Üçüncü Bölüm

10.5K 853 686
                                    

#bangtansonyeondanYoungForever

Multi | Park Jimin

***

Derin bir nefes alarak kulübeden çıktık.

Karşımdaki bana oldukça tanıdık gelen koca akademide gezdirdim gözlerimi.

Sanki 20 yıl öncesiyle aynıydı.

"Önden buyrun majesteleri" yüzümü buruşturarak ona döndüm.

"İçeride de majeste felan deme sakın. Oyun mahvolur hatta hiç deme. Bu... çok garip"

Gerçekten garipti. Yaklaşık yarım saat önce işşsiz çulsuz çaputsuz bir insanken şimdi ise yabancısı olduğum, oysaki bütün kökenlerimin buraya ait olduğu bu dünya da majeste olmuştum.

Yaşam gerçekten hızlı ilerliyordu.

Seslice nefes vererek karşımdaki demir kapıya elimi yerleştirerek geriye doğru itikledim.

Aniden karşımda beliren büyük beyaz bir ışık ile tedirgince olduğum yerde durdum.

"57. Ateş, Su, Toprak ve hava kabilesi Kraliçesi, ayrıca 12. ve son Kurtarıcı Min lavinia Pandora... Akademimize Hoşgeldiniz Majesteleri. Sizi burda görmek onur ve gurur verici efendim. Tanrı sizi korusun!"

Beyaz ışığın içinden gelen ses ile kaşlarım havaya kalkarken yanındaki büyücüye döndüm.

Gülümseyerek eliyle geçmemi işaret etti.

Artık ne olacaksa olsun. Tamamen olayları akışına bırakacaktım.

Beyaz ışığa doğru bir adım atarak tamamiyle bedenimi içeri soktum. Ayaklarım birkaç saniye havalansana saniyelik bir rüzgardan sonra tekrar yere değmişti.

Beyaz ve parlak ışıktan dolayı kıstığım gözlerimi araladım.

Karşımdaki manzara ile ağzım aralanırken, öylece kala kaldım.

O kadar muhteşemdi ki....

Etraf yemyeşildi. Çok güzel farklı farklı her renkten çiçekler vardı.

Akademi cok farklıydı. Dış taraftan, kapıdan siyah ve soluk dururken içeriğe girdiğiniz de gerçek rengini görüyordunuz.

Gökkuşağının bütün renklerini kaplıyordu.

"Burası gecekten muazzam."

Tek kelime ile muazzamdı.

Yavaşca yürümeye başladım. Bahçe dehşet bir şekilde büyük ve çok güzeldi.

Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde dikkatimi çeken birşey olmuştu.

Ayağımı her bastığım yerde ufak ufak çiçekler beriliyordu.

Woah.

Harbiden çiçek beriliyordu.

"Emin ol bunlar senin Aroraya birlikte gelişinle oldu lavinia. Ruhun doğayla o kadar uyum içerinde ki etrafına sürekli enerji yayıyorsun."

Kaşlarımı kaldırarak ona döndüm.

"Böyle süslü şeyler söyleyerek gözümemi girmeye çalışıyorsun yoksa, büyücü." gülerek kafasını salladı.

"Zihnini sildiğim için kellemi uçuracağını düşünüyorum..."

Memnunca kafamı salladım. "Iyi fikir. Bunu unutmayacağım."

Ama ne olursa olsun zihnimi silip, anılarımı benden almasını hiçbir bahane karşılayamazdı.

Yine de affedebilirdim.

ᴀʟᴛıɴ ᴏʀᴅᴜ ᴀᴋᴀᴅᴇᴍɪsɪ || ᴘᴊᴍHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin