64.Bölüm

1.1K 56 4
                                    

Ali : o başka bu başka... ben kız abisiyim... o bana ailemden tek kalan...

Eylül: ah Ali, öyle bir vericeksin ki...

Ali : yok, vermem

Eylül: e kızımızı nasıl vericeksin?

Ali : kızımız mı?

Eylül : ağzımdan öyle çıktı.. tabii bilemeyiz cinsiyetini henüz. Ama yani kızımız olursa onu nasıl vericeksin? Bu gidişle zor gibi

Ali : onu da vermem.. ne var, hep beraber yaşarız böyle...

Eylül: yok artık Ali... ya Toprak hoca da senin gibi düşünüp beni vermeseydi, naapçaktın o zaman?

Ali : kaçırırdım...

Eylül: yok artık! Polissin bir de..

Ali : naapalım, polise kız vermediler, ben de kaçırdım derim...

Eylül gülerek Ali'ye sokulmuştu...

Ali : hadi, yat artık bakalım... yarın erken kalkıcaz

Eylül: aaa evet, tatil dedin... nereye gidicez? Havalar da çok sıcak değil artık

Ali : Kapadokya...

Eylül : yaa gerçekten mi? Peri bacalarını çok merak ediyordum...

Ali : sevdin mi gerçekten? Yani Serkanın balayı planının yanında sönük kaldı biraz ama... zaten çok da uzun kalamıcaz, işe dönmek zorundayım...

Eylül: biliyorum canım... olsun... biz bize olalım yeter...

Ali: ufaklığın da ilk tatili olacak...

Eylül gülümseyerek Ali'yi öperek uyumaya başlar...

Ertesi gün Aylin, Kader ve Meral uyanmıştı, birlikte kahvaltı ediyorlardı.

Kader : Meral sen yurda gidersin dimi? Benim birkaç işim var, onları halledip gelicem...

Meral : ne işi bu Kadercim? Manita mı yaptın yoksa?

Kader : hee Meral, manita yaptım... ay ne diyorsun Allah aşkına? Bir hayırsever vakıf buldum, onlarla görüşmeye gidicem. Bilgisayar odası yaptırabilicez sanırım yurda

Aylin : aa süpermiş

Kader : evet evet... tabii ben araştırıyorum böyle şeyleri, Meral hanım anca otursun, şarkı söylesin

Meral : bedava şan dersi veriyorum, fena mı?

Kader : oldu olacak çocuklardan para al Meral... tabii ki bedava yapıcaksın... hadi ben çıkıyorum

Kader, vakıfla görüşmesi bitince yürüyüp yurda gider, ama yolu biraz uzatarak sahilden gitmeyi tercih etmişti. Bu esnada sahildeki kafelerden birinde Yağmur'u farketti. Tek başına oturuyordu. Bunca zaman ona çok yüklenmişti ama Güney'in Songülü unutup başka birini sevmesi koymuştu ona, Yağmur'un kötü bir insan olmadığını anlamıştı çoktan.. yanına gidip bunu konuşacakken bir adamın Yağmur'un masasına geldiğini gördü, Yağmur ona sarılmıştı, sonra birlikte oturup konuşmaya başladılar. Adam Yağmur'un elini tutmuştu. Kader de onları gördükçe şok oluyordu...

Kader : nasıl ya?! Pislik... Güney'i aldatıyor mu bu şimdi? Nasıl ya?! Çocuklu kadınsın be! Çocuğundan utan bari...

Kader, heyecanla Meral'i arar ve durumu anlatır...

Meral : oha kızım, yalnız cidden aldatıyor galiba... hem de nikah öncesi...

Kader : aynen... naapıcaz? Biz söylesek Güney asla ama asla inanmaz, o biricik Yağmur'una inanır. Biz Yağmur'u sevmiyoruz ya iftira falan atıyoruz sanar...

Meral : aynen söylemicez mecburen. Ama aldatıyo resmen... ah Songül olsa gözü Güneyden başkasını görmezdi, aldatmazdı onu...

Kader : naapıcaz Meral? Böyle bir şey olmamış gibi davranamayız

Meral : haklısın... bak canısı benim aklıma birşey geldi, ama yapabilir misin bilmiyorum... sonuçta erkeklerle konuşma konusunda bir numaralı olan benim...

Kader : ay Meral! Kendini övmesen olmaz... naapıcam sen bana onu söyle...

Meral : ses kaydediciyi açacaksın... ve kafeden çıktıklarında...

Kader : Yağmurun yanına gidip hesap mı sorucam?

Meral : hayır tabii ki ona değil, adama gideceksin. Yağmur tabii ki inkar edicek o yüzden sevgilisiyle konuşacaksın... adam anlatıcak, sen de gizli gizli kayıt yapacaksın.

Kader : ay becerebilir miyim acaba? Yok ben yapamıcam...

Meral : ben de bundan korkuyorum ama elimizde sadece sen varsın ne yazık ki... Cemre olsaydı hallederdi ama sana kaldık canısı... hadi yap bunu, Güney'i  Yağmur işgalinden kurtaralım...

Kırgın ÇiçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin