41.Bölüm

1.2K 73 7
                                    

Eylül şaşırmıştı, Ali'ye bakar...

Ali : nooldu?

Eylül : bir dakika sen ciddi misin?

Ali : evet... neden ki?

Eylül : yani bilmiyorum... çocuk... çok büyük bir sorumluluk...

Ali : evet.. niye? benden iyi baba olmaz mı?

Eylül güler...

Eylül : olur tabii

Ali : en az Güney kadar iyi bir baba olacağımı düşünüyorum...

Eylül : bundan hiç şüphem yok

Ali : o zaman...

Eylül : ya daha erken değil mi?

Ali : erken mi? Eylül 30 oldum ben 30. Daha ne kadar beklicem baba olmak için?

Eylül : haa yani baba olmak için mi evlendin?

Ali : bunun için evlenmem gerekmezdi... ben seni sevdiğim için evlendim

Eylül : hımm

Ali : hem biliyo musun? Senden de çok iyi bir anne olur... düşünsene , şurda oynuyor çocuklarımız, biz de senle tam da burda aynen bu şekilde onları izliyoruz...

Eylül : iyi güzel de ben çalışıyorum, biliyorsun yurdun işleri de çok ağır oluyo. Daha bu yurdu yeni açtık biz..

Ali : e o da yurtta büyür işte.. ablalarıyla (gülerek)

Eylül de güler...

Eylül : olabilir... birkaç yıl sonra

Eylül sırıtırken Ali'nin gülümseyişi solmuştu...

Ertesi gün Cemre ve Kader, Songül'ü görmeye giderken Meral ve Eylül yurtta işlerle ve çocuklarla ilgileniyorlardı...

Cemre : selam Güney... gelebilir miyiz? Songül'ü görmeye geldik...

Güney : beni görmeye geldiğini görmedim hiç zaten...

Kader : sanki bizi isteyen var... sevgilin baksın sana...

Cemre : Kader!

Kader : tamam tamam sustum...

Güney : her neyse... Songül içerde, ama biraz huysuz bugün...

Kader : neden?

Güney : çalışmam gerekiyor, onunla oynayamıyorum, ona bozuldu hanımefendi.

Kader : e biz oynarız onunla. Sen çalış bu arada. Oynarız dimi Cemre?

Cemre : tabii ki... sen rahatına bak Güney...

Cemre tam gidecekken Kader'i durdurur...

Kader : nooldu?

Kırgın ÇiçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin