57.Bölüm

1.4K 66 35
                                    

Eylül odada yatakta uzanan Ali'yi görünce şok olmuştu.

Eylül : Ali? Naapıyosun sen burda? Sen... Nasıl?

Ali : şişşt... bir sakinleş... konuşulacak çok şey var

Eylül: Ali gider misin burdan? Biz boşandık...

Ali : Eylül... adamlara yakalanmadan geldim merak etme. Şimdi lütfen biraz sakinleşip oturur musun şuraya?

Eylül : Aylin anlattı mı herşeyi sana?

Ali : evet... ah be güzelim

Eylül: emin misin ? Yani kimseye görünmeden geldiğine...

Ali : evet canım.. merak etme.. onu bunu boşver, asıl sen nasılsın?

Eylül : iyiyim... burdasın, yanımdasın.. mutluyum

Ali, Eylül'e sarılıp onu saçlarından öper...

Ali : Eylül, güzelim... bana neden anlatmadın? neden bana anlatmadan bu kadar büyük bir işe kalkıştın? Niye tek başına yaşadın bunları? Söyleseydin eğer... söyleseydin, gerekiyorsa boşanırdık yine, ama ben de bilirdim

Eylül, Ali'den ayrılır.... başını öne eğer...

Eylül : kızlardan veya erkeklerden biri olsaydı kesinlikle sana bunu söylerdim. Ama söz konusu olan Aylindi. Kardeşin... benim yüzümden kaçırıldı. Benim yüzümden!

Ali, Eylül'ün çenesinden tutup yüzünü kaldırılır ve gözlerine bakar...

Ali : senin suçun yok canım, tamam mı? Senin suçun yok. Kendini suçlama sakın...

Eylül : ona birşey olsaydı nasıl yüzüne bakardım senin? Ya da sen, ona birşey olsa benim yüzüme nefret etmeden bakabilir miydin?

Ali : senin suçun yok bu bir... bunları keşke bana anlatsaydın, bu iki...

Eylül : sakin olman gerekiyordu... kardeşinin kaçırıldığını bilip sakin olamazdın... hata yapardın...

Ali : ne olursa olsun senden nefret edemem, bu üç...

Ali, elini Eylül'ün karnına koyar...

Ali : duyduğuma göre o hala burdaymış... (gülümseyerek)

Eylül de elini Ali'nin elinin üstüne koyar...

Eylül : evet... burda... sana yalan söylediğim için özür dilerim. Gerçi yalan da söylemedim, aldıracaktım ama...

Ali kaşlarını çatar...

Ali : ama...

Eylül: ama madem onlar bana bu oyunu oynuyorlar, ben de onlara oyun oynayacaktım. Doktorla anlaştım...

Ali : aferin benim akıllı karıma...

Eylül: boşandık hatırlatırım... şuan karın değilim

Ali : ne diyim? Eski karım mı?

Eylül : olabilir... bu arada onu aldırdığımı söylediğim için özür dilerim, mecburdum...

Ali : sen iyisin... o iyi... gerisi önemli değil... en azından şimdilik. Sonra bunların hesabını sorarım... (gülerek)

Eylül : tamam... ama şimdi sana sarılabilir miyim?

Ali : evet... tabii ki... ama ben yapılacak daha güzel şeyler biliyorum...

Eylül, şakayla karışık Ali'ye vurur. İkisi de gülüyordu...

Eylül : Ali!

Kırgın ÇiçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin