81.Bölüm

1.1K 63 11
                                    

Ali zorlukla kaldırabildi başını... ne olmuştu? Kaza mı yapmışlardı? Telaşla yanındaki Eylül'e baktı ama Eylül'ün her yeri kan içinde ve baygındı. Birden onu uyandırmaya çalıştı..

Ali : Eylül canım, iyi misin? Eylül! Eylül uyan ne olur! 

Eylül hiç tepki vermiyordu... kıpırdamamıştı bile...

Ali : Tamam.. tamam ben hemen ambulansı arıyorum, korkma tamam mı? Hemen hastaneye gidicez...

Eylül ne hareket ediyor ne de tepki veriyordu. Onun bu hali Ali'yi korkutmuştu... Ali endişeyle Eylül'ün nabzını kontrol etti...

Ali : ne olur olmasın.. ne olur düşündüğüm şey olmasın...

Nabzı hissetmişti...

Ali : yaşıyor... çok şükür... çük şükür iyisin, iyi olacaksın... lütfen beni bırakma...

Ali başının ağrısına rağmen hemen ambulansı arayarak durumu bildirdi. Fadik'e de haber vermişti. Ama kendini kötü hissetmeye başladı ve gözleri istemsizce kapandı...

Fadik tekrar Ali'ye ulaşamayınca herkesi arayıp durumu anlatmıştı. Fadik'in haberiyle herkes soluğu hastanede almıştı, Yağmur ve Güney bile ordaydı, eve geçemeden haberi duyup hastaneye gelmişlerdi...

Cemre : nasıl olur ya? Ne oldu, neden ordalar? Nasıl olmuş?

Fadik : ben de bilmiyorum...

Cemre : nasıl ya nasıl?

Serkan : canım sakin ol..

Kader : kardeşimiz, arkadaşımız kaza geçirmiş, ne haldeler bilmiyoruz... bi de hamile Eylül.. 

Meral : ya o da...

Cemre : saçma sapan konuşma Meral! Sakın! Sakın o kelimeyi ağzına alma...

Meral : tamam.. 

Güney de sonradan aralarına gelmişti...

Güney : Yağmurla konuştum, doktorlarla konuşmuş, Eylül'ün ameliyatına girecek...

Mert : nasıllarmış peki? Öğrenebilmiş mi?

Güney : İkisi de ameliyattalar şuan. Ve Ali'nin durumu daha iyiymiş sanırım. 

Fadik : bence de öyledir.. amirim zaten beni aradı, gayet iyi konuşuyordu...

Güney : ambulansı da arayan oymuş, ben iyiyim ama karım hamile, uyanmıyor demiş...

Kızlar ağlamaya başlar...

Ameliyathaneden bir doktor çıktı.. yüzü gülüyordu...

Doktor : Ali Göktürk'ün yakınları...

Feride : biziz.. Ali nasıl?

Doktor : beyin hasarı olup olmadığını öğrenmek için tomografi çekildi, kanaması için ameliyata alındı, her şey yolunda. Birazdan odaya alınır... geçmiş olsun...

Feride : Eylül? Eylül, kızım nasıl?

Doktor : onun ameliyatına ben girmedim, bilmiyorum maalesef

Toprak : tamam, teşekkür ederiz...

Kader : kardeşimiz nerde nasıl? Neden söylemiyorlar?

Kimsenin buna verecek cevabı yoktu... 1 saat sonra Yağmur ameliyathaneden çıkmıştı...

Güney : Yağmur... ne oldu?

Yağmur : Ali uyandı mı? 

Kader : bir saat önce odaya aldılar, Mert ve Serkan yanında, uyanmıştır. Eylül nasıl Eylül?

Yağmur : Pek iyi değil.. İç kanaması var, ameliyatı yapamıyorlar çünkü bebek onlara engel oluyor. 

Cemre : nasıl yani? Ne demek bu şimdi?

Ali uyanmıştı, Serkan ve Mert başında durup Eylül hakkında bir şey bilmediklerini söylerlerken Yağmur girer odaya ve durumu anlatır...

Ali : yani... şimdi ne yapılacak? 

Yağmur : Ali.. bebeğin alınması gerek.. 

Serkan : ne?

Yağmur : ve Ali, senin iznine ihtiyacımız var. İznin olmadan ameliyat başlamaz.. her geçen dakika ikisi de tehlikedeler...

Ali : hayır hayır hayır.. o daha çok ufak Yağmur, olmaz...

Yağmur : izin vermek zorundasın Ali... Eğer bebek alınmazsa Eylül ameliyat olamaz ve Eylül'ün durumu hiç iyi değil, acilen ameliyat olması gerek.

Ali : ama.. oğlum yaşar mı ki? O daha çok ufak... vakti değil ki.. yaşar mı?

Yağmur : yaşama şansı var. Ben onun iyi olması için elimden geleni yaparım

Ali : peki ya Eylül.. o iyi olucak mı?

Yağmur : bir an önce ameliyat olabilirse olur.. başka yolu yok, keşke olsa... ama ameliyat olmazsa Eylül'ü kaybederiz, bebek de ölü bir bedende yaşayamaz...

Ali : tamam.. kabul ediyorum o zaman, alınsın... Yağmur...

Yağmur : efendim?

Ali : lütfen ikisi de iyi olsun...

Yağmur : elimizden geleni yapıcaz...

Ali kağıtları imzalayıp Yağmur'a verir...

Ali : lütfen ikisi de iyi olsun...

Kırgın ÇiçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin