34.Bölüm

1.2K 73 4
                                    

Bir kadın Ali'ye hızlıca sarılıp hemen sohbete dalmıştı...

Kadın : çok uzun zaman oldu Ali... çok özlemişim... hangi rüzgar attı seni buraya?

Ali : yolda bir çocuk bulduk da, kaybolmuş. Onu getirelim dedik de seni görmeyi beklemiyordum.

Kadın : ben de seni...neler yaptın?

Ali : bildiğin gibi... hala çocuk şubeye devam.

Kadın : çocuk görünce dayanamıyorum diyorsun... hala aynısın, hiç değişmemişsin...

Ali : neyse... çocuk burda...

Eylül kucağındaki kızı yere indirir ama kız Eylül'ün dibinden ayrılmıyordu.

Kadın : güzel kız, gel bakalım. Adın ne senin?

Kız cevap vermez...

Kadın : ama sen konuşmazsan biz anneni bulamayız, burda yalnız kalmak istemezsin dimi?

Eylül : biraz daha nazik olsanız? Çocuk korkmuş zaten...

Kadın : burda birçok çocuk var, hepsinin kendine göre problemleri var. Hepsini böyle yavaş yavaş çözemeyiz, buna vaktimiz yok.

Ali : iş... sadece iş dimi? Hale, onlar sadece çocuk, bu işi bunu düşünerek yapmıyorsun, sen de hala aynısın...

Hale : ben polisim ve görevimi yapıyorum.

Ali birşey demez...

Ali : Eylül, biz gidelim artık, onlar bulur, ailesine teslim eder...

Eylül: ya Ali, çocuk da birşey demedi. Ayrıca şu kadından da korkuyor. En azından adres verene kadar kalsak...

Ali : tamam canım, kalalım...

Hale işlemleri hallederken Eylül ve Ali de oturmuş konuşuyorlardı...

Eylül : şu polisle nerden tanışıyorsunuz siz? Arkadaşın mı?

Ali : şey aslında... Hale benim eski sevgilim. Yani çok eski, mesleğimin ilk zamanlarından... hatta burda gördüğüme şaşırdım, çünkü burda olduğunu bilmiyordum.

Eylül: tesadüf işte...

Küçük kız konuşmalarını böler...

Kız : abla gitme noolur...

Eylül : tamam... burdayız... adın ne senin ablacım? Bak, seni annenlere götürücem ama bana bazı şeyleri söylemen lazım... yoksa onları bulamayız... bak bu abi de polis... seni ailene götürcez

Kız : adım... Merve...

Ali : Merve... peki nerde oturduğunu biliyor musun? Evinin yanında market var mı mesela? Belki annenle gidiyorsundur...

Merve : var... yanında park da var. Annem bakkaldan çikolata alıp beni parka götürür hep...

Ali : çok güzel... peki bakkalın ismini biliyor musun?

Merve : hayır...

Yağmur ve Güney, evde biraz oturduktan sonra dışarı çıkarlar. Selin çocuklara bakacağına söz verip onları dışarıya göndermişti.

Güney : annem seni çok sıkmadı dimi?

Yağmur : yok çok sevdim ben anneni.

Güney : bunu söyleyen tek kişi olabilirsin..

Gülerler...

Güney : hiç tahmin etmezdim ama bana iyi geliyorsun Yağmur...

Yağmur : sen de bana Güney... bu ilişki nereye gider bilmiyorum ama umarım güzel olur herşey... çünkü seni kaybetmek istemiyorum...

Güney: bunun olacağını sanmıyorum...

Yağmur, Güney'in elini tutar...

Cemre ve Kader yurda giderken Yağmur ve Güney'i uzaktan görmüştü...

Kader : oha! Cemre, Güney değil mi o?

Cemre : evet o

Kader : yanındaki kim?

Cemre : arkadaşı falandır herhalde

Kader : kızım, kız Güney'in elini tutmuş yürüyor, nasıl arkadaşlık bu? Kesin sevgilisi bu. Ya bu alçak, Songül'ü ne çabuk unuttu. Ben hesap sormaya gidiyorum...

Cemre : ya Kader saçmalama... kızım Songül'ü yeni görmeye başladık. Güney'i sinirlendirip naapıcaksın? Songül'e yeniden mi hasret kalalım?

Kader : haklısın ama pislik ya! Unutmuş kardeşimi... baksana nasıl mutlu...

Cemre : Kader yürü hadi... yurt bize kaldı zaten... çok işimiz var, çok...

Yurda gelmişlerdi. Kader hala sinirliydi...

Merve, Eylül'ün yardımıyla konuşmuş, kızın ailesi bulunmuştu...

Hale : sağolun... çok yardımcı oldunuz

Eylül : ne demek, zevkle...

Ali : hadi canım, yeterince vakit kaybettik zaten, akşam olmadan biraz daha dolaşalım...

Eylül : tamam hadi...

Hale : aa, siz sevgili misiniz?

Ali : hayır değiliz... karım.

Hale : sen evlendin mi? İnanmıyorum...

Ali : ya... evlendim...

Hale : mutluluklar o zaman

Eylül: teşekkür ederiz...

Eylülle Ali, akşama kadar dışarıda dolaşş, yorulunca da otele dönmüştü...

Ali : bugün için kusura bakma, Hale'nin İzmir'de olduğunu bile bilmiyordum

Eylül: önemi yok. Merve ailesine kavuştu ya, önemli olan o.  Yoksa uyku girmezdi gözüme...

Ali gülümser...

Eylül : ben artık telefonuma bakayım.

Ali : tamam...

Eylül telefonunu açtığında kızlardan bir sürü cevapsız arama görür. Hemen geri arar...

Kırgın ÇiçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin