3 ay sonra...
Yağmur, Güney'in evlenme teklifini kabul etmişti ancak hemen evlenmeye karşı çıkmıştı. Biraz daha bekleyecek, Güney'i deneyecek ve gerçekten söz verdiği gibi olup olmayacağını test edecekti. Bu yüzden 3 ay sonraya gün aldılar ve bir anlaşma yaptılar. Eğer bu üç ay içinde Güney'de herhangi bir değişim olmazsa evlenmekten vazgeçeceklerdi.
Ama Güney değişti... artık daha neşeliydi, arkadaşlarına ve sevgilisine daha çok vakit ayırıyordu. Artık içine kapanık, sadece kızıyla ilgilenen somurtuk bir adam olmayı bırakmıştı. Songül'ün ölümünden kızları sorumlu tutmayı bırakmıştı üstelik. Bu yüzden Kader de Meral de Yağmur'a karşı biraz daha ılımlı davranmaya çalışıyordu. Hatta Meral bir keresinde Yağmurla alışverişe bile çıkmıştı...
Ve Yağmur da onunla evlenmeyi gerçek anlamda kabul etmiş oldu. Bugün ise düğünleri vardı. Güney, sade bir nikah istememişti.
Poyraz ise bu üç ay içinde Kader'den gerçekten hoşlandığını fark etmiş, hatta bunun hoşlantıdan farklı olarak aşk olduğuna karar vermişti. Ama Kader ona pek yaklaşmıyordu çünkü Yağmurla arası hiç iyi olmamıştı. Ayrıca yıllarca hapiste yatmıştı ama bunu hala Poyraz'a söylememişti... Poyraz da bugün, düğünden medet umuyordu. Düğünde Kader'i dansa kaldıracak ve ona çıkma teklifi edecekti...
Güney, arkadaşları ve Yağmur düğün için tuttukları mekana gelmişti. Çocuklar da ortalıkta oynuyorlardı... Kaderle Meral kendi aralarında konuşmaya başladığı sırada Cemre Eylül'ün yanına gider...
Cemre : Eylül.. sana bir şey söylemem lazım
Eylül : dinliyorum Cemre, ne oldu?
Cemre : beni bir tek sen anlarsın, emin olmadan da kimseye söylemek istemiyorum ama.. Serkan da bilmiyor henüz
Eylül : hayırdır? Sorun ne?
Cemre : Eylül ben biraz geciktim
Eylül : geciktin mi? Yok yok tam zamanında geldin.. bunu mu dert ettin? Güney takmaz bile
Cemre : öyle değil.. buraya gecikmedim..
Eylül : e nereye gidecektin ki geciktin?
Cemre : öyle değil Eylül.. anlasana..
Cemre, Eylül'ün karnını gösterince Eylül anlamıştı...
Eylül : ne! İnanmıyorum Cemre! Hamile misin?
Cemre : şişşt, sessiz ol. Bilmiyorum Eylül, sanırım.. yani emin değilim..
Eylül : ee test yapmadın mı?
Cemre : şey, hayır.. aldım ama yapamadım, korkuyorum..
Eylül : neden ki? Bu çok güzel bir şey. Serkan da havalara uçar...
Cemre : sevinir dimi?
Eylül : sevinmez olur mu? Belki senden çok sevinir..
Cemre : evet o da var... erken değil mi biraz?
Eylül kocaman olmuş karnını göstererek güler...
Eylül : bunu bana mı söylüyorsun?
Cemre : yani.. ama ne biliyim...
Eylül : test yanında mı? Yanındaysa yapsana
Cemre : şimdi mi? Burda?
Eylül : evet.. hadi!
Cemre banyoda testi yaparken Eylül de kapıda bekliyordu...
Eylül : Cemre hadi.. olmadı mı hala? Ay heyecandan doğurucam şimdi burda...
Cemre içerden seslenir...
Cemre : sakın Eylül sakın... az kaldı..
Cemre birkaç dakika içinde çıkar..
Eylül : ee?
Cemre : çift çizgi olunca hamile mi oluyodun?
Eylül sevinçle Cemre'ye sarılır...
Eylül : evet! Hamilesin!
Cemre : ciddi ciddi... hamileyim...
Eylül : ya bizimkiler beraber büyüyecekler, kardeş gibi... ne güzel..
Cemre : evet...
Eylül :e hadi bunu Serkan'a söyle
Cemre : şimdi olmaz.. evde söylerim. Ay Nazan hanım ne diyecek acaba?
Eylül : ne diyecek, sevinir tabii ki. Torun bu sonuçta
Cemre : bilmiyorum, sağı solu belli olmuyor onun.. Defne kesin bayılır bu habere...
İkisi de güler...
Nikah memuru geldiğinde herkes yerlerini almıştı... Eylül ve Ali şahitleriydi...Malum soru ilk olarak Yağmur'a sorulmuştu, Güney hafif korkuyordu, Yağmur her an kaçabilirdi. Ama Yağmur evet diyince korkularının yersiz olduğunu anlamıştı...
Sıra Güney'e gelmişti. Ve soru sorulmuştu... Herkes onun hemen cevap vereceğinden emindi çünkü aylardır Güney, vazgeçmemesi için adeta Yağmur'un gözlerinin içine bakıyordu.Ama Güney duraksamıştı, çünkü kapının orda gözü yaşlı olarak onları izleyen bir kadın vardı. Ve o kadın Songüldü...