31. Bölüm Kayıp Acısı

9K 881 151
                                    

Geçen bölüm beğendiği replikleri Twitter ve Instagram üzerinden paylaşan arkadaşlarım.

MryHankr
NurArzu

Teşekkür ederim arkadaşlar. Ellerinize emeklerinize sağlık. Seviyorum sizleri. ❤️😘❤️️❤️❤️❤️❤️

Bu bölüm biraz duygu yoğunluklu oldu. Bölüm sonunda artık Kod 52'nin başladığını anlayacağız.

Güzel bir şarkımız var bölümle iç içe. "Kendime Yalan Söyledim." Şarkımızı açalım kahvelerimiz hazır mı? Hazır dediğinizi duyar gibiyim. Hadi o zaman kahve müzik ve Kod 52 31. bölüm sizlerle. Buyrun efenim bölüm sizlerin ❤️🙌🏻☕️️🔫😘




Sabahın erken saatleri...

Kerem gözlerini açıp tekrar kapattı. Diğer tarafa dönmeye çalıştı ama yapamayınca gözlerini tekrar açtı. Adapte olmaya çalışıp bakarken göğsündeki ağırlık ve saçlar...

Boş bakışları tavanı bulurken bir süre öyle durdu. Mahmur gözleri tekrar, göğsünde yatan, kendine sımsıkı sarılan kıza döndüğünde kendinin de onu sımsıkı sarmış ellerini fark edince gözlerinde uykudan eser kalmadı. Şu an yaşadığının adı belliydi.


Dejavu...

Bu filmi en son ne zaman izlemişti? Tabii ki dün sabah! Dün de böyle kalkmıştı. Yatağına verev yatmış üzerine abanmış, sevgili sahte karısı... O zaman da böyle bakıp kalmıştı. Uzun bir süre döner diye beklese de dönmemişti. En son yavaşça kalkıp duşa girdikten sonra yatağın kenarına oturup yatağında yatan kızı izlemişti. Deli dese değil. Akıllı hiç demiyordu. Dün gece başını yemişti ama şimdi... Şimdi masum bir halde her şeyden habersiz yatıyordu. Bu halini görse kendi kendini kesin doğrardı ve "ben sana nasıl sarıldım" der bık bık konuşurdu. O zaman şu masum halinden eser kalmaz siyah gözleri siyahın katran rengine boyanırdı ve korkunç bir ifadeyle bakardı. Sonra kalkar konuyla alakasız ne varsa anlatırdı.

İç sesi başını alıp giderken kendine daha da sıkı sarılan, üzerine bir de başını iyice göğsüne gömen kıza bakıp kaldı. Şu an düşünceleri de susmuş kendisi gibi izliyorlardı. İhtiyacı olanı uykusu arasında yapıyordu. Kendisi de böyle değil miydi?
Kendisi limana sığınmıştı ama içindeki yükü kendine kalmıştı. Seyfi babası da olsa o liman, anlatmamış içinde yaşamıştı. Ve o yük günden güne ağır geliyordu. Tek korktuğu yükün bir çatlak bulup kalbini delmesi ve dışarı taşması. Hem de yersiz bir zamanda... Ne kadar hasretti bir limana. Ne kadar hasretti sıcacık bir dize yatmaya. Saçlarının şefkatle okşanmasına.... Güler yüzle kapıda karşılanmaya ve sıcacık bir hoş geldine...





Çok eskide kalmıştı her şey. Yaşadıkları... Eskiye gidebilme imkanı olsaydı keşke... İçini kaplayan hüzün artarken, eli istemsiz saçlarına dokundu. Hissetmesin, uyanmasın diye yavaşça dolaşırken elleri, kendine gelip elini çekti. Böyle hisleri unutalı çok olmuştu ve şimdi hatırlaması zamansızdı. O, yıllar öncesindeki karanlıkların arasında kalmış küçük Kerem'in ihtiyacı olduğunda gelmemişti! Kahretmesin! Şu an neden bu hisleri ortaya çıkmıştı ve kendini dağ bayır savurup duruyordu. Gözleri hüznün bulanık rengine boyanırken çekilip Zeynep'in başını yavaşça yastığa koydu. Kalkıp gideceği sırada yere düşen yastığı görünce istemsiz gülümsedi. Dün de o yastık yerdeydi. Bu kız kendi evinde nasıl yatıyor bilmiyordu.


Süjeyi açıp kıyafetlerini çıkarırken çekmecedeki bileziği görünce alıp baktı. Bu bileziği düşürdüğü yer aklına gelince dönüp baktı, yatağında uyuyan kıza. Kaç kez vermek istemiş, kaç kez de Zeynep almak istemişti ama olmamıştı. Bu bilezik için ortalığı ayağa kaldıran kız, son günlerde hiç bahsetmez olmuştu.

KOD 52 -BİR AŞK MASALI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin