38.Bölüm

1.1K 74 3
                                    

Günler geçmişti. Kızlar bu süreçte sürekli Songül'ü görüp onla bir yakınlık kurmaya çalışıyordu. Şimdi ise kızlar yurtta çocuklarla ilgileniyordu...

Eylül önce Güney'i arar.

Eylül: ya Güney senden birşey rica edicem ama yapabilir misin bilmiyorum...

Güney : nooldu Eylül?

Eylül : ya ben bu yurttaki kızlara moral olması için yarına bir sürpriz hazırlamak istedim, pasta içecek falan aldım...

Güney : ne güzel düşünmüşsün.. benden ne istiyorsun tam olarak?

Eylül: ya aslında ufak ufak sürpriz de hazırlamak isterdim ama yurtta 50 çocuk var, bir de karakolda ailesini bekleyen 5-6 çocuk da var onları da çağırıcam, hepsine birşey almak için bütçemiz yok, acaba sen yardımcı olmak ister misin diye sorucaktım.

Güney : tabii ki olurum. Sen o işi olmuş bil

Eylül: gerçekten mi?

Güney : tabii kızım, bu parayı biraz da güzel şeyler için harcayalım. Sen bana tam sayı ver, erkek olacaksa onlarını da sayısını ver, ben de ona göre hediye hazırlatıyım. Yarına kadar yetiştiririm.

Eylül: süper. Çok sağol.

Güney : ne demek... yalnız şey, Songül'ü de getiririm, kızıma da bir dilim pasta vardır dimi? (Gülerek)

Eylül: tabii ki...

Eylül kızlara haber vermeden hazırlıkları tamamlamıştı. Ertesi gün sabahtan Fadik'le konuşur...

Eylül : Fadik, karakolda bekleyen çocukları da alıp bizim yurda getirebilir misin işin yoksa?

Fadik : getiririm Eylül de, sorun ne?

Eylül: yurtakilere bir sürprizim var, onlar da yararlansın istiyorum...

Fadik : tamam, birazdan getiriyorum o zaman...

Ali, Fadik'in Eylülle konuştuğunu duyunca şaşırır...

Fadik : ay amirim sürpriz ne söyleyin noolur. Çünkü ben gidene kadar çatlarım

Ali : ne sürprizi ne diyorsun sen Fadik?

Fadik : Eylülle konuştum, karakoldaki bekleyen çocukları da al yurda gelin, sürprizimden onlar da yararlansın dedi

Ali : ne sürpriziymiş o?

Fadik : siz de bilmiyorsanız ben nasıl bilebilirim? Ben de biliyorsunuzdur diye size sormuştum zaten...

Ali : neyse, ben de geliyim, merak ettim. Haa, telsizini unutma sakın.

Fadik : aldım amirim..

Ali ve Fadik çocukları da alıp yurda gider. Eylül onları görünce gülerek yanlarına gider...

Eylül: hoşgeldiniz!

Ali : hoşbulduk hayatım, hoşbulduk da bu sürpriz ne?

Eylül, çocuklara moral olsun diye pasta yaptırmıştı, bir sürü içecek de almıştır, hepsi gelir o sırada...

Pasta gelince kızlar da şaşırmıştı...

Kader : Eylül, bu pasta ne? Hiçbirimizin de doğum günü değil ki...

Eylül : ben, çocuklara moral olsun diye böyle birşey düşündüm, aslında uzun zamandır aklımda vardı böyle birşey, bugüne kısmetmiş...

Ali: bunca hazırlığı ne ara yaptın Eylül? Hiç de söylemedin. Söyleseydin ben de yardım ederdim

Eylül: hallettim işte canım... ah geldiler!

Güney, bir minibüsten kızı ve Emre ile iner. Şöför de bagajdan bir sürü renkli paket indiriyordu...

Güney : yetiştim dimi?

Eylül: tam zamanında. Songül, nasılsın fıstık?

Songül : iyi.

Cemre : aa bu kimin oğlu?

Güney : Yağmur'un oğlu Emre... Getirdim ama sorun olmaz dimi?

Cemre : hayır tabii ki, iyi yapmışsın.

Meral : yaa tabii... Yağmur hanım da rahat rahat Güney'e süslensin... (sessizce)

Eylül : şişşt Meral, ayıp (sessizce)

Songül : Emre oynayalım mı?

Emre : olur...

Güney : Songül! Emre! Koşmayın tamam mı?

Emre : tamam Güney abi!

Onlar gözden kaybolurken Güney de Ali'nin yanına gelmişti...

Eylül ise paketlere bakar...

Eylül : Güney bunlar harika olmuş. Teşekkür ederim...

Güney : ne demek..

Cemre : ya herşey o kadar güzel görünüyor ki, çocuklar bayılacaklar

Meral : ben de olsam bayılırdım, Neriman cadalozu bize bir gün olsun böyle birşey yapmadı ki

Eylül: şişşt deme öyle

Kızlar güler...

Eylül tüm çocukları yanına çağırıp kızlarla beraber pastayı keserler... sonra Güney hediyeleri dağıtır... çocuklar da hep beraber oynayıp eğlenirler...

Meral : şuraya bakın, nasıl da mutlu oldular.

Kader : keşke Songül de olsaydı da görseydi bu manzarayı

Cemre : keşke...

Güney : kızlar ben daha fazla kalırdım ama Emre'yi kursa götürmem lazım, annesine söz verdim.

Kader : git git sonra da annesiyle buluş ( sessizce)

Cemre Kaderi dürter...

Cemre : Kader başlama yine...

Kader : tamam tamam sustum...

Eylül: Songül'ü de mi götürceksin?

Güney: yani...

Cemre : biraz daha kalsın olmaz mı? Baksana bizim kızlarla oynuyor orda.

Güney : yani... şey...

Ali : biz getiririz Ali. Bırak çocuk eğleniyo ne güzel...

Güney : tamam. Ama akşam yemeğine kadar getirin tamam mı?

Ali : tamam tamam. Biz getiririz sen merak etme...

Kızlar mutlu çocukları izlerken Güney de Emre'yi alıp gider...

Kırgın ÇiçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin