Yirmiüçüncü Bölüm

6.9K 682 148
                                    

#bangtansonyeondanrapperDdeng

Multi Medya | Park Jimin

▪▪▪▪

Oturduğum yerde kıpırtısızca, kızarmış şişmiş ve artık sızlamaya başlayan gözlerimle hala ortalarına olduğum kitabı okuyordum.

Ya da uyukluyordum...

Ciddyim, ÖLMEK ÜZEREYDİM!

Kaç saattir uyumuyordum artık saymayı bırakmıştım. Sadece artık kıçımı düzeleşme seviyesine getiren koltukta oturmuş 7. Kitabı okuyordum.

Sadece tuvalet ve yemek molası vermek dışında saatlerce oturmuş ve birinci kitabı bitirmiştim.

Ve içinde bir bok bulamamıştım. Yani kehanetimle ilgili bir bok bulamamıştım.

Ya da belkide gözden kaçırmıştım. Bilmiyorum. Şuan tek istediğim şey bütün kitapları okumaktı.

Ve toplantının olmasına ise sadece 4 gün kalmıştı.

Sıkıntıyla kitabı ters çevirip açık bir şekilde koltuğun ucuna yaslayıp yavaşça ayağa kalktım. Sanırım biraz suya ihtiyacım var.

Gecenin bir yarısı olduğu için her yer karanlıktı. Diğerleri de akşam olduğu için gitmemiş burada kalmıştı. Daha doğrusu ben kalmalarında teklifte bulunmuştum.

Zaten saray oldukça büyüktü ve burada yedi sülalemle yaşayabilecek kadar oda vardı.

Onlarda sanki bunu teklif etmemi bekliyormuş gibi saniyesinde kabul etmişlerdi ki sanırım önümüzdeki beş gün evimde ya da sarayımda 7 tane asalak besleyecektim.

Çünkü hiçte gideceklermiş gibi durmuyordu.

Gerçi benim içinde sorun değildi. Sonuçta koskoca sarayda yalnız başıma kalmış olmazdım.

Benimde işime gelirdi yani.

Bize göre oturma odasından ya da buraya göre saray odasından çıkarak geniş büyük mutfağa doğru ilerledim.

Sağ taraftaki düğmeyi yakarak ışığı yaktım. Karşıma çıkan uzun ve yapılı vücud ile çığlık atarak yerimden sıçradım.

Jungkook hızlıca arkasını dönerek, eliyle ağzımı kapadı.

"Diğerleri uyanacak sessiz ol."

Tanrım!

Gözlerimi kapayarak, elimi yavaşça kalbimin üzerine götürdüm.

Korkudan altıma sıçıyordum az daha.

"Sinsi sinsi bu karanlıkta, gecenin köründe mutfakta ne yapıyorsun, cidden çok merak ettim." Eliyle hala ağzımı kapadığı için, sesim boğuk çıkmıştı.

O da farkına varmış olacak ki yüzündeki sırıtmayla elini geri çekti.

"Su içmek için uyanmıştım. Sen?"

Geniş dikdörtgen masanın üzerinde duran sürahiyi alarak hemen yanındaki bardağa doldurmaya başladım.

"Ben uyumadım ki, okumam gereken lanet olası kitaplar var ben uyu-
y-yani şey uyku tutmadı."

Lanet olsun!

Herkesden sakladığım şeyi durmuş çocuğa anlatıyorum.

Cidden uykusuzluk kafa yapmıştı bende.

Beynim erimişti.

Şüpheyle bakışlarını üzerimde gezdiriyordu.

Doldurduğum suyu hızlıca içerek, adeta koşarak mutfaktan çıkıp odaya geri döndüm.

ᴀʟᴛıɴ ᴏʀᴅᴜ ᴀᴋᴀᴅᴇᴍɪsɪ || ᴘᴊᴍHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin