49.Bölüm

1.1K 71 10
                                    

Ali ise Mert'in ısrarıyla onlarda kalmıştı. Mert 1 hafta boyunca onu bu kararından vazgeçirmeye çalışştı ama başaramamıştı. Dün gece Serkan da kalıp dil dökmüştü ama o da başaramamıştı...

Mert : abi bak hiç birşey için geç değil, her an vazgeçebilirsin..

Ali : neden vazgeçeyim ki? Hayır vazgeçmeye niyetim yok. O istiyor boşanmayı, istediği olacak

Serkan : abi ben anlamadım ki zaten, bir anda ne bu böyle?

Ali : benim çevremdeki kadınlar böyle şeyler yapmayı çok severler... kardeşim benden habersiz arkadaşlarıyla tatile gider, biliyo tabii telefonda bağırıp çağıracağımı, mesaj atıp duruyor ben iyiyim diye.. Eylül desen o da aynı, kafasını eseni yapıyor...

Mert : al karını karşına, düzgünce konuş....

Ali : konuştuk zaten Mert... konuştuk... haklı ama keşke bunu evlenmeden önce farketseydi.

Serkan : neden peki?

Ali : onları ben yakaladım ama bu benim mesleğim, araştırmadan duramıyorum işte. Naapsaydım, göz mü yumsaydım? yapamam.. Allah kahretsin ki yapamam bu benim mesleğim.. Eylül herşeyin suçlusu olarak beni görüyor. Evet benim yüzümden hapse girdiler ama keşke bunu evlenmeden önce farketseydi...

Serkan : saçmalama abi.. cidden böyle düşünüyor olamaz

Ali : kendi ağzıyla söyledi Serkan...

Serkan : bir gün Cemre de bana bunları söyler mi? Bana bunları söylerse, babam yüzünden bunların yaşandığını söylerse.. ben dayanamam...

Ali : en kısa zamanda sor. Sonra bize benzemeyin...

Birkaç saat sonra adliyeye gelmişlerdi bile. Eylül yanlarında kızlarla, Ali de yanındaki Mert ve Serkanla karşılıklı duruyordu...

Kader, kızlara planını anlatmış, kızlar da onaylamıştı. İçeri girdikleri an uygulayacaklardı...

Hakim : boşanmak istiyor musun kızım?

Eylül : evet

Hakim : sen boşanmak istiyor musun oğlum?

Ali : evet...

Sizler de şahitlersiniz herhalde. Nedir bu çiftin sorunu?

Kader : bir sorunları yok hakim bey. Hatta çok iyi geçiniyorlar..

Eylül : Kader naapıyosun?

Cemre : Kader haklı hakim bey, onlar çok aşık birbirlerine. Eylül zor bir süreç yaşıyordu, sinirlenip Ali'ye saçma sapan şeyler söyledi, yoksa ikisinin de boşanmak istediği yok

Meral : aynen hakim bey, bunların aşkı çok büyük. Biz neler neler yaşadık, birbirlerini bırakmadılar. Bu çocuk, bu kızı 2 yıl bekledi. Biz iki yıl hapisteydik, bu çocuk bir an olsun vazgeçmedi bu kızdan

Serkan ve Mert de durumu anlamış, kızlara yardımcı olmuşlardı...

Serkan : ben de katılıyorum... kızlar hapisteyken Ali'nin haline biz şahit olduk. Çocuk yıkıldı, mahvoldu. Bu kadar çabuk bitmez...

Mert : aynen hakim bey, bizim başımızın etini yedi durdu. Biz her türlü mutluluklarına şahidiz, hiç kavgalarını görmedik, çok da mutlulardı...

Hakim : bunca kişi yalan mı söylüyor evladım? Neden boşanmak istiyorsun kocandan?

Eylül : bunca zaman sorun olmaz sandım ama aynı evin içinde yaşamaya başlayınca anladım... ne zaman Ali'ye baksam, arkadaşımın, kardeşimin onun yüzünden ölüşü aklıma geliyor, hapisteki iki yılım geliyor aklıma... seviyorum ama bu şekilde de yaşayamam. boşanmak istiyorum...

Hakim : peki.. karar!

Eylül yüzü biraz gülerek dışarı atmıştı kendini.. Ali ise yıkılmıştı...

Eylül ve Ali karşı karşıya gelmişti, Eylül elini uzattı Ali'ye...

Eylül : teşekkür ederim... kendine iyi bak..

Ali : sen de kendine iyi bak Eylül...

Kızlar Eylül'ün peşinden gelince Eylül sinirle onlara baktı

Eylül : sakın! Sakın bana yaklaşmayın kızlar! Çok sinirliyim size! Siz nasıl yaparsınız bunu ya?! Ben boşanmak istiyorum dedim! Aleyhime şahitlik ettiniz resmen! Siz benim ne yaşadığımı biliyor musunuz ya?!

Kader : kardeşim ama...

Eylül : bana kardeşim deme Kader! git yoksa kalbini kırıcam!

Eylül sinirli bir şekilde adliyeden çıkar ama artık yorgunluk ve üzüntüden daha fazla ayakta duramaz ve kendini yere bırakır...

Kırgın ÇiçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin