6

7.8K 310 19
                                    

Jung, kapının çalınmasıyla uzandığı deri koltuğundan kalkarak kendine gelmeye çalıştı. Elleriyle yüzünü ovalayarak üzerindeki uyku sersemliğini attı ve dağınık saçlarını düzelti. Kim bilir, yine hangi evrak ile ilgilenecekti.

Yarı uykulu bir biçimde gözlerini kapıya dikti ve uykulu bir sesle kendisini bekleyeni içeri girmesini söyledi. İçeri yine o siyah saçlı, bebek yüzlü ve kısa boylu kız girdi. Jung, bir dakikalığına gözlerini kapatı ve sonra tekrar açarak kıza baktı. Elindeki evraklar herzaman ki gibi yine kalındı. Zaten evrak dışında birşey görse... Eliyle karşında duran büyük siyah masayı işaret etti. Kız, hızlı ve nazik adımlarıyla evrakları masaya koydu ve yine hızlı adımlarla ofisinden çıktı. Jung, kız çıktıktan sonra koltuğundan gerinerek kalktı ve evrakların olduğu masaya doğru yöneldi. Evraklara hızlıca göz atmaya başladı. Evraklar yine herzaman ki gibi hisse ile ilgili evraklardı ve bir de birkaç önemsiz diğer anlaşmalı firmaların sözleşmeleri... Derin bir nefes alarak evrakları olduğu yerde bırakarak saate baktı. Saat çok geç değildi ama bir kahveye ihtiyacı vardı. Eliyle saçlarını tekrar düzelterek, koltuğun yanındaki kahve masasına doğru ilerdi ve kendisine sert bir kahve yaparak tekrar masasına geçti.

.....

"Oğlum iki dakikan var mı?"

Babası kapının önünde durmuş, kendisine baktığı gördü.

"Sorun nedir baba? Hisselerden birini yanlış mı hesapladım?"

"Yo, şey sadece artık seni şirketteki diğer elemanlarla tanıştırsam diyorum. Sonuçta senin de bu şirkette sözün var ve benden sonra bu şirket sana kalacak. O yüzden şimdiden çalışanlarla tanışman lazım."

"Baba, böyle şeyleri sevmediğimi biliyorsun. İnsanlarla iç içe olmayı, onlarla bir arada bulunmayı ve onlarla kaynaşmayı sevmiyorum. Yalnız olmayı daha çok seviyorum. Hem tanışsam ne olucak ki?"

"Öyle deme, sen Kim Hang'ın oğlusun ve aynı zamanda Sam&Semi şirketinin müdür yardımcısı oluyorsun. Daha doğrusu benden sonra buranın gelecekteki müdürü. Bu yüzden şirketteki çalışanların senin kim olduğunu bilmeye ve tanımaya hakları var. Yoksa seni bilmeden nasıl burda çalışsınlar."

Jung, isteksizce babasına baktı. Oldu olası insanlarla tanışmayı ve onlarla iletişim kurmayı sevmemiştir. Nedenini ise son derece açıktı. Vampirdi ve insanları sevmiyordu ama babasının fikrini değiştiremezdi de. Derin bir nefes alarak babasına baktı.

"Bari şimdi olmasın. İlgilenmem gereken bir sürü evrak var."

"Olmaz. Bu gün olacak. Saat ikide tanışma toplantısı yapılacak ve sen gelmek zorundasın."

"Baba!"

"Baba, mama yok! Geliyorsun diyorsam, geliyorsun."

"Peki evraklar?"

"Muhasebeciye bırakırsın, olur biter. Hadi seni fazla tutmayayım. Unutma saat ikide."

Babası çıktıktan sonra tekrar derin bir nefes alarak, ellerini boyuna koyarak kafasını masaya doğru eğer.

"Bir bu eksikti. Gerçekten bir bu eksikti. Of baba. Neden bunu bana yapıyorsun?"

Patronumun Vampir Oğlu [Düzenleniyor]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin