3.Bölüm

2.5K 101 7
                                    

Güney, Serkanın yanına gider...

Güney : tamam, ben hallederim...

Serkan : emin misin?

Güney: evet evet... ben bakıcam kızıma...

Serkan, gülerek bebeği Güney'in kucağına verir...

Güney : aynı annene benziyorsun... yemyeşil senin de gözlerin...

Serkanla Mert, onları yalnız bırakıp içeri geçerler...

Selin geldi bir süre sonra...

Selin : Güney nerde?

Serkan : içerde, kızıyla beraber... siz de biraz bekleyin Selin teyze. Daha yeni kucağına aldı...

Selin : tamam...

Ali de gelmişti... suratı beş karıştı...

Mert : nooldu abi? Ne olcak şimdi?

Ali : itiraf ettiler herşeyi... mahkemeleri olacak

Mert : sonra?

Ali : sonra ne kadar ceza alacakları belli olacak

Serkan : ne kadar alıcaklar peki?

Ali : birkaç yıl. Belki Kader biraz daha fazla

Serkan : böyle olsun istemezdim...

Ali : evet ama ne olursa olsun, bir suç işlediler...

Serkan: evet

Selin : beter olsunlar! Güney ne halde baksanıza. Bir çocuk annesiz kaldı. Tamam Songülü sevmezdim ama ne olursa olsun torunumun annesiydi. Boşu boşuna öldü...

Serkan : öyle deme Selin teyze. Tamam cezalarını çekecekler ama hiç biri Songül ölsün istemezdi...

Güney de gelir, o gelince konuyu değiştirirler...

Güney : uyudu galiba... ama ben bu işleri tek başıma yapamıcam gibi.

Selin : oğlum, gel benimle yaşa. Birlikte bakalım ona...

Güney : Songüle...

Selin : anlamadım?

Güney : kızımın ismi Songül olacak...

Selin : peki... Songül olsun... Songüle beraber bakalım. Tek başına kalma burda

Güney : tamam... tamam... öyle olsun. Bu evde duramıyorum zaten... ne zaman şu kapıya baksam... Allah kahretsin ne zaman baksam aklıma Songülün bana son kez bakışı geliyo...

Flashback

Songül : sağol sevgili

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Songül : sağol sevgili...

Flashback sonu

Güney : neden ya neden? Neden izin verdim ki gitmesine? Allah kahretsin neden gönderdim ki onu?

Selin : oğlum tamam.. tamam annecim, noolur böyle yapma. Bak artık senin düşünmen gereken bir evladın var, sen onun babasısın.. sen kızın için güçlü duracaksın... güçlü olmak zorundasın duydun mu beni?

Güney, annesine sarılır... ağlıyordu...

Güney : ben onsuz naapıcam? Naapıcam anne ben onsuz?

Selin : kızın için... kızın için, benim için güçlü ol oğlum...

Güney : olamıyorum... olamıyorum... çok kötüyüm ben, çok kötüyüm...

Selin : hadi topla eşyalarını, hadi bana gidelim... hatta alma hiçbirşey... alırız birşeyler..  daha iyilerini alırız.

Güney : bekle...

Güney odasına gidip Songülün eşyalarını alır ve bavula doldurur...

Selin : bunlar ne oğlum? Neden aldın?

Güney : bunlar Songülün eşyaları... yıllar sonra, kızım annesini sorduğunda, ondan tek parça bile birşey kalmadı diyemem anne...

Güney, evden çıkarken son kez baktı içeri.
Daha geçen gün, bana hiçbirşey olmayacak demişti... söz vermişti...

Flashback

Güney : ben sensiz nasıl dayanıcam? Hı?  hiç düşündün mü? Naaparım kızım ben sensiz? Bilmiyo musun? Ölürüm ben sen olmadan... ölürüm...

Songül : tamam üzülme sen

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Songül : tamam üzülme sen. Bak bana birşey olmayacak tamam mı?

 Bak bana birşey olmayacak tamam mı?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Flashback sonu

Güney eve son kez bakıp kapıyı çekerek çıkar...

1 hafta sonra / Mahkeme Günü

Kızların ve Nazanın mahkemesi görülcekti. Güney ve Selin hariç herkes ordaydı. Feride bir yandan ağlıyordu...

Feride : bahtsız kızlarım benim...

Ve mahkeme birkaç saat içinde sonuçlanmıştı. Kader 6 yıl, kızlar ve Nazan ise 3 yıl hapse çarptırılmıştı...

Feride : hayır hayır kızlarım... kızlarım kurtarıcam sizi, başka avukatlar bulucam, çıkartıcam sizi ordan, dıydunuz dimi? Bırakmıcam sizi orda...

Hepsi perişan olmuştu...
Kızlar cezaevine gönderilirken kalanlar arkalarından bakakalmıştı...

Mert : Ali, abi birşey yap, Meral orda kalamaz. Kalamaz, geçen sefer nerdeyse ölüyordu...

Ali : ben üzülmüyo muyum sanıyorsun Mert? Ben Eylülü kendi ellerimle teslim ettim resmen... yapabileceğim en ufak birşey olsa yapmaz mıyım? Allah benim belamı versin, polisim ama elimden tek birşey bile gelmiyor....

Kırgın ÇiçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin