Olayları anlamanıza bir ya da iki bölüm kaldı. Kod 52 aslında başka bir olay. Bakalım neymiş.❤️Kahvelerimiz hazırsa güzel bir enstrümantal var multimedyada. Dinleyerek okumanızı tavsiye ediyorum. Keyifle okuyun❤️
Sağanak halinde yağan yağmur sesleri yetiyordu sanki her şeyi anlatmaya. Yıllar sonra geçmişle yüzleşmeyi anlatacak kelimeler kifayetsizdi. Sessiz yalının mutfağında oturan iki kişi dakikalardır tek kelime dahi etmiyordu. Denizin hırçın dalgalarının sesi, sağanak halindeki yağmurun sesine karışırken konuşmaya gerek yoktu ki...
Zeynep dalgın gözlerle bakıyor, onlarca yüzlerce geçmişte kalan anılarını izliyordu. Kerem tam karşısındaki sandalyede oturuyor Zeynep'i izliyor aynı zamanda huzursuzluğu gittikçe artıyordu. Bazı şeyleri biliyordu ama bilinmeyen en büyük gerçek, işte onu tahmin etmeye çalışıyordu ama olmuyordu.
"Hiç böyle tahmin etmemiştim."
Kırık bir cümleydi dudaklarından dökülen. Kırık ve hayal kırıklıklarıyla dolu bir cümle... Kerem düşüncelerinden sıyrılıp dikkatini Zeynep'e verdi.
"Ne hissediyorum, ne düşünüyorum bilmiyorum."
Nihayet başını yavaşça kaldırdı. Kerem'le göz göze geldiğinde buğuluydu derin siyahları. Onun verdiği cevapla her şey değişti.
"Ben de ilk kez, sana ne söyleyeceğimi bilemiyorum."
Aynı kırık ses tonu. Karşıdan ümitle söylenen söze hayal kırıklığını büyütecek bir cevap... Sesli bir nefes alıp mutfağın raflarına baktı. Sonra üzeri tozdan görünmeyen masaya, en son Kerem'e...
"Bazen konuşamıyor insan. Susup kalıyor. Çünkü ne konuşursan konuş hiçbiri olmayacak."
"Bunu bildiğin için anlayamıyorsun belki."
"Bilmem."
Ve yine sessizlik... Dışarıdaki yağmurun huzurlu sesi de yetmiyordu bir şeyleri düzeltmeye...
"Gidelim mi?"
Kerem dikkat kesilirken yavaşça ayağa kalkan Zeynep'in yanına geldi.
"Gidelim."
***
Başında sımsıkı sarılmış havlu, elinde ince belli çay bardağı ve içinde demini almış mis gibi bergamotlu çayı içiyordu. İçi ısınsın diye değil, keyifli bir sohbet için de değil, öylesine... Bardak dudaklarına gidip geliyordu. Boş bardağı sehpaya bıraktığı an yenisi doldu. Bardağı almadan çayını tazeleyen kişiye baktı.
"Hâlâ yanımdasın."
"Her arkadaşın yapması gerekeni yapıyorum."
Kerem altında küçük mum yanan ısıtıcının üzerine çaydanlığı koyup koltuğa oturduğunda Zeynep hâlâ kendine bakıyordu. Gözlerini kısıp kaldı. Bir soru sormuştu da duymamış mıydı ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOD 52 -BİR AŞK MASALI-
Mystery / Thriller"Seni sevmiyorum" dedi. Bugüne kadar duyduğu en güzel sözdü... Kalbi deli gibi, doludizgin çarparken heyecanla nefes aldı. Kendi gözlerinin de söylediği, dilinden bağımsız o sözler döküldü. "Ben de" dedi, "ben de seni seviyorum." Genç adam siyah d...