37. Bölüm Çöl Yolculuğu

9.3K 875 263
                                    

Geçen bölüm beğendiği replikleri Twitter Instagram ve Facebook üzerinden paylaşan arkadaşlarım.

NurArzu
MryHnkr
Zeyneb999
Damlaaydin

Hepinize teşekkür ediyorum arkadaşlar. Elinize emeğinize sağlık. Seviyorum sizleri 💙❤️❤️

Size 3 bölüm uzunluğunda bir bölüm getirdim. Umarım sıkılmadan okursunuz. Bence 3 güne bölün😜 ancak biter çünkü.

Neyse efenim "bizimkilerin arasında artık bir şeyler başlasın startı" bu bölümün adı. Startı verdik ve başlıyoruz. İnanın ben de özledim aşk sahnelerini yazmayı. Malum çiftimiz belli. ❤️

Siyahın Öteki Yüzü'ne koyduğum bir enstrümantal var bu bölüm. Geçen okurken müzik hoşuma gitti unutmuşum. Bu bölüme de uydu diye düşünüyorum.

Bayramınızı en içten dileklerimle kutluyorum. Anne baba, eşleriniz çocuklarınızla huzurlu sağlıklı bayramlar diliyorum. Hepinize sevgiler saygılar. Bölüm sizlerle bayram hediyem olsun.

Kahveler hazırlansın, müzik açılsın! Buyrun efenim bölüm sizlerin ✋🏻🔎💙🎈







Güneş, tüm sıcaklığıyla tepeye doğru yükselirken, Zeynep gözlerini yavaşça açtı. Dün gece aklına gelince hemen kapatıp başını dinledi.

Ağrı yoktu!

Ağrımıyordu! Sevinçle, upuzun bir nefes alıp gülümsedi. Böyle mutluluk var mıydı? Herhangi yanlış bir hareket yaparak başının tekrar ağrımasından korkarcasına gözlerini yavaşça kapatıp açtı. Birden bir şeyler fark etmiş gibi duraksayıp kaldı. Yüzünü koyduğu yer ve sımsıkı sardığı kişi...

Sımsıkı sarmak ve başının birinin göğsünde olması?


Gözlerini kocaman açıp başını yavaşça kaldırdı. İlk kez sevgili bay ukalayla aynı yatakta gözlerini açıyordu. Ne zaman kalktıysa hiç yanında görmemişti. Bu kez, ilk kez yanyana uyanıyordu. Kerem yatağın ucunda, kendisi verev bir şekilde yatıp başını göğsüne koymuş... Hadi koysa bir tarafa da, bir de sımsıkı sarılmıştı!


Kollarını yavaşça gevşetip uyanmasından korkarcasına çekilirken duraksadı, gözleri daha da açıldı. Çünkü...

Çünkü beyefendi bay ukala sımsıkı sarmıştı! Hatta mengene gibi! Hatta kerpeten gibi tutuyordu! Gözlerine yerleşen öfke, dün gece aklına gelince sütliman olurken başını yavaşça koydu yine, aynı yere... Dün gece çektiği ağrıyı, vurduğu iğneyi ve iş arkadaşının endişeyle bir şeyler yapmak için çırpınmasını... Başını ağır ağır kaldırıp baktı. Derin uyuyan arkadaşı ve dünkü hali... Her şeyi tek başına yapan biri olarak yardım alması... Bir enjeksiyonu çekeni bile yoktu. Çünkü kendisi istemiyordu. Kaç kez o enjeksiyonu çekerken şişe elinden kayıp düşmüştü ve ağlayarak ikincisini yapmıştı. Dün gece de ilk kez yardım istemişti. Belki de şişeyi kırıp ya da düşürüp aynı şeyleri yaşamak istememişti. O ağrı geldiğinde dünya yansa yıkılsa umurunda olmazdı ama ağrına giderse gidiyordu yine de.

Düşürürdü, kırardı, ağlardı vururdu ama bilen sadece kendisiydi... Oysa bu adam kendini kaç kez görülmesini istemediği halleriyle görmüştü. Sebastian'ı yakalamaya gittiği gece, sonra onu takip eden birkaç olay daha... Hatta bir keresinde aramızda kalsın gibi bir şeyler söylemişti ve aldığı cevapla kalakalmıştı. Bu zamanda böyle insanlar kaldı mı diye de çok düşünmüştü. Sonrası birlikte olmak için zora koşulan sevgili işleri Kod 52... Ve şimdi şu halleri. Belinden sımsıkı sarılınca suçlu gibi gözlerini kapatıp uyur pozisyonuna büründü. Uyanır falan da yüzünü incelediğini sanırdı. Ne bilecekti düşündüğünü, düşünürken de yüzüne dalıp gittiğini...

KOD 52 -BİR AŞK MASALI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin