Eylül : ee noolucak şimdi? Onları arayacaksın...
Ali : bulucam. İnan bana bulucam ve onları ben ta-....
Eylül : hakettikleri cezayı vericeksin
Ali : evet... ben de onu diyorum
Eylül : kanunlara uygun olarak...
Ali : hı hı... evet...
Eylül : Ali... sen bi polissin
Ali : tamam tamam... babacım sen duyma bunları...
Eylül kıkırdar...
Eylül: naapıyosun Ali?
Ali : çocuğumla konuşuyorum...
Eylül : böldüm kusura bakma
Ali : affettim bu sefer
Eylül: ee hadi odana
Ali: ne??
Eylül: uyucam...
Ali : tamam gel sarıl bana, uyuyalım...
Eylül : deli misin? Evli değiliz
Ali : of Eylül... karnında benim çocuğumu taşıyosun... evlilik dediğin bir kağıt parçasına atılan imza... noolmuş yani...
Ali yatağa uzanıp kollarını açınca Eylül de yanına uzanıp başını göğsüne yaslar...
Ali : Ben burdan çıkamam... çıkarsam senle yanyana olduğumuz ortaya çıkar. Fadik ve ekibim onları arıyor. Bulucak ve bitecek...
Eylül: biliyorum.. sana güveniyorum
Ali : güven... aferin sana
1 hafta sonra
Ali o adamları bulmuştu...Eylülle beraber otelden çıkıyorlardı....Ali : ikinci balayı gibi oldu ha?
Eylül: nikahtan önce balayı olduğu nerde görülmüş?
Ali: vay... demek balayı istiyoruz
Eylül : bilmem.. belki... olabilir. İzmir'deki balayımızda neler olduğunu hatırlatırım
Ali : bunu öğrendiğim iyi oldu... ben de başka bir yer düşünürüm
Eylül: mümkünse eski sevgililerinin görev almadığı bir yer olsun lütfen...
Ali : vaaay... kıskanılmak hoşuma gitse de hamileyken seni kızdırmak istemem. Sinir, stress hep zarar...
Eylül : evet öyle...
Ali : haa bu arada yarın Serkanla Cemrenin düğünü var...
Eylül: canlarım ya... evleniyolar ne güzel...