12.Bölüm

1.5K 83 2
                                    

Meral, Mertle buluşur...

Mert : ee ne dediler? Aldılar dimi seni işe?

Meral : hee aldılar... Mert ne diyosun sen ya? Almadılar tabii ki, bu sabıkayla o mekana beni alırlar mı sence?

Mert : hadi ya...

Meral : biz seni arıcaz dediler... tabii ki asla ama asla aramayacaklar...

Mert : üzülme Meral, başka bir iş bulursun illa ki...

Meral : of! Onca fatura nasıl ödenecek ki? Sokakta çalıp karşılanacak gibi değil...

Mert : ya sana yardım ediyim diyorum Meral. Noolcak ki?

Meral : olmaz canısı. Nereye kadar böyle gidecek ki? Bizim bir iş bulmamız lazım...

Serkan, Cemreyi kafeye getirir...

Serkan: işte burası. Nasıl?

Cemre : Serkan, burası harika.

Serkan : ben de böyle olacağını tahmin etmiyordum ama ben de çok sevdim... hadi gel annemle konuşalım...

İçeri girerler ve Nazan onları karşılar...

Nazan : çocuklar, sizin ne işiniz var burda?

Serkan : annecim, hani eleman lazım diyordun ya, kızların da işe ihtiyacı varmış. Biliyosun işte durumları, hem öğrencilik hem de sabıka falan derken...

Nazan : evet...

Cemre : Nazan hanım, biz ne iş olursa yaparız. Evin kirası, faturalar derken çok masrafımız var. Ama sabıkamızı duyan kimse bizi işe almıyor. Son çaremiz sizsiniz...

Nazan : ya gelin ama bi tek bulaşıkçıya ihtiyacım var...

Cemre: olsun yaparız. Yeter ki para kazanalım...

Nazan : tamam o zaman, yarın gelin başlayın...

Cemre : çok sağolun...

Cemre mutluyken Serkanın morali bozulmuştu...

Serkan : ya aşkım, başka bir iş mi baksan?

Cemre: neden ki? Sen demedin mi annemin yanında çalışın diye

Serkan : evet ama bulaşıkçılık yapın da demedim...

Cemre : Serkan, ne iş olursa yaparız, gerçekten... bu işe gerçekten ihtiyacımız var...

Serkan : tamam...

Eylül evde ders çalışırken, Ali gelir...

Eylül: aa, hoşgeldin... gelsene içeri

Ali : tamam.. kızlar yok mu?

Eylül: yok onlar dışarıdalar. Cemre Serkanla buluştu, Meral de iş görüşmesinde

Ali : sen de çalışıyosun galiba...

Eylül: evet... onca yıl aradan sonra öyle zor ki. Bildiğim herşeyi unutmuşum resmen...

Ali : sen yaparsın, merak etme...

Eylül : umarım... ee sen niye geldin?

Ali : aa... çok ayıp ama, kovuyor musun?

Eylül: ay yok öyle değil. Genelde yoğun oluyorsun ya, ondan sordum...

Ali : ya aslında bir konu hakkında konuşmaya geldim seninle...

Eylül: nooldu? Yoksa yine bir mafyaya karıştın ve benden ayrılman mı gerekiyor?

Ali : yok yok öyle birşey değil. Feride ve Toprakla bu konuyu konuşmamız gerek sanırım. Yani bizden duysalar daha iyi olur diye düşündüm...

Eylül: ay evet o konu var dimi?

Ali : yani...

Eylül : tamam şöyle yapalım, bu akşam söyleyelim.

Ali : bu akşam? Hemen?

Eylül: evet

Ali : şey... yani... bu kadar erken mi?

Eylül: evet, neden ki?

Ali : hiç... yani...bu akşam... tamam...

Eylül: tamam...

Ali : o zaman ben gideyim, hazırlık falan...

Eylül: görüşürüz o zaman...

Ali evden çıkacakken Meral gelir mutsuz bir şekilde...

Meral : selam enişte

Ali : enişte?

Meral : e hani Eylülle evleniceksin ya, eniştemiz oluyosun canısı

Ali : peki... ben gidiyorum o zaman...

Eylül: güle güle...

Ali gidince Meral, Eylülün yanına oturdu...

Meral : kahretsin ya! İşe almadılar! Biz bu sabıkayla ömrümüzün sonuna kadar işsiz kalıcaz. Neriman hanım evden de atar bizi.

Eylül: sıkma canını buluruz birşeyler. İlla ki alan bir yer buluruz...

O sırada Cemre arar... Eylül hoparlöre almıştı...

Cemre : kızlar size harika bir haberim var...

Meral : umarım gerçekten güzel bir haberdir canısı, çünkü canım çok sıkkın...

Cemre : hepimize iş buldum

Eylül : nasıl ya?!

Cemre : kafede çalışıcaz.

Eylül : sabıkamızı biliyolar mı peki? Sonradan problem çıkmasın?

Cemre : çıkmaz çünkü patronumuz Nazan hanım...

Meral : oha bu süper bir haber canısı... benim için canlı müzik sanatçılığı yapabileceğim harika bir yer...

Cemre : yalnız şey... Meral... üçümüz de bulaşıkçı olarak iş aldık

Meral : ne?! Şaka dimi? Hayır yani benim gibi star potansiyeli olan bir insan nasıl bulaşıkçılık yapar Cemre?

Cemre : elimizdeki en iyisi bu Meralcim. Bir süre katlanmak zorundasın. Hem tüm starlar, eskiden böyle işler yaparmış, öyle düşün...

Meral : sen pozitif düşünmeye çalışma canısı, asla moral veremiyorsun...

Eylül telefonu kapatıp etrafı toplar...

Eylül: ben birazdan çıkıcam Meral, haberin olsun. Feride hanımlarda olucam bu akşam...

Meral : tamam canısı. Selam söyle. Güneş'i de öp bizim için...

Eylül odasına gidip hazırlanırken, Meral'in telefonuna bilinmeyen bir numaradan mesaj gelir...

" iş arıyormuşsun, ben de tam senlik bir iş var. Akşam saat 10da, Beykoz Korusunda bu konuyu konuşmak ve anlaşma yapmak için seni bekliyorum"

Kırgın ÇiçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin