Yirmibirinci Bölüm

8.3K 731 447
                                    

#bangtansonyeondanwearebulletproof

Multi Medya | Park Jimin

▪▪▪

Sinirle yerimde tepinerek elimi tutan elinden kurtulmaya çalıştım.

Hayvan oğlu hayvan.

Domuz.

Manda.

"Artık yerinde tepinmeyi bırak, lavinia. Görende seni zorla tutuyorum zannedecek"

Gözlerini devirip, sırıtarak bana bakarken hayretle gözlerimi açarak onu süzdüm.

Bu herif benimle kafa mı buluyordu?

"Zaten zorla tutuyorsun, ayı!"

Lanet olası çenemi neden tutamayıp da dediklerini onayladım hiç bilmiyordum. Cidden, iki gündür sümsük gibi birbirimize yapışmışcasına geziyorduk.

Yakında tuvalete giderkende yanımda gelmesinden korkuyordum. Zaten yatak olayından hiç bahsetmiyorum.

Sinirle nefes vererek oturduğum yere iyice sinip tekrar ve tekrar elimi onun elinden çekmeye çalıştım... Ve hazin son.

Gözlerini kısarak, elimi iyice kavrayıp yüzünü yüzünme doğru yaklaştırdı.

Aramızda sadece iki üç santim vardı.

Gri gözleri dudaklarıma kayarken, benim da otomatik olarak onun dolgun kırmızı dudaklarına kaymıştı.

"Neden bu kadar hırçınsın, lavinia" nefesi bütün yüzüme çarparken, yutkunarak gözlerimi kapadım.

Tanrım!

Yine aynı şeyi yapıyordu.

Bana yaklaşarak, etkisi altına almaya çalışıyordu.

Ya da bir dakika, çalışmıyordu zaten alıyordu!

Hadi ama dolgun dudakları, gri gözleri, bakışları, yüz hatları karşısında kim etkisiz kal- hey hey hey!

Kendine gel lavinia! Şuan yasaklı bölgedesin. Gözlerini aç, geri çekil ve hızlanan kalp atışlarını yavaşlat.

Gözlerimi açtığımda, titrek bir nefes vererek hızlıca geri çekildim.

Koyulaşan gri gözleriyle, sırıtarak tekrar bana doğru yaklaşıp kulağıma doğru eğildi.

"Gerektiğinde fazla masumsun lavinia ve bu beni daha da çıldırtıyor."

Masum mu?

Çıldırtıyor mu?!

"Hey! Burada aile var tamam mı? Lütfen gidin odanızda ne yapıyorsanız yapın. Ah, bu masum gözlerim bugünleride mi görecekti..."

Tae'nın kulağıma dolan acı dolu sesi ile hızlıca tekrar ve tekrar  jimini omuzundan iterek dikleştim.

"Y-yanlış anladın sen. H-hem ne yapabiliriz ki sanki?"

Siktir, kekelemiştim işte.

Elini gözlerinden çekerek imayla bizi süzdü. "Bilmem artık... o kadarını tahmin etmeye psikolojim el vermiyor."

Açıkçası şuan tae'nın aklından geçenleri düşünüyorum da... Lanet olsun!

"Tabikide birşey yapmıyorduk, taehyung. Ayrıca sevgilim değil mi? İsediğimiz yerde, isteğimizi yapabiliriz, öyle değil mi lavinia?"

Elimi sertçe jimin'in elinden çekerek ayağa kalktım. Arkama bakmadan hızlıca yemekhanenin çıkışına doğru ilerledim.

Rezilliğin dibini yaşıyorum şuan.

ᴀʟᴛıɴ ᴏʀᴅᴜ ᴀᴋᴀᴅᴇᴍɪsɪ || ᴘᴊᴍHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin