ve sonra gitmesini bekledi. Kız gidince, uzunca gerindi ve masasından kalktı. Tam dört saattir evraklarla uğraşıyordu. Birazcıkta olsa ara vermeliydi. Ofisinden çıkıp, kapıyı kilitledi ve lavaboya doğru yürümeye başladı. Yürürken etrafına baktı. Etrafındaki insanlar başları öne eğmiş, çalışıyorlardı.

"Babam için acaba kaç insan çalışıyordu?"

Bu sırada birisine çarptığı hissetti. Başını önüne çevirdiğinde, kendisine yine çarpan kızı gördü. Sinirlenmişti.  Neden sürekli kendisine çarpıyordu?

Patronumun Vampir Oğlu [Düzenleniyor]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin