#bangtansonyeondanLost
Multi | Park Jimin
***
"Lavinia, eğer şuan şu yataktan kalkmazsan başına çok kötü şeyler gelecek..." kafamın altındaki yastığı kaldırarak yüzüme doğru bastırdım.
Uykum vardı ulan, UYKUM!
Yorgunluktan kemiklerim sızlıyordu ya, o derece ölüyordum.
"Eh, bunu sen istedin o zaman..." ne demeye çalıştığını anlamadığımdan yastığı yüzümden çekip ona dönecekken nerden geldiğini bilmediğim buz gibi suyun başımdan aşağı dökülmesi bir olmuştu.
"Sike-"
"Küfür yok bebeğim, küfür yok" titreyen çenemi sıkarak yüzümdeki saçları geri itikledim.
"Sıçtın uykumun içine. Kendinle gurur duy" yatakda dikleşerek, baygın gözlerimi ondan gezdirdim.
"Cidden çok korkunç görünüyorsun böyle. Herneyse ben sınıfa gidiyorum sakın ama sakın geç kalayım deme" ardından ise yüzüme dahi bakmadan odadan çıkıp gitti.
Üşüyorum. Yorgunum. Uykum var.
Kısaca kendimi bok gibi hissediyordum.
Sanırım dünün acısını çıkarıyordum.
Dün psikolojimin bile kaldıramayacağı bir çok şey yaşamıştım. Bu yüzden farklı bir depresyon havasındaydım şuan.
Hele partiden hiç bahsetmiyorum.
Danstan sonra yoongiden ayrılmam ile bütün kızlar başıma üşüşmüş ve saçma sapan sorular şormuşlardı.
"Yakışıklı mı?"
"Nasıldı"
"Aranızda herhangi bir etkileşim oldu mu?"
Gibi saçma sapan sorular sormuşlardı. Ulan kardeşim ile aramda nasıl bir etkileşim olabilirdi?
Tamam bilmiyor olabilirler ama yine de saçmaydı. Sonuçta o bir prens ben ise sıradan biriydim.
Şuanlık.
Hepsinin saçma sapan sorularından sonra birde başımıza prens jimin çıkmıştı. Cidden bakışlarından kaçabilmek için kuytu köşe yer aramaya kalkışmıştım artık.
Bakışları fazla tuhaftı.
En azından bir prensin, sıradan bir öğrenciye bakmaması gereken bakışlardandı.
Omuzlarımı silkerek yataktan kalktım. Dediğim gibi ondan kesinlikle uzak durmalıydım.
İki taraf içinde oldukça sağlıklı bir karardı.
Odada bulunan banyoya doğru ilerleyerek, hızlıca duşa girdim.
Yaklaşık 20 dakikalık bir duştan sonra banyodan çıkarak dolabın karşısına geçtim.
Hızlıca bir yırtık kit pantolan, geniş bir tişört ve yaklaşık üç dört beden büyük bir gömleğimi çıkardım.
Hızlıca üzerime giyerek aynanın karısına geçip, saçlarımı ensemde topuz yaparak şapkamı kafama geçirerek yüzümü kapatacak şekilde aşağı indirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴀʟᴛıɴ ᴏʀᴅᴜ ᴀᴋᴀᴅᴇᴍɪsɪ || ᴘᴊᴍ
Fanfiction"Sen ölüm kadar karanlık, hayat kadar aydınlıksın. İki dünya arasındaki iki sınırın ta kendisisin. Yaşama hayat verende sen... ölüyü diriltecek olanda sensin, lavina" ©️20180421