29

3.6K 172 7
                                    

Jung içindeki korkuyu biraz da olsa yenmişti. Ama bu korkuyu, çevirmen kızın yanına gittiğinde tekrar yaşayacaktı ve bunu bu sefer yenemeyecekti. Buna bir çözüm bulmalıydı. Ama şimdi değil. Şimdi bunu unutup, çevirmen kızı evinden almalıydı. Bu yüzden son kez derin bir nefes alarak, dikiz aynasından kendinine baktı. Üstünde hâlâ ceketi  ve içinde ise kanlı gömleği vardı. Ama bu onun için sorun değildi. Zaten ceketi göğüsünü tamamen kapatıyordu ve içindeki gömleğinin sadece yakası gözüküyordu.

"İyi en azından kıyafet sorunum yok."

Jung arabasının çalıştırarak, otoparktan çıktı ve çevirmen kızın evine doğru yol aldı ama kalbinde hâlâ o korku vardı ve şimdiden tekrar ortaya çıkmaya başladı.

"Sakin ol Jung, sakin ol Jung. Kız belki hiçbir şey bilmiyordur. Evet, evet bilmiyor. Kız hiçbir şey bilmiyor. Bilmiyor."

Peki ya biliyorsa...?

...

Yağmur hazır bir şekilde salonda beklemekteydi ama hâlâ onu toplantı için arayan biri yoktu ve toplantının başlamasına az kalmıştı. Yağmur endişelenmeye başlamıştı. Acaba onu unuttular mı? Onsuz toplantıya mı başladılar? Ya da Kim'in saçma sapan şakalardan birine daha mı kurban gitti?

Yağmur, telefonundan saatine baktı. Toplantına başlamasına on dakika kalmıştı ve Yağmur oturduğu koltukta kıvranmaya başladı. Kıvrandıkça da, dudaklarını yollamaya başladı.

"Hadi Kim! Hadi! Beni aramak bu kadar zor mu? Acaba ben mi onu arasam? Evet, evet ben onu aramalıyım. Zaten toplantının başlamasına az kaldı."

"Alo?"

"Kim, benim Yağmur. Seni hâlâ bekliyorum. Söz ettiğin kişi ne zaman gelecek. On iki dakikadır bekliyorum."

"Aaa. Seni arayıp, söylemeyi unuttum. Toplantının başlama saati yarım saat daha ileri alındı ve seni Bay Jung alacak. Şimdiden oraya gelmiş olmalıydı. Galiba trafik var."

"Bir dakika beni kim alacak dedin?"

"Bay Jung."

"S......"

"Yağmur orda mısın?"

"E..evet. Geçte olsa bilgilendirdiğin için çok sağol."

"Ne demek."

Yağmur telefonu kapatmasıyla, kalbindeki o tuhaf duygu yeniden belirmişti. Kalbi çok hızlı atıyordu ve vücudunda hafif bir sıcaklık ilerliyordu. İlerliyordu ve Yağmurun bütün vücudu sarıyordu. Yağmur önce yüzünde ki sıcaklığı ve sonra kalbini kontrol etti. Bu ikisinin artık tek anlamı olabilirdi. Yağmur, Bay Jung'a aşık olmuştu.

Patronumun Vampir Oğlu [Düzenleniyor]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin