59.Bölüm

1.3K 61 6
                                    

Cemre ve Serkan'ın düğün günü

Herkes düğün mekanındaydı. Sadece Güneyle Songül yoktu. Kızlar merakla onları bekliyordu...

Kader : ay nerde kaldılar ya?

Meral : gelirler Kader... sonuçta gelicektir kardeşinin düğününe . Eylüllerinkine bile geldi.

Kader : doğru...

Güney, Yağmurla el ele içeri girer. Güney, Emre'nin elini, Yağmur ise Songül'ün elini tutmuş, kızların yanına doğru geliyordu....

Eylül: ay ne güzel, aile gibi olmuşlar...

Meral : ay naaptın Eylül ya...

Yanlarına geldiklerinde Eylül Meral'i dürter...

Yağmur : Eylül, duydum olayları. Çok sevindim.

Eylül: sağol... gelin, oturun hadi...

Güney : şahitleri kim olacakmış? Kardeşim hiç sır vermedi...

Eylül: Feride hanımla Toprak hoca...

Güney : iyiyimiş...

Kader : ay ben evlenirsem nikahımında Neriman hanımı nikah şahidi yaparım

Meral : ıyy Neriman mı? niye?

Kader : Feride hanımların nikahında ne demişti? Kaç senedir kaç tane nikah şahitliği yaptırmış, hiçbiri ayrılmamış.

Ali : nikah şahidimiz Neriman hanım olsun mu bu sefer aşkım?

Eylül: olabilir...

Güney : vaay abi.. satışlar

Eylül : eh bu sefer ilk nikahımızda olmayanları seçeriz... diğeri de Yağmur olabilir mesela

Ali : sevdim bu fikri...

Ali, Eylül'ü öper...

Cemre ve Serkan'ın nikahı kıyıldıktan sonra çiftler dans etmeye başlar...

Cemre : aşkım öyle mutluyum ki

Serkan : ben de... sonunda annem de ikna oldu...

Cemre : Defne hala pek istekli değil ama

Serkan : Defne.. Defne işte

Cemre : biliyorum... yine de aynı evde yaşıcaz... keşke o da ikna olsaydı artık

Serkan : onu böyle kabullenicez aşkım... boşver...

Cemre : balayımız nerde? Söylemedin hala

Serkan: uzun zamandır hayalini kurduğun bir yer diyeyim...

Cemre : bi dakika... Serkan... yoksa?

Serkan : galibaaa (gülerek)

Cemre : inanmıyorum! Paris'te mi cidden?!

Serkan : evet... senin orayı görmeyi ne kadar çok istediğini biliyorum, o yüzden herşeyi ayarladım.

Cemre : inanmıyorum! Seni çok seviyorum... çok!

Ali dans ederken Eylül'ün ayaklarına basıyordu sürekli...

Eylül : aşkım bir öğrenemedin dans etmeyi. Düğünümüzde de böyleydin...

Ali : özür dilerim... hiç anlamıyorum dans işlerinden

Eylül: biliyorum... neyse ayağıma basmamaya çalış olur mu?

Ali : tamam canım...

Güney de Yağmur'u dansa kaldırmak istemişti...

Güney : şey... dans etmek ister misin?

Yağmur : olur...

Emre ve Songül de onlardan özenip dans etmeye çalışınca onları izleyip gülerler...

Güney : vay vay vay Emre bey, kızımı çaldınız bakıyorum

Yağmur : çocuk işte...

Güney : ben de kız babasıyım naapıyım (gülerek)

Yağmur : nasıl vereceksin peki evlenmek istediğinde?

Güney : vermem ki? Biz hep baba kız yaşarız mutlu mutlu

Yağmur : o zaman gelsin, ben sana bunu yine hatırlatırım...

Güney güler ve Yağmurla dans etmeye devam eder... sonra ondan izin isteyerek kızını alır kucağına ve onunla dans eder... Songül ise gülerek karşılık veriyordu babasına...

Ali : Güney'e baksana kızıyla ne kadar mutlu

Eylül: evet... onların arasında çok garip bir bağ var... Güney onun hem annesi hem babası oldu ya, belki de ondan

Ali : acaba bizimki kız mı erkek mi olcak?

Eylül: bilmem ki...

Ali : tabii önce sağlıklı olsun da farketmez...

Güney ve Yağmur çocukları bahane ederek erken ayrılır düğünden.

Güney : birşeyler içmek ister misin eve gitmeden önce? Sarhoşuz şuan... çocukla bu halde eve gitme

Yağmur : haklısın aslında... kahve içelim

Çocukları önce Güney'in evine, Selin'e bırakırlar. Onlar da çıkıp Yağmur'un evine gelirler...

Yağmur : kahven nasıl olsun? Ay cezve nerde bulamıyorum....

Güney : acele etme ya...

Yağmur sonunda cezveyi bulup kahveyi yapmaya başlamıştı. Hazır olunca Güney'in yanına oturup kahvesini içmeye başlar...

Güney birden Yağmur'u öpünce şaşırır...

Yağmur : Güney...

Güney ayağa kalkınca Yağmur da ayağa kalkar... Güney onu tekrar öpmüştü.... sonra da elinden tutup onu odaya götürür...

Kırgın ÇiçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin